Bütün kuşlar vefasız,
Mevsim artık sonbahar,
Unutmuş ellerimi,
Eşim, dostum, sevgilim,
Kalbim acılarla hep,
Bölünmüş dilim, dilim.
Yok, sokaktan değil, emektar dualimdeki kırkbeşlikten döküldü bu nağmeler.
Bakmayın siz benim yeni bir yılın doğuşuna gebe olan Aralık’ta doğduğuma, her gelecek yeni yıl sancılar getirir bana…
Özleyiş, biraz da umut, soslu bir bekleyiş.
Ve her Aralık, Ahde Vefayı hatırlatır bana.
Kalbimle aklım arasında bir tül gibi sallandım durdum, şarkıda.
Vefa demişken, dokunmadan geçmek olmaz.
Bir gönül inceliğidir vefa, yürek gerektirir. İnsan olmanın öncelikli koşuludur bilirim hani, erdem gibi, koşulsuz.
Yürekle, yürekçe ödeşmektir biraz da.
Ah vefa, anlamlı insan güzelliği. Ama ince iş, kalbin kalple karşılığı, herkesin harcı değil hani.
Şimdi ben; hem çok eskide, hem de an kadar yenideyim. Ve hiç olmamışım gibi yalnız.
Kafka'nın da dediği yerde, bazı şeyleri suskunlukla geçiştiriyorum.
Artık; her şey oluyor ve bitiyor. Yok bir kıymet, bir vefa yok.
Ve ben; kötülüğün sıradanlaştığı, iyilerin incitildiği bu hız çağında, yine bir yeni yılda, yeni gelecek vefasızlıklara çarpabilme ihtimalinin yorgunuyum.
Nasılda çabuk eskitiyoruz içinde bulunduğumuz seneyi.
Bakmadan, ne götürdü ne getirdi. Hani, değerini vermeden anlamadan olup biteni.
Yeni bir yıl daha kapıda İşte. Biliyorum; birileri belki ilk defa aşkı tadacak, belki bir fidan ilk kez bu yıl yemişe duracak. Kim bilir, belki ilk kez bir kalemden şiir damlayacak, belki de yenilerle gelecek.
Ama öyle kırgınım ki; bu ülkenin içinde bulunduğu adaletsizliğe, sekiz koca yıl ve daha ne kadar süreceği belirsiz maruz bırakıldığım hukuksuzluğa, payıma düşürülen vefasızlığa, bir yeni yıl bunları bağışlamama yetmeyecek.
Hani vefa dedik ya, eskiyi de unutmamak adına, yüzleşmek gerekmez mi, duymak gerekmez mi geçmişe vefa.
Kaldık işte toplumca; belkilerde, esip giden bir yelde, kimimiz sönmüş bir kordan kalan külde.
Kaldık bir vefasızlık zamanında, ahde vefa özleminde…
Annem derdi ki; vefalıysan ve varsa sana vefa duyan gülümse, iyi bir yerdesin demektir.
Bütün kuşlar vefasız,
Unutmuş ellerimi,
Eşim, dostum, sevgilim,
Acılarla hep bölünmüşüm dilim, dilim,
Diyor, odama dolan ezgide.
Eğer sorarsanız, hayır, bende geçit yok böyle vefasızlıklara. Hatta isterim ki, kalırsa hayatıma değmiş herkesten geriye bir şey, kalsın bir tutam vefa.
Derseniz ki bu kadar kırgın, bu kadar yaralıyken, yarına umut var mı?
Var. Çünkü umut; asla küçük olmaz, çok cılızken bile.
Adalet varsa; vefa, vefalı olan toplumlarda ahde vefa da olur.
İşte o zaman, Annemin dediği gibi gülümseriz. Çünkü demektir ki, iyi bir yerdeyiz.
Ama şimdi, bütün kuşlar vefasız...