Çilek kokusu

Halk iradesiyle seçilenlere kayyumlar devam ediyor.

Bakalım ana muhalefet partisi ne yapıyor.

Peki, liderleri nerede..

Ben söyleyeyim, çilek kokusuna kapılıp yolunu kaybetti.

Yeşil bir ormanda, keçi ve yavrusu oğlak yaşarmış. Oğlak, yerinde duramaz, koşturup dururken de, her gün içinde yaşadığı bolca yeşillikten yermiş. 

Yine bir gün oynamak için çiftliğinden çıkmış. Hoplamış, zıplamış, bolca yeşillik yemiş, ama ötelerden burnuna gelen çilek kokusuna da daha fazla dayanamamış, kokuya doğru yol almış. 

Başlamış yemeye. O kadar yemiş ki, olduğu yerde uykuya dalmış. E tabi ormandan uzaklaştığını da fark etmemiş.

Uyandığında, saat çoktan geç olmuş ve nereden geldiğini unutmuş. Hatırladığı ilk yoldan gitmeye karar vermiş. O kadar uzun yol gitmiş fakat bir türlü çiftliğinin yolunu bulamamış. 

Birden farklı bir çiftlik görmüş. Yavru oğlağın geldiğini gören çiftlikte ki çoban;

“Nereden geldin sen.” diye sormuş.

Oğlak; “Babamın yanından, çiftliğimi kaybettim.” demiş.

Çoban; “Üzülme buluruz fakat bu yaptığın hiç doğru değil, çiftlikten ayrılmaman gerekiyordu." uyarısında bulunmuş.

Sonra, çiftliğini ve ailesini bulmak için, oğlakla birlikte yola koyulmuş.

Epey yürüdüklerinde çoban, “Çiftliğin yolunu hatırlamıyor musun? diye sormuş. 

Oğlak; “Hatırlamaya başladım ,buradan gitmeliyiz.” demiş.

Ve biraz sonra;

“İşte burası” diye sevinçle göstermiş.”

Kapıyı baba keçi açmış ve “Nerelerdeydin. Çok aradık seni. Belki eve dönersin diye burada bekledik.” demiş.

Oğlak; “Özür dilerim baba, çok pişman oldum. Çilek kokusuna kapılınca ormanın dışına çıkmışım bir daha da yolu bulmadım. Bana bu çoban yardımcı oldu. O olmasa asla yolumu bulamazdım” yanıtı vermiş.

Baba keçi teşekkür ederken, çoban oğlağa;

“Hiç bir zaman ailenden, çiftliğinden ayrılma. Bu yaşadıkların da, ailene yaşattıkların da çok kötüydü.” diye öğütte bulunmuş.

Bu yanlıştan dolayı çok pişman olan oğlak, bir daha çiftliğinden ayrılmamış.

Bizim ana muhalefet liderimiz de; Yumuşama, normalleşme sözlerine kanadururken, kendi tabanının kazandırdığı kazanımları kayyumlara bir güzel heba etti.

İş ki artık bu “Normalleşme” inadından vazgeçsin. 

Daha da geç olmadan yeniden asıl yuvası, tabanına, emekçinin yanına dönsün.

Ve bir daha çilek kokularına kapılmasın .