Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi meclisimize sunacağız. İlk düzenlemeden yararlanamayan, çiftçi ve Bağ-Kur'lu esnaf emeklimiz başta olmak üzere 4 milyon 689 bin emeklimiz de 5 bin TL ödeme imkanından faydalanacak. 4 milyon 689 bin emeklimizin de tek seferlik 5 bin lira ödeme imkanından faydalanmalarını sağlayacağız. Böylece 15 milyon 120 bin emeklimizin tamamına bir defaya mahsus ödeme gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
"2002 yılında en düşük öğretmen maaşı ek dersler hariç 470 lira iken bugün bu rakam 23 bin 900 liraya çıktı" diyen Erdoğan, "Gerçekçi olalım, nereden nereye. Dolar bazında 2002 yılında Kasım ayı itibariyle bir öğretmen ek ders harici 292 dolar kazanırken bu gün dolar bazında bunun yaklaşık 3 katı maaş alıyor. Hem Türk lirası hem dolar olarak reel artış söz konusu. Elbette her şeyin mükemmel olduğunu iddia etmiyorum. Tüm dünyada enflasyonun zirveleri zorladığı ekonomik atmosferden bizim etkilenmemiz düşünülemez" diye konuştu.
"Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması hükümetimizin birinci önceliğidir" de diye Erdoğan, "Bölgede 45 bin dersliğimizin bakım onarım çalışmalarını tamamladık. Deprem konutları ve köy evlerimizin yakınına devam ediyoruz. Toplam 46 bin konut ve köy evini yılbaşından önce hak sahiplerine teslim edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde özel açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Bir gönül kırgınlığına sebep olduğunu üzüntüyle müşahade ettik"
"Dün Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde 6 yıl önce hain terör örgütü PKK tarafından Batman'da katledilen öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'a ithafen hazırlanan sinema filmini ailesiyle birlikte gözyaşlarıyla seyrettik. TRT'nin emeği ve gayretiyle hayat bulan 'Aybüke Öğretmen Oldum Ben' filmi ülkemiz genelinde gösterime girdi. 22 yaşında iken öğrencilerinden alçakça kopartılan Aybüke filmini öğretmenlerimizle tüm gençlerimizin izlemesini tavsiye ediyorum. Bugün emekliliğini yaşayan öğretmenlerimize sağlıklı, hayırlı ve uzun ömürler temenni ediyorum. Bu vesile ile emeklilerimizle ilgili bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.
Emeklilerimizin yükünü hafifletmek amacıyla geçen ay bir kereye mahsus 5 bin lira ödeme kararı almıştık. Kanun teklifimiz Meclisimizin onayından geçti ve çalışmayan emeklimizin hesabına ödemeleri yatırıldı. Açıkçası emeklilerimizin bir kısmının dışarıda bırakılması içimize sinmeyen ve hakkaniyetli bulmadığımız durumdu. Bunun çiftçi ve esnaf emeklilerimizin içinde yer aldığı bir gönül kırgınlığına sebep olduğunu üzüntüyle müşahade ettik.
Çalışma ve Maliye Bakanlığımıza gerekli düzenleme ve düzeltmelerin yapılması talimatı verdik. Bakanlarımız hazırlıklarını bugün itibariyle tamamladılar. İnşallah önümüzdeki hafta teklifimizi meclisimize sunacağız. 4 milyon 689 bin emeklimizin de tek seferlik 5 bin lira ödeme imkanından faydalanmalarını sağlayacağız. Böylece 15 milyon 120 bin emeklimizin tamamına bir defaya mahsus ödeme gerçekleştirmiş olacağız.
"Tüm bütçelerde aslan payını daima eğitim öğretime ayırdık"
21 sene önce aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde önceliklerimizin en başına eğitim öğretimi koyduk. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi şartları ne olursa olsun, eğitim, öğretimin ikinci plana itilmesine müsaade etmedik. Tüm bütçelerde aslan payını daima eğitim öğretime ayırdık.
Şuan 2024 yılı bütçemizde eğitime tahsis edilen tutar ise 1 trilyon 620 milyar liradır. Derslik sayımız, 343 binden aldık, 619 bine, okul sayımızı 50 binden 95 bine yükselttik. Öğretmen kadromuzu yaptığımız 800 bin yeni atamayla tahkim ettik. 2023-2024 eğitim öğretim yılında toplam 1 milyon 203 bin öğretmenimiz ve 19 milyon öğrencimize eğitim ve öğretim hizmeti sağlıyoruz.
Benim öğrencilik yılımda sınıflardaki öğrenci sayısı 75'ti. Anadolu'da bu rakam yüzlere ulaşıyordu. Ama şimdi biz bunu ne yaptık? 30-25 hele hele bazı yerlerde 15'e düşürdük. Kaliteli bir eğitim öğretimi başarmak kararındayız. Hamdolsun şu anda bunu da başardık, başarıyoruz.
Bu dönemde okullaşma oranlarımız, eğitimin tüm kademelerinde Cumhuriyet tarihinin zirvesine ulaşmıştır. Farklı sebeplerle okula gidemeyen kız çocuklarımızın önündeki engelleri kaldıran biz olduk.
Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için şartlı eğitim yardımından, pansiyon kapasitesi ve bursların artırılmasına kadar birçok adım attık. Yaşı 35 ve üstü olan kardeşlerimiz çok iyi hatırlayacaktır. 20 sene önce okullar açılınca ailelerin en büyük sıkıntı kaynağı ders kitaplarını temin etmekti. Kırtasiye kırtasiye dolaşır okul kitaplarını tedarik etmeye çalışırdık.
