Günlük sorunlarının yanında insanın kendini daha iyi hissetmesi için öneriler gittikçe daha fazla ilgiyle karşılanıyor. İngiliz yayın kuruluşu BBC, bilim insanlarının araştırmalarını derleyerek daha iyi bir yaşama ilişkin verileri duyurdu. İşte daha mutlu bir 2025 için en iyi ipuçları...
Yaşlandıkça dostluğu kucaklayın
Arkadaşlık, her yaştan insana fayda sağlar. İleri yaşlarda ise önemli bir mutluluk kaynağı olduğu belirlendi. Yaşlı insanlar genellikle kendilerini iyi tanıyan kişilerle vakit geçirmeye öncelik vermek için sosyal çevrelerini daraltırken, araştırmalar yeni arkadaşlıklara açık kalmanın iyi bir fikir olduğunu gösteriyor. Çünkü arkadaşlıklar gönüllü, zorunluluk içermeyen ve herhangi bir zamanda başlayıp bitebilen ilişkiler olduğundan, daha eğlenceli ve daha az gergin veya sıkıntılı olma eğiliminde kabul ediliyor. Araştırmalara göre, arkadaşlıklar, bilişsel işlevimizi ve fiziksel sağlığımızı da iyileştiriyor.
"Paylaşılan mutluluk" iyi hissettirir
Şefkat, gerçek dostluğun bilinen bir temeli. Çok sayıda araştırma ise "Paylaşılan mutluluk"un, iyi ilişkilerin yeterince değer görmeyen bir yönü olduğunu ortaya koyuyor ve arkadaşlıkları sürdürmek için şefkat kadar önemli olabileceği belirtiliyor. Bir arkadaşınızın iyi haberini coşkuyla desteklemek ve bununla ilgili sorular sormak iyi bir arkadaş olmanın temeli kabul ediliyor ve sizin de kendinizi iyi hissetmenize yardımcı oluyor.
Gönüllü olarak çalışın
Başkaları için bir şeyler yapmanın, kendinizi ödüllendirmekten daha iyi hissettireceğini söylemek neredeyse artık sıradan. Ancak yapılan çalışmalar gönüllülüğün kronik ağrı ve depresyon gibi rahatsızlıklara bile yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. 2002 tarihli bir araştırma, kronik ağrıyla mücadele eden kişiler, gönüllü çalışmalar sırasında daha az aprı hissediyor. Ev bitkileriyle ilgilenmek bile yaşlılıkta karşılaşılan sorunları azaltıyor. Uluslararası düzeyde bazı sağlık hizmeti sağlayıcıları, artık gönüllülüğü reçete ediyor.
Geçmişinizle bağlantı kurun
Geçmişin size şu anda yardımcı olabileceği başka bir yol daha var. Araştırmalar, aile geçmişimizle etkileşim kurmanın derin psikolojik faydaları olabileceğini gösteriyor. Örneğin, zorlukların üstesinden gelmeyle ilgili aile hikayeleri, yeni nesillere aktarıldığında güçlendirici olabiliyor. Melbourne'deki Swinburne Teknoloji Üniversitesi'nde psikoloji alanında emekli profesör olan Susan M Moore, aile geçmişleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olan kişilerin daha yüksek memnuniyet ve refah seviyesine sahip olduğunu buldu. Aile ageçmişinizi araştırmak, dünyadaki yerinizi daha derin bir şekilde anlamanın yanı sıra hayatınız üzerinde daha fazla kontrol sahibi hissetmenize yol açıyor.
Ayrıca, hayatınızın, sizden sonra gelenler adına öncüllerinizin verdiği mücadeleler ve metanet sayesinde mümkün olduğunu bilmek, size olumlu bir bakış açısı ve minnettarlık duygusu da verebilir.
Hayatınızdaki olumlu şeyleri listeleyin
Nimetlerinizi saymak çok eski bir tavsiyedir, ancak basit ama iyi kanıtlanmış bir müdahalenin temelini oluşturur. Başımıza gelen üç iyi şeyin bir listesini yazmanın ruh halimizi iyileştirmeye yardımcı olabileceği ortaya çıktı. Bu, önemli bir sınavı geçmek veya yürüyüşe çıkarken güzel bir akşam ışığının tadını çıkarmak gibi önemsiz görünen bir şey olsa da refahımızı iyileştirebileceğini öne süren giderek artan sayıda araştırma var.
Eğlenceli aktiviteleri sabırsızlıkla bekleyin
Tamamen yeni bir araştırma ile ortaya çıkan verilerr, eğlence beklentisinin etkinliğin kendisi kadar ödüllendirici olabileceğini ortaya koyuyor. Eğlenceli bir etkinlik öncesi ortaya çıkan beklentiler daha büyük iyimserlik yaratıyor. Araştırmacılar, zevkli aktiviteleri veya olayları düzenli olarak tahmin ederek beyinlerimizi daha iyimser olacak şekilde yeniden programlayabileceğimizi öne sürüyor.
Hiçbir şey yapma
Araştırmalar, mutlu olmak konusunda çok fazla endişelenmenin aslında onu hissetmenin önünde bir engel olabileceğini gösteriyor. Mutluluk arzusu ve arayışının yalnızlıkhislerini artırabileceğine ilişkin psikolojik araştırmaların sayısı da fazla. Bu araştırmalar, bazen durmayı ve hayatın iniş çıkışlarını daha fazla kabullenmeyi öneriyor.
Çok fazla kafein tüketmeyin
Soğuk, karanlık kış günlerinde bir fincan kahve beyninize ve vücudunuza çok ihtiyaç duyduğu desteği verebilir. Kafein tüketmek, kan dolaşımına hızla emildiği ve bizi yorgun hissettiren bir kimyasal olan adenozini geride bıraktığı için bizi uyanık hissettirebilir. Araştırmalar, kafein tüketiminin birçok sağlık faydası olduğunu gösteriyora ancak kafein söz konusu olduğunda zamanlama çok önemli. Çünkü etkisini göstermesi biraz zaman alabilir ve etkisi geçmesi uzun sürebilir. Bilim insanları son kahvenin yatmadan 48 dakika önce içilmesini tavsiye ediyor. Ayrıca, uykunun bölünmesini, baş ağrılarını, mide bulantısını ve kaygıyı önlemek için çok fazla kafein tüketmemek gerekiyor. Bu da bir gnde ortalama iki ya da üç fincan kahveyi aşmamak anlamına geliyor.