Gündem

Avrupa Konseyi’nin 2023 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü Osman Kavala'ya verildi

Türkiye’de cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala’ya, Avrupa Konseyi’nin 2023 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü verildi. Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından Osman Kavala'ya verilen Václav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne tepki gösterdi.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) daraltılmış üç kişilik aday listesi içinden Kavala’nın bu yılki ödüle layık görüldüğünü duyurdu.

Strasbourg'da düzenlenen törende ödülü AKPM Başkanı Tiny Kox'un elinden Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra Kavala aldı.

Ayşe Buğra Kavala, törende Osman Kavala'nın AKPM'ye gönderdiği mektubu okudu. 

Çekya'nın başkenti Prag'da eylül ayında toplanan 5 kişilik ödül komitesi, Kavala ile birlikte Polonya’daki insan ve kadın hakları aktivisti Justyna Wydrzynska ile Ukraynalı insan hakları savunucusu Yevgeniy Zakharov’u da üç kişilik listeye almıştı.

Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü AKPM, Vaclav Havel Kütüphanesi ve Çekya’daki sivil inisiyatif platformu Charta 77 Vakfı tarafından 2013 yılından bu yana her sene Avrupa'da insan hakları ve sivil toplumun gelişmesi için çalışan önemli şahsiyetlere veriliyor. Ödül sahibi ayrıca 60 bin euro ile mükafatlandırılıyor.

AKPM perşembe günü Kavala için özel oturum düzenleyecek

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) bu hafta düzenlenecek genel kurul toplantılarında Kavala için "acil konular" gündeminde özel bir toplantı düzenlenmesi önerisini kabul etti.

Buna göre, AKPM perşembe günü Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını talep eden bir tavsiye karar tasarısını tartışarak oylayacak.  

AKPM, Yargıtay’ın, Gezi Parkı gösterileri nedeniyle yargılanan Osman Kavala ile ilgili kararı 30 Eylül'de onamasına tepki göstermişti.

Dışişleri Bakanlığından tepki

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından Osman Kavala'ya verilen Václav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne tepki gösterdi. Bakanlık, ödülün hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti ve bu durumun Avrupa Konseyi'nin insan hakları idealine zarar verdiğini vurguladı.