Bazı kırtasiyeciler de 1 hafta 10 gün sonraya bize randevu verirlerdi. Göreve geldiğimizin ilk senesinde 'bu eziyete son vereceğiz' dedik. Ders kitaplarını ücretsiz bir şekilde dağıtmaya başladık. Bugüne kadar yaklaşık 4 milyar ders kitabının dağıtımını gerçekleştirdik. 2023-24 eğitim öğretim yılında 171 milyon ders kitabını öğrencilerimize ücretsiz olarak ulaştırdık.
Okullarımızda 560 bin etkileşimli tahta kurduk. Bu sayı inşallah 620 bine ulaşacak. Katsayı adaletsizliğini kaldırarak kesintisiz eğitim dayatmasını sonlandırarak, meslek liselerinin önünü açarak, imam hatip okullarının kapısına vurulan zincirleri kırarak, kılık kıyafetle ilgili yasaklara son vererek, Kur'anı Kerim ve Siyeri Nebi derslerini yaygınlaştırarak eğitimde çok kapsamlı bir dönüşüme imza attık.
Muhalefet tarafından sürekli istismar edilen hususu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Hükümet olarak sadece bütçede değil atamalarda da önceliği eğitim ve öğretime verdik. Şu an kamuda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80'i bizim dönemimizde atanmıştır.
Bundan sonra ihtiyaçlar ve imkanlar dahilinde gerekeni yapacağız. Evlatlarımızın eğitiminden taviz vermeyeceğiz. Biz eğitim ve öğretim konusunu milli bir mesele olarak görüyor her türlü siyasi hesabın üstünde tutuyoruz. Her türlü ufuk açıcı tenkide ve yol gösterici teklife açığız. Hükümetlerimizin hüsniniyeti ve karnesi apaçık ortadadır. 2002 yılında en düşük öğretmen maaşı ek dersler hariç 470 lira iken bugün bu rakam 23 bin 900 liraya çıktı.
Gerçekçi olalım, nereden nereye. Dolar bazında 2002 yılında Kasım ayı itibariyle bir öğretmen ek ders harici 292 dolar kazanırken bu gün dolar bazında bunun yaklaşık 3 katı maaş alıyor. Hem Türk lirası hem dolar olarak reel artış söz konusu. Elbette her şeyin mükemmel olduğunu iddia etmiyorum. Tüm dünyada enflasyonun zirveleri zorladığı ekonomik atmosferden bizim etkilenmemiz düşünülemez.
"Yakında piyasa gerçekleriyle uyumlu rakamlara geçilecek"
Ev sahiplerinin insaf dışı uygulamalarını bir kenara koyamayız. Dün bir vatandaşım bana onu söyledi. Dedi ki 'kiracıyım'. 'Ne ödüyorsun' dedim. 'Başkanım şu anda ev sahibi beni ciddi manada sıkıştırıyor, 2 bin 500 lira veriyordum, kiramı 7 bin 500 liraya çıkardı, ya verirsin ya evden çıkarsın' diyor. Şimdi insaf, 2 bin 500'den 7 bin 500'e evin kirasını çıkarmak.
Mecburen o ilçedeki belediye başkanımızı aradım, ricada bulundum. Dedim ki 'Ya uygun bir kiralık yer bul ya bizim TOKİ'nin evleri varsa oradan kendisine bir imkan sağla.' Bu vicdan. Her şeyi devletten beklemek herhalde olacak bir şey değil. El ele vereceğiz, dayanışma halinde olacağız. Ben herhalde o ev sahibine, şu anda belki dinliyor eni 'sen de vicdan var mı' diye sormak durumundayım. Bu kadar konut yapıyoruz, çözüm geliştirmeye çalışıyoruz. Ama insaf yahu, 2 bin 500'den 7 bin 500'e. Bu ne vicdandır? Yakında piyasa gerçekleriyle uyumlu rakamlara geleceğine inanıyorum.
Öğretmenlik Meslek Kanunu
Evlatlarımızı dolayısıyla parlak yarınlarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimize ne yapsak yetersiz kalacaktır. Bunu laf olsun diye değil tüm kalbimle ifade ediyorum. Bugüne kadar öğretmenlerimizle aramıza kimseyi sokmadık. İnşallah bundan sonra da muhabbetimizin sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz.
60 yıllık bir hayalin ürünü olan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı gözönünde bulundurarak düzenlemeleri yapacağız. Öğretmenlerimizin daha mutlu, huzurlu ve başarılı olmaları için mesleki gelişimlerinde, özlük haklarında gerekli destekleri sağlayacağız. Şiddet konusu en hassas olduğumuz meseledir. Kültürümüzde öğretmene el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür. Öğretmenlerimize yönelik şiddet eylemlerini asla mazur göremeyiz.
"Deprem bölgesinde, toplam 46 bin konut ve köy evini yılbaşından önce hak sahiplerine teslim edeceğiz"
Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması hükümetimizin birinci önceliğidir. Dün Malatya'da meydana gelen depremler, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatmıştır. Tüm Malatyalı kardeşlerimize geçmiş olsun diyorum.
Deprem öncesi 10 bin 977 okul, 119 bin 200 derslikle eğitim hizmetlerimizi sürürdüğümüz bölgede 969 okul, 12 bin 120 dersliğimiz hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Planladığımız okul ve derslik sayısına ilaveten deprem sonrası ihtiyaç duyulan 2 bin 571 derslik açtık. Bölgede 45 bin dersliğimizin bakım onarım çalışmalarını tamamladık. Deprem konutları ve köy evlerimizin yakınına devam ediyoruz. Toplam 46 bin konut ve köy evini yılbaşından önce hak sahiplerine teslim edeceğiz.
Deprem bölgesinde öğrencilerimizin eğitimi eksik kalmasın diye fedakarca çalışan öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Omuz omuza gönül gönüle vererek bu zor günlerin üstesinden hep birlikte geleceğimize inanıyorum."