Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. AYM üyelerinin “denetlenememenin verdiği rahatlıkla” hareket ettikleri, anayasada yeri olmamasına rağmen “yasa koyucu ve süper temyiz mahkemesi” gibi davrandıkları ifade edildi. Yargıtay, bu nedenle AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı. 

Yargıtay kararı ve suç duyurusu siyasi gündemin ilk sırasına yerleşti.

AK Partili Yazıcı: Yazık, çok yazık

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, "Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez" dedi.

Eski Adalet Bakanı Gül: Adalet duygusu için endişe verici 

AK Parti Grup Başkanvekili ve eski Adalet Bakanı Gül, Yargıtay'ın AYM üyeleriyle ilgili suç duyurusu kararının ardından sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklamada bulundu.

Abdulhamit Gül, sosyal medya hesabı platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir.

Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir.

Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir."

Beştepe'den ilk yorum

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum da, sosyal medya platformu X üzerinden şu paylaşımı yaptı:

“Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda ısrarla Anayasa'yı tanımıyor. Anayasa'nın 14. Maddesini yok sayıyor. Oysa dokunulmazlığa ilişkin 83. madde 14. maddedeki durumları hariç tutar.

Anayasanın bu amir hükmüne rağmen AYM anayasaya aykırı kararlar vermeye devam ediyor. Anayasanın 14. maddesinin belirsiz olduğunu ileri sürmek AYM'nin görevi değildir. 14. Maddeye belirlilik kazandıran Ceza Kanunları ve Ceza Yargısı Kararlarıdır. AYM Anayasanın açık hükmünün yanı sıra Ceza Kanunlarını ve Yargı Kararlarını da göz ardı ediyor. Ne yazık ki AYM'nin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargısal aktivizm örneğidir.

Bu çerçevede Yargıtay'ın AYM ihlal kararına uymama kararı gerekçeleriyle doğrudur. Tepki gösterenlerin Yargıtay kararını okuyup okumadıkları da ayrı bir sorundur.

Yetkisiz çakar kullanımı ve ruhsatsız silah cezaları artırıldı Yetkisiz çakar kullanımı ve ruhsatsız silah cezaları artırıldı

Suç duyurusu meselesi ise Milli Yargıya karşı saldırıların çok büyük bir birikim oluşturması sebebiyle reaksiyoner bir tavırdır. Bir anlamda kral çıplak demektir. Yönteminin bu olup olmadığı ayrıca tartışılır ama cesareti tartışılmaz. Yargıtay'ın kararı ayrıca turnusoldur, kim Milli Yargıdan yana kim değil belli olur. Türkiye, Milli Yargısını batıcı ve neo liberal yargı anlayışlarına karşı sonuna kadar savunacaktır, kimsenin bundan şüphesi olmasın.”

Özel: Bu, anayasayı ihlal suçunun ötesinde anayasal düzene karşı kalkışma girişimidir

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Atalay hakkında verdiği ihlal kararına uyulmamasına hükmederek, vekilliğinin düşürülmesi için Meclis'e bildirim gönderdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay hakkında Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin verdiği kararını değerlendirmek üzere, TBMM Grubu'nu basına kapalı olarak olağanüstü toplantıya çağırdı.

Özel, "Yaşanan gelişmeler hafife alınamaz, görmezden gelinemez. Bu, anayasayı ihlal suçunun ötesinde anayasal düzene karşı kalkışma girişimidir. Derhal bastırılmalıdır" dedi.

Davutoğlu: Yargıtay 3. Dairesi bu akşam hukuk devletine doğrudan müdahale, doğrudan darbe niteliğinde bir karar alarak...

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya platformu X üzerinden bir video yayımladı. Davutoğlu, yayınladığı videoda ""Yargıtay 3. Dairesi'nin AYM üyelerine yaptığı suç duyurusuna karşı biz de Saadet ve Gelecek partisi grupları olarak Yargıtay 3. Dairesi'nin Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi uyarınca görevi kötüye kullandığı iddiasıyla haklarında suç duyurusunda bulunacak ve bu suç duyurusunu sonuna kadar takip edeceğiz"" diye konuştu.

Davutoğlu, sosyal medyadan paylaştığı videoda, "Demokrasi ve demokratik hukuk devleti; yasama, yargı ve yürütme arasındaki ilişkileri kesin kurallara bağlar ve hukuk devletinde bir hukuk hiyerarşisi kurar. Bugünkü anayasamız da bu anlamda Anayasa Mahkemesi'ne hukuk hiyerarşisi bakımından en üst konumu vermiş ve AYM'nin kararlarını Anayasa'nın 53. maddesiyle kesinlikle uyulması gereken kararlar niteliğiyle tanımlamıştır. Bu kadar açık bir hüküm olmasına rağmen ve hak ihlali konusunda daha önce benzer örneklerin yaşandığı kararları AYM'nin vermiş olmasına rağmen belli ki bir kurguya dayalı olarak 1. mahkeme bu konuyu Yargıtay'a taşımış ve Yargıtay 3. Dairesi bu akşam hukuk devletine doğrudan müdahale, doğrudan darbe niteliğinde bir karar alarak AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.

Hatimoğulları: Bu hukuksuzluk dünya hukuk tarihinin kara sayfalarına geçecek

HEDEP Merkez Yürütme Kurulu ve Meclis Grubu Yargıtay’ın Can Atalay kararını değerlendirmek üzere olağanüstü toplanacak. HEDEP Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, toplantının ardından açıklama yapacak.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Yargıtay’ın Can Atalay kararına tepki gösterdi.

Hatimoğulları, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Her türlü siyasi müdahale ve hukuk dışı kararın altına imza atan Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, yargı darbesinin geldiği durumun vahametini gösteriyor. Türkiye’yi bu noktayı AKP-MHP iktidarı getirdi” ifadelerini kullandı.

İktidarın muhalifleri, Kürt halkını ve hak talep eden herkesi yargı sopasıyla hizaya getirmek istediğini belirten Hatimoğlulları, “AYM’ye bu müdahale hukuki güvencenin ve adaletin askıya almasını daha yüksek bir evreye taşıma anlamına gelir. Bu hukuksuzluk dünya hukuk tarihinin kara sayfalarına geçecektir. Türkiye halkları vesayet kurumlarını kabul etmez. Bu yargı darbesi derhal son bulmalıdır. Hukuk sisteminin, anayasanın ve yasaların adalet ve demokrasi ekseninde yeniden ele alınması çağrısı yapıyoruz" dedi.

Tülay Hatimoğulları, paylaşımını “Can Atalay derhal serbest bırakılsın” diyerek sonlandırdı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da Yargıtay'ın Can Atalay kararına ve AYM üyelerine suç duyurusuna tepki göstererek, "Siyasi iktidar, hukuk tarihinin kara sayfalarına adını yazdıran bu olayın baş sorumlusudur" dedi.

Editör: Ömür Ünver