Gündem

Bahçeli'den DEM Parti çıkışı

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında DEM Parti'nin silahtan ve terörden uzaklaşmaya yanaşmadığını söyleyerek, "Türk Ceza Kanunu gereğince ele alınmalıdır" diye konuştu

ANKARA (İGFA) - MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü grup toplantısında "Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız, utanacak sıkılacak ve mahcubiyet duyulacak bir açığımız yoktur. Biz gelecek seçimlerin hesabını değil gelecek nesillerin süper güç Türkiye’sinin hedef ve hesabındayız" dedi. 

Ayrıca Bahçeli'nin gündeminde ABD Başkanlık seçimleri de vardı. "Biden’ın içimizdeki sömürgeleşmiş işbirlikçileriyle dayanışma halinde cumhurbaşkanımızı seçimle değiştirip devirme planları şimdi tuzla buz olmuştur" diyen Bahçeli, ""Düşmez kalkmaz bir Allah’tır düşüp de kalkamayan Biden ve Harris’tir. Biz ABD’deki seçime Türkiye merkezli bakıyoruz. ABD Türkiye ,ilişkilerinin asıl boyut alacağıyla ilgili analiz yapıyoruz. Trump’ın ilk döneminden farklı bir profil sergilemesi iki ülkenin de müşterek hayrınadır" ifadelerini kullandı.

Öte yandan MHP lideri, toplantı çıkışında gazeteci Hilal Köylü'nün "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çözüm sürecine ilişkin bir görüş ayrılığı var mı?" sorusuna, "Basın mensubu kardeşim Türkiye’yi tahrik edici, yanlış bilgiler ile ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçin. Geçemiyorsan mesleği bırak" diye yanıt vermesi dikkati çekti. 

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Siperlerimizden çıkıp görüş açımızı 360 dereceye ulaştırmalıyız nefret şiddet ve ihanetle teşhis edilmiş hastalıklı bir güruhu ömrümüzden ayıklamalıyız. Türkiye Yüzyılı'nın hiç sönmeyecek meşalesi altında el ele birleşmeliyiz.

"Ortak alfabe, 2021 yılında başlayan çalışmalar 2024 eylülünde tamamlanmış 34 harften oluşan alfabe çerçevesinde anlaşma sağlanmıştır. Türk kültür hayatının diriliş beyannamesidir. Türkiye KKTC ve Azerbaycan’ın ortak alfabeye hazır olması tür birliğinin müjdesidir.

"Düşen tutunacağı dalı seçemez anca dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan. Dönenlere devşirilenlere demlenenlere devrilenlere satanlara saklananlara kaçanlara kaypaklara korkaklara aldırmadan bizim yolumuz Türk devridir.

"Fırat’ın kenarında bir kuzuyu canavar kapsa dert bizim derdimiz mesele bizim meselemizdir. Dünyanın neresinde bir Türk ve Müslüman ıstırap çekse gece başımızı koyduğumuz yastığın taş kesilmesi vicdanımızın zelzele gibi titremesi vallahi mukadderdir.

Türk Yüzyılı ve Türk Devri, Hüseyinzade Ali Bey’in tohumlarını saçtığı Turan ülküsünü filiz filiz büyütecek, gölgesiyle huzur verecek bereket iklimi ve yeryüzü saadetidir. Gerçeği bilen, başkaları farklı düşünüyor diye onu haykırmaktan çekiniyorsa hem budala hem de alçaktır. Bir insanın benden başka herkes aldanıyor demesi kuşkusuz zordur, fakat sahiden herkes aldanıyorsa üretilecek hiçbir bahane de yoktur. Yıllarca bir hayal peşinde koştuğumuzu söyleyip aldandığımızı ve aldattığımızı ileri sürenler şimdi mahcubiyet kazanının dibinde kalın bir tortu halindedir. Merhum Cemil Meriç, “Yürümesini bilmeyenler koşanlara kızarlar.” demişti. Ülküsü olmayanlar, inancı ve iradesi bulunmayanlar, önümüze taş koyup sayısız iftiralarla bizi susturmaya çalışsalar da başarılı olamamışlardır. Onlar imanlı kalplerin, millet sevdalısı dava insanlarının haklı çıkmasından ödleri patlıyordu. 

"İnanmış bir Türk milliyetçisi için zor diye bir şey olmadığını imkansızın da sadece zaman alacağını onlar bilmese de kahraman dava arkadaşlarımız bunu canlı kanıtıdır. Kardeşlik bağrımızda tarihi baştan aşağı yeniden yazmak elimizdedir. Bu fırsat kaçmamalı, Türk birliği hayal safhasında kalmamalıdır. Diyor ya Aziz Atatürk ben her şeyden önce Türk milliyetçisiyim böyle doğdum böyle öleceğim Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır’ Biz de Türk milliyetçisi olarak doğduk öyle yaşadık öyle öleceğiz. Nitekim akan hayat planımızın özeti bu şekildedir. Düz sade ve mütevazi hayatımız ülkülerimizle anlam bulmuştur. Allah ecelde aman verirse Türk birliğini mutlaka göreceğiz, maksadımıza ereceğiz

"Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın da sonlandırılması, yalnızca savaşan tarafların değil bütün ülkelerin ortak çıkarınadır. Zalim ile masum aynı kategoride duramaz. Afganistan’dan Pakistan’a Irak’tan Suriye’ye Nijer’den Sudan’a dünya adeta bir ateş hattında namlu ucundadır. Küresel statüko sarsılmaktadır. Uluslararası sistem sancılı insan hak ve özgürlükleri zifiri karanlıktadır. ABD başkanlık seçim sonuçları münasebetiyle gün yüzüne çıkan kaygılı bekleyişler fazlasıyla dikkat çekicidir. Almanya’da koalisyon hükümetinin dağılması erken seçim şartlarını doğurmuştur. ABD’de yapılan seçimde seçilen Trump’ın ne yapacağı nasıl bir politika takip edeceği günlerdir tartışmaların ağırlık merkezidir. Türkiye’de bazı çevrelerin fil ile eşek arasına sıkışıp kalmaları, Trump’ın seçilmesinden dolayı karalar bağlamaları, Harris’in kaybedişinden dolayı yas tutar haline gelmesi garabettir. ABD’deki demokratların ve cumhuriyetçilerin holiganlarmış taraflarına ülkemizde de tesadüf etmek utanç duyacak bir köksüzlüktür. Biden’ın içimizdeki sömürgeleşmiş işbirlikçileriyle dayanışma halinde cumhurbaşkanımızı seçimle değiştirip devirme planları şimdi tuzla buz olmuştur. Şu Allah’ın işine bakınız ki değişen akli melekelerinin dahi kendisini terk ettiği Biden’dan başkası değildir. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır düşüp de kalkamayan Biden ve Harris’tir. Biz ABD’deki seçime Türkiye merkezli bakıyoruz. ABD Türkiye, ilişkilerinin asıl boyut alacağıyla ilgili analiz yapıyoruz. Trump’ın ilk döneminden farklı bir profil sergilemesi iki ülkenin de müşterek hayrınadır.

"Fil ile eşek arasında papatya falı açmayın!"

Türkiye dönem dönem sorgulasak da bir NATO ülkesidir. Türkiye cumhuriyeti bağımsız bir ülkedir her türlü iç ve dış vesayet yok hükmündedir her ülkenin bağımsızlığına egemenlikle örtüşen kapsamlı çıkarlarına saygımız tamdır ancak aynı saygıyı başkalarından görmek de en tabi hakkımızdır. Bu aşamada ABD’deki partilerin içimizdeki avarelerine diyorum ki fil ile eşek arasında papatya falı açmayın, kayıp kazanacak çetelesi tutmayın, gelin de bozkurtu görün, gelin de bozkurtla yürüyün. Ona buna imrenmeyin bozkurt ayaktayken fil ile eşeğin arkasına düşmeyin.

"Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız"

Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmıştır. Hiçbir terörist için emniyetli bir alan kalmamıştır terör örgütünü kaynağında imha etmek böcücüğün yuvalandığı siyasi ve sivil toplum kolonlarını kesmek milli beka meselesidir. Hem siyaset alanında boy gösterip hem de silahlı teröristlere sırt dayamak başı ezilmesi gereken gayrimeşru bir çelişkidir. Hıyaneti gerçekleştirmeye hatta demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. ihanet varsa demokrasi yoktur şiddet varsa barış dili kupkurudur. MHĞP siyasetteki tutarlılık ve ahlaki çizgisinden kopmadan dün söylediklerini bugün tekzip edecek zaaf iradesi göstermeden milli birlik ve kardeşliğin müdafaasından yanadır. İleri geri konuşanlar har vurup harman savuranlar tantana ile oyalananlar her şeyden önce istismar yamyamcılığıyla sonuç alacaklarını beyhude bir çırpınış olduğunu idrak etmeleri bizatihi önerimdir. Bizim ülkücülüğümüzü sorgulamaya vatanseverliğimizi tartıya çıkarmaya teşebbüs eden yen, yetme siyaset Döneklerine kalbimizdeki dava aşkının bir günlük sadakasını versek alayına yetecek. Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız, utanacak sıkılacak ve mahcubiyet duyulacak bir açığımız yoktur. Biz gelecek seçimlerin hesabını değil gelecek nesillerin süper güç Türkiye’sinin hedef ve hesabındayız. Geçmişte çekilen acıların ve akan gözyaşlarının geleceği perdelemesine tahammüle demeyiz.

Oyumuz artıyormuş, azalıyormuş, arkadaşlar! Vatan tehdit altındayken milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken oy ve seçim endişesi ile başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir.

DEM Parti için "TCK" çağrısı

Şeyh Sayit ve Seyit Rıza yaşadıkları dönemin hainleridir, bölücü teröristleridir. Cumhur, cumhuriyet ve devlet düşmanlarının hak ettikleri şekilde de cezalandırılmışlardır. DEM‘in silahtan ve terörden uzaklaşmaya yanaşmaması, tacizlerini yaygınlaştırması elbette TCK gereğince ele alınmalıdır. Konunun ise Kürt kardeşlerimle hiçbir illiyet yakınlığı yoktur.

Türkiye, etnik ve mezhebi toplulukların gevşek koordinasyonuyla, gelip geçici karar ve koalisyonuyla kurulmamıştır. Ne Kürt kardeşlerimiz ne de Alevi kardeşlerimiz hiçbir zaman göz ardı edilecek değersizliğe havale edilmemiştir. Kürtler de, Aleviler de bizim canımız, cananımız, kardeşimiz ve milli birliğimizin ana damarlarıdır. Etnik ve mezhep temelli hassasiyetlerin yoğun krizlere dönüşünü basiretle engellemek, Türkiye karşıtlarının koz olarak kullanmasını tümüyle bertaraf etmek için toplumsal ayrışma kanallarının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kaynaştırıcı ve kuşatıcı mekanizmalarıyla işlevsiz ve tesirsiz hale getirilmesi elbette mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti devleti milletimizin bütün güzelliklerinin, bütün değerlerinin, bütün miras ve emanetlerinin kucaklaşma asaletiyle temsil edilmelerini hukuki ve siyasi esaslara bağlayabilecektir. Yüksek demokrasi standardının ihyası, ebedi kardeşliğin, tarihi ve kültürel beraberliğinin temelleri bu doğrultuda daha da tahkim ve takviye edilmiş olacaktır. Bizim anımız ve acımız bir olduğu kadar, geleceğimiz bir, dostumuz bir, düşmanımız da aynıdır. Ayrımız, gayrımız hiç yoktur.

Konser tepkisi: Kepazelik!

CHP’li belediyelerin müzikli eğlence ve konser şölenlerine hazine kaynaklarını astronomik şekilde peşkeş çekmeleri israfa gömülmeleri, sıra vatandaşlarımıza gelince bir tas çorbayı reva görmeleri maskeleri düşüren kepazeliktir. Özürleri kabahatlerinden büyüktür, hadi halkımızdan utanmadınız Allah’tan da mı korkmadınız.

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na 

Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları anketlerin palavralarıyla caka satmaları en başta İstanbul ve Ankara’ya nankörlük kendi adlarına da namertliktir."