AYM, ailenin açtığı davayı “Çocuk rehabilitasyon merkezinde eğitimini tamamladı, başka çocuklar da zihinsel engelliler sınıfına alınmış, çocuğa özel durum yok” gerekçesiyle reddeden Samsun 1. İdare Mahkemesi’ni de eleştirdi. Kararda, mahkemelerin iki eğitim arasındaki farkı ve çocuk üzerindeki etkilerini yeterli şekilde tespit etmesi gerektiği kaydedildi.
T24'ten Sibel Yükler'in haberine göre, Samsun’da otizm tanısı konulan lise çağındaki çocuk, 2012 eğitim-öğretim yılının başında S.İ. Eğitim ve Uygulama Okulu’nda otizmli bireyler için açılan sınıfa geçici olarak kaydettirildi. Ancak eğitim dönemi başladıktan sonra sınıf öğretmenin uzun süreli rapor alması üzerine bu sınıf geçici olarak kapatıldı. Bunun üzerine kaydı silinerek rehberlik merkezine yönlendirilen çocuk, bu kez Ö.H. Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde eğitim görmeye başladı ve 2012 eğitim-öğretim yılını bu merkezde eğitim alarak tamamladı.
Ancak aile, rehabilitasyon merkezinde verilen eğitimin gerek saat gerek içerik bakımından yetersiz olduğu ve bu yetersiz eğitimin çocuğun durumunda gerilemeye yol açtığını belirterek 2013 tarihinde manevi tazminat davası açtı. Aile, başka otizmli çocukların bahsi geçen okulda eğitim görmeye devam ettiklerini de iddia etti.
2013 eğitim-öğretim yılı başında ise okul, otizmli bireyler için açılan sınıfın yeniden faaliyete geçmesi üzerine yeniden kayıt yaptırabileceği yolunda aileye bildirimde bulundu. Bu bildirim üzerine aile, çocuğu 2013 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde yeniden S.İ. Eğitim ve Uygulama Okulu’na kaydettirdi.
İdare Mahkemesi davayı reddetti: Uygulama çocuğa özel değil, başka çocuklar da zihinsel engelliler sınıfına alınmış
Bu süreçte Samsun 1. İdare Mahkemesi, ailenin çocuğunun bahsi geçen rehabilitasyon merkezinde 2012-2014 tarihleri arasında eğitim gördüğünü, ailenin bu eğitim için herhangi bir harcama yapmadığını, eğitim giderlerinin Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB) karşılandığını ve çocuğun 2012-2013 eğitim-öğretim yılında eğitim almaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.
Ailenin başka otizmli çocukların bahsi geçen okulda eğitim görmeye devam ettiklerini iddiasını da inceleyen mahkeme, bu çocukların da otizmli bireyler için açılan sınıfın kapatılması nedeniyle zihinsel engelliler için açılan başka bir sınıfa aktarıldığını, dolayısıyla otizmli bireyler için açılan sınıfta eğitimin devam etmediğini ve uygulamanın sadece başvurucunun çocuğuna yönelik olmadığını belirterek davayı reddetti. İdare Mahkemesi’nin kararı, Danıştay’dan geçerek kesinleşti.
Aile AYM’ye başvurdu: Çocuk yetersiz eğitim aldı, psikolojik olarak etkilendik
Aile bunun üzerine 2021 yılında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Aile başvuruda, okul yerine rehabilitasyon merkezinde eğitim görmesinin çocuğun durumunda gerilemeye yol açtığını, daha az saat eğitim aldığını, rehabilitasyon merkezinin verdiği eğitimin dışında çocuğuna ek olarak ders aldırmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Bakanlık: Engelli çocuklar özel eğitim imkânına sahip, aile de bundan yararlanmış
Bakanlık ise görüşünde, geçici olarak rehberlik merkezinde eğitim almanın eğitim hakkını ihlal etmediği ve İdare Mahkemesi’nin kararının yerinde olduğunu bildirdi. Bakanlık, Türkiye'deki mevzuatın engellilerin ayrımcılığa maruz kalmadan eğitim alma hakkını koruduğu, engelli çocukların devlet okullarında veya özel okullarda kaynaştırma modelli eğitim ve özel eğitim alma imkânına sahip olduğunu ve ailenin de bu imkânlardan yaralandığını kaydetti.
AYM: Çocuk, idareden kaynaklı eğitim sorunu yaşadı, gerilemeye yol açtı
Başvuruyu kapsamında şikâyetleri bir bütün olarak eğitim hakkı kapsamında inceleyen Yüksek Mahkeme, çocuğun, bir yılı aşkın bir süre idareden kaynaklanan bir nedenle kendisi için planlananın dışında bir eğitime tabi tutulduğunu ve bu durumun çocukta gerilemeye yol açtığına dikkati çekti.
“Mahkeme iki eğitim arasındaki farkı ve çocuk üzerindeki etkilerini tespit etmedi”
İdare Mahkemesi kararının eksik bulan Yüksek Mahkeme, çocuğa idarece verilmesi planlanan eğitim ile verilen eğitim arasında nicelik ve nitelik olarak bir fark olup olmadığını ve bu durumun çocuk üzerinde olumsuz bir etkisinin olup olmadığının tespit edilmediğini kaydetti.
Mahkemelerin ilgili ve yeterli gerekçenin sunmasını gerektiğini kaydeden AYM, çocuğun eğitim hakkının ihlâl edildiğine hükmetti. Yeniden yargılamanın yeterli bir giderim olacağına karar veren AYM, zarara ilişkin yeterli belge sunulmadığı gerekçeyle maddi tazminat taleplerini reddetti. Karar, yeniden yargılama yapılması için Samsun 1. İdare Mahkemesi’ne gönderildi.