AnaManşet

Artık kulis haberleri de soruşturma gerekçesi; Gazeteciler Altaylı ve Saymaz'a soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteciler Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında ''halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma'' suçundan resen soruşturma başlatıldığını açıkladı. İki gazeteci de Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli arasındaki görüşmeye ilişkin kulis bilgileri paylaşmıştı

Gazetecilerin haber yapmasını zorlaştıracak "Etki ajanlığı" düzenlemesi yeniden TBMM'ye gelmesi beklenirken,  basın örgütlerinin tepki göstermesine rağmen geçtiğimiz yıl yürülüğe giren 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçlaması iki gazeteciye daha yöneltildi. Gazeteciler Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında kulis haberleriyle ilgili bu yasa gerekçe gösterilerek soruşturma başlatıldı. Kısa sre önce uygulanmaya başlanmasına rağmen bu madde ile suçlanan çok sayıda gazeteci tutuklanmış ve yargılanmıştı.

Başsavcılık duyurdu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, "21 Kasım 2024 tarihinde Fatih Altaylı tarafından yazılan 'Enkazdan korkmayan mapustan korkmaz' başlıklı yazıda ve aynı tarihte Halk Tv’de yayımlanan 'Rota' isimli programda İsmail Saymaz tarafından iddia edilen ve İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamayla doğru olmadığı teyit edilen 'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye MHP’li vekillerle ilgili bazı görüntüler izletti' şeklindeki sözler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi uyarınca 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçundan Cumhuriyet Başsavcılığımız Basın Suçları Bürosunca resen soruşturma başlatılmıştır" denildi.

Saymaz: Eğer soruşturma açılacak birisi varsa kaçak altınla itham edilen milletvekilleridir

Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programında konuşan İsmail Saymaz, konuya ilişkin olarak şunları kaydetti:

“Biliyorsun önek gün yayında MHP tarafından istifası istenen vekillerin adları kaçak altın soruşturmasında geçtiği için kendirline böyle bir talimat gittiğini söylemiştim. O yayında ben bana gelen MHP kaynaklı bazı bilgileri aktardım onlardan biri şuydu; Bahçeli-Erdoğan görüşmesinde cumhurbaşkanının MHP liderine bu yönde bir dosya verdiği iddiasıydı. İkincisi ise bu görüşmeden ayrı olarak Bahçeli’ye MHP içerisinde bu yönde bazı fotoğrafların gösterildiğini ileri sürmüştüm. Bunu MHP kaynaklarından gelen bilgi diye aktarmıştım. Benim Bahçeli’ye bazı fotoğraflar gösterildi şeklindeki ifademi arkadaşlarımız Bahçeli'ye görüntüler izletilmiş diye anlamışlar ve onu altyazıya yazmışlar. Gerçekten benim böyle bir ifadem yok. Altyazı var dolayısıyla benim de olduğum o ekran görüntüsünü alıp Fatih Altaylı’nın bu yöndeki yazısıyla birleştirerek hakkımızda soruşturma başlattılar. Dün gece ben Dezenformasyon Dairesi’ni aradım, benim doğrudan bir ifadem yok. Aslında dezenformasyona uğrayan benim fakat hakkımda işlem yapılmış dedim. Benim anladığım kadarıyla MHP önce dezenformasyon dairesine gitmiş böyle bir tweet atılmış sabah da bu twiti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dikkate alarak soruşturma başlatmış. Burada birkaç husus var birincisi benim doğrudan böyle bir ifadem yok, zaten trajik olan da bu. İkincisi velev ki olsun, ola da bilirdi, hali hazırda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un  yaptığı açıklamaya göre kaçak altın iddiasıyla partilerinden istifa istenilen milletvekilleri hakkında bir soruşturma yok. Daha milletvekillerine bile soruşturma açılmamışken kamuoyunda kaçak altın iddiası hakkında milletvekillerine soruşturma açılmamışken iki tane gazeteciye açılması nasıl yorumlanabilir! Eğer soruşturma açılacak birisi varsa kaçak altınla itham edilen milletvekilleridir.”

Altaylı: Abartılacak bir şey yok

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Altaylı, "Hakkımda ve hakkımızda sürekli olarak soruşturma dava ve şikayetler var" diyerek meselenin büyütülmemesi gerektiğini ifade etti.

Altaylı, şu mesajı paylaştı:

Değerli okurlar izleyicilerimiz sevenlerimiz sevmeyenlerimiz. Benim ve İsmail Saymaz'ın bir iddiayı haberleştirmemiz nedeniyle hakkımızda açılan soruşturma meselesi büyütülecek bir konu değil. Hakkımda ve hakkımızda sürekli olarak soruşturma dava ve şikayetler var. Olağan ve alışık olduğumuz bir durum. Abartılacak bir şey yok."