AnaManşet

Acemoğlu: Sağlıklı bir büyüme olması için ücretlerin artması lazım

Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu, "Türkiye'deki inşaat sektörüne olan yatırım oranını başka hiçbir ülkede göremezsiniz. Aynı zamanda sürekli sağlıklı bir büyüme olması için ücretlerin artması lazım. Türkiye'deki ücret artışı ne yazık ki çok istikrarlı değil ve bunun sonucu olarak da Türkiye çok eşitsiz bir ülke" dedi.

İş Bankası tarafından düzenlenen Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı'nda bir konuşma yapan Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu, "Yaptığım araştırmaların vurguladığı şey; demokrasinin büyümeye çok net pozitif bir etkisi var. Bu etki, yatırımı arttırarak, sağlığı iyileştirerek ve eğitime katkıda bulunarak büyüyor" diye konuştu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, demokrasi eğer büyüme sağlarsa, yolsuzluğu altında tutarsa, istikrar oluşturur ve insanların istediği alanlarda harcama yapılırsa toplumda tüm demokrasiye olan desteğin arttığını ancak dünyada ortaya çıkan bu temel problemler nedeniyle demokrasiye olan destekte büyük bir düşüş olduğunu söyledi.

"İnsanların demokrasiye desteği azalıyor"

Acemoğlu, "Şu anda Türkiye'de görüyorsunuz, gazetelerde olsun, gençlikte olsun insanların demokrasiye olan desteğinde bir sallanma var. Bu bir tek Türkiye için değil, Avrupa'da da aynı şey, Amerika'da da aynı şey, Asya'da da aynı şey (var). Yani demokrasi baharı bitti, demokrasi son baharındayız. Umarım kışına girmeyiz" dedi.

Otomasyon, küreselleşme ve sosyal medyanın şu anda dünyayı etkileyen en temel konulardan olduğuna işaret eden Acemoğlu, "Demokrasi krizinin sonucu da aynı şekilde teknolojiyle ilgili. Otomasyona mı bir tek yatırım yapacağız yoksa otomasyon yerine işçi ücretlerini arttıran teknolojilere yatırım yapmayı becerebilecek miyiz? Küreselleşmeyi nasıl yeniden organize edeceğiz? Ve sosyal medyayı demokrasinin karşılığı yerine demokrasinin yardım eden bir süreç haline getirebilir miyiz?" diye konuştu.

Türkiye'nin de yeni teknoloji akımları ve teknolojinin getirdiği sonuçlarla karşı karşı karşıya olduğunu belirten Acemoğlu, teknolojiye yatırımda ciddi anlamda geri olan Türkiye'nin büyümesinin ise tüketim ve inşaattan geldiğini vurguladı.

Acemoğlu, "Tüketim tabii çok iyi bir şey, insanların tüketmeye ihtiyacı var. Ama aynı zamanda yatırım lazım. Türkiye'deki inşaat sektörüne olan yatırım oranını başka hiçbir ülkede göremezsiniz... Aynı zamanda sürekli sağlıklı bir büyüme olması için ücretlerin artması lazım. Türkiye'deki ücret artışı ne yazık ki çok istikrarlı değil ve bunun sonucu olarak da Türkiye çok eşitsiz bir ülke" dedi.

Demokrasinin ve dinamik bir ekonominin gelişmesi için devlet ve toplumun arasında bir güç dengesi olması gerektiğini söyleyen Acemoğlu, bu dengesizliklerin gelecek 20 yıl için daha önemli olacağını ve gelecek 20 yılın kritik bir süreç olduğunu vurguladı.

Acemoğlu, "Türkiye'nin ekonomik olarak, bilimsel olarak, siyasi olarak bu (teknolojik) akımlara hazır olması lazım ve bence bunun şu anda başlaması lazım" dedi.

“BRICS yerine başka bir yapılanmaya ihtiyacımız var”

BloombergHT'ye de röportaj veren Acemoğlu, Türkiye’nin BRICS üyeliğe girmesine hakkında ise teknolojiye önem veren başka bir gruba dahil olunmasının daha iyi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Benim 10 senedir vurguladığı şey şu ki; Türkiye, Meksika, Brezilya, Endonezya gibi ülkelerin bir araya gelip teknolojinin yönü, belki küreselleşmenin yönü üzerine sesler çıkarabilecekleri ortama ihtiyaçları var. Ne yazık ki Türkiye şu an BRICS’e girmeye çalışıyor. BRICS, Çin’in kontrolü altında, Rusya’nın kontrolü altında bunlar çok tehlikeli rejimler ve demokrasinin en büyük tehdidi olan ülkeler. Başka bir yapılanmanın özellikle teknolojiye odaklanan yapılanmanın sesine ihtiyacımız var”

Acemoğlu, “Bilim ve ifade özgürlüğünün bağımsız olması lazım, demokratik kurumların olması lazım ne yazık ki Türkiye’de bunlar çok zayıf. Demokrasinin ve büyümenin en sağlıklı şeklinde gelişmesi için devlet ve toplum arasında bir denge olması gerekiyor. Türkiye’de bu yok. Eğitimin geride olması zaten çok büyük bir problem. Bunun üzerine vurgulamaya çalıştığım şey eğitimin sağlıklı olması için ifade özgürlüğünün olması lazım, bilime değer verilmesi lazım, eğitimin doğru konulara odaklanması lazım. Örneğin bilgisayar olsun istatistik olsun iktisat olsun şu anki gelişim içinde önemli olan konularda olması lazım, bunların hiçbiri yok. Demokrasideki zayıflıktan dolayı ekonomideki zayıflıktan dolayı en iyi insanlar Türkiye’yi bırakıp gidiyor. Peki nereden gelecek bu beşerî sermaye, beşerî sermaye olmazsa nasıl yapacağız bu adaptasyonları?” dedi.