Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanmasından beri her yıl kutluyoruz. Peki 100 yıl sonra bugün, zaferin manevi gururu ve Cumhuriyet’imizden başka ne var elimizde? Cep telefonları hariç..! Özgürlük var mı mesela? Peki adalet... Refah... Ya güven... ✱✱✱ Bırakın dostlar... Rahmetli *Levent Kırca’nın, “Türkiye’de benim annemin gençliğindeki sorunlar devam ettiğine göre, benden de çocuklarıma devrolacağına göre; bugün herhangi bir Aziz Nesin kitabını okuduğunuzda hiçbir şey değişmediğine göre...” dediği gibi... “Annem de bu çukura düşüyordu, babam da düşüyordu, ben de çukura düşüyorum, oğlum da çukura düşüyor. Çukurları devralıyoruz... Bizimki gibi bir ülkenin geleceği parlak ama çok geleceği parlak... Çok ileride bir geleceği parlak...” Bu sözleri 2012’de söylüyor usta... Yıl 2022.! ✱✱✱ Bakın bir başkası da ne diyor.. “Fiyat istikrarını yeniden sağlamak biraz zaman alacak ve talep ile arzı daha iyi bir dengeye getirmek, araçlarımızı güçlü bir şekilde kullanmayı gerektiriyor. Merkez bankalarının ana sorumluluğu enflasyonu düşürmektir. Fed, duruşunu işini bitirene kadar devam ettirmeli... Daha yüksek faiz oranları, daha yavaş büyüme ve daha yumuşak iş gücü piyasası koşulları enflasyonu düşürürken, hane halkları ve işletmelere biraz da acı verecektir.” Konuşan, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell. İngiltere Maliye Bakanı Nadhim Zahawi ise “2 yıl sürebilecek bir ulusal ekonomik olağanüstü hal” durumunu vatandaşlarına duyurdu. ✱✱✱ Bunlar dünyanın en güçlü ekonomilerine ve en istikrarlı para birimlerine sahip devletler... Tabii bizimkiler gibi yanlı değil, canlı konuşuyorlar. Gerçekler acı da olsa; halkı kandırmıyor, manüple etmiyorlar. Peki bizde yaklaşım nedir? Burası çokomelli, diyen mi dersiniz; yat’caz kalk’caz çok farklı noktalara gel’cez diyen mi dersiniz... Bi’şey denicez diyen mi istersiniz... ✱✱✱ İki yıl, diyorlar İngiltere için... İngiltere’yi etkileyen bizi hayli hayli etkiler... 2022 zaten gitti, 2023’ün de gittiğini öğrenmiş olduk. 2024’e ise Allah kerim! O Allah’a şükürler olsun ki, ekonomiyi kıraathanenin yaz-boz kağıdına benzetenlere itibar etmeyecek kadar tecrübe edindik. Ve ne mutlu ki ekonominin adeta mühendisliğini irdeleyen birileri var aramızda... Perşembe’nin gelişini Çarşamba’dan iyi kötü biliyoruz. Çok uzun zamandır ekonomiyi hep kötü biliyoruz ama olsun... Hadiselere sağır, dilsiz, kör değiliz en azından... ✱✱✱ Sözün başında sormuştum; ne var elimizde diye? Hala direnen aydınlarımız, ileriyi gören nice ustalarımız ve sağduyumuz var... Ve elbette 100. yıla yepyeni zaferlerle girmeye umudumuz var! 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun!
*Usta Levent Kırca’ya saygıyla...
Editör: Ömür Ünver