Emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesi mitingi öncesinde yaşanan eylemlerde polisin sıktığı tazyikli su ve biber gazı ile fenalaşarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesiyle ilgili 13 polis hakkında açılan davaDa karar çıktı. Aile avukatlarının yeniden keşif talebini reddeden mahkeme, Lokumcu'nun ölümünden yargılanan 13 polisin de beraatine karar verdi. Mahkemenin gerekçesi, kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Lokumcu'nun ölümüyle polisin biber gazı kullanımı arasında 'illiyet bağı bulunmadığı' belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 31 Mayıs 2011'de Hopa mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu, hastanede öldü. Olayla ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, aralarında dönemin İl Emniyet Müdürünün de bulunduğu 13 polis hakkında, 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Lokumcu'nun ölümüyle ilgili 10 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması, Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ancak mahkemenin mevcut delil durumu göz önünde bulundurulup, görevsizlik kararı verdiği dosya, Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 14'üncü duruşmaya Metin Lokumcu'nun ailesi, avukatