Hemen bugünkü haber gündemini hatırlayın.
Neler geliyor aklınıza;
Halk TV'den üç gazetecinin 'yakalanarak' gözaltına alınması mı?
Bunun üzerinden başlayan yargı, özgürlükler tartışması mı?
Sabah, Siirt Belediyesi'ne kayyum atandığı haberiyle uyandınız belki de...
Gece gazetecilerin gözaltına alınması, sabah belediyeye kayyum, öğleden sonra ise partilerin grup toplantılarında siyasetçilerin birbirlerine yönelik sert eleştirileri.
Kartalkaya'da otelde çıkan yangında 36'sı çocuk 78 kişinin can vermesi grup konuşmalarının ana gündem maddesi.
Sorular çok, acı ise tarifsiz...
Ancak şu ana kadar olayın sorumluluğunu yöneticilerden üstlenen de yok; Ne yerelde ne de hükümette...
Gündemdeki bir başka haber hemen yakınımızdan; Sırbistan Başbakanı, tren garında tentenin kırılması sonucu 15 kişinin yaşamını yitirmesi nedeniyle istifasını açıklamış.
Yine gündemden bir başka haber o da aslında coğrafi olarak yakın sayılır; İtalya Başbakanı, Adalet ve İçişleri bakanları hakkında Libyalı bir kişiyle ilgili tasarrufları nedeniyle soruşturma başlatmış savcılık...
Daha uzak coğrafyalarda ise buralarda hemen hiç konuşulmayan başka bir gündem var.
Çinli bir firmanın çok ucuza mal ettiğini savunduğu DeepSeek adlı yapay zeka modeli hafta başından bu yana küresel teknoloji devlerinin evi ABD'yi sarsıyor.
Borsadaki koca koca teknoloji şirketlerinin bir çoğunun değeri tepetaklak.
Şöyle söylersek belki daha iyi ifade ederiz: Sadece teknoloji firması Nvidia'nın kaybı yaklaşık 600 milyar dolar.
Bu Türkiye'nin bir yıllık ihracatının iki katına denk gelen bir rakam...
Gerilim o kadar büyük ki ABD Başkanı Trump da müdahil tartışmalara...
Amerikalılar, nasıl olur da küçük ölçekli sayılabilecek bir Çinli girişimin piyasalarda bu denli dalga yaratabildiğini tartışıyor.
Bunlar olurken bu kez bir başka Çin merkezli teknoloji şirketi Alibaba, bugün DeepSeek-V3'ü geride bıraktığını iddia ettiği yeni Qwen 2.5 yapay zeka modelinin bir versiyonunu tanıtıyor.
Yani dünya aslında başka konuları, geleceği şekillendireceği iddia edilen bir teknolojide hızı artan yarışın etkisinde.
Türkiye, bu tartışmalara müdahil olamıyor bile.
Ne yazık ki, yüzyılın adını koysak da gereklerini yerine getiremediğimiz anlaşılıyor daha bir günlük gündemde.
Treni kaçırdığımızı söylüyor konunun uzmanları ama bu kaçıncı tren sayabilen yok.
Derin ekonomik krizden çıkış için, gelecek nesillerin refahı için, en azından peşine takılmak gerekiyor kaçan trenin.
Bir umut, olabilir diye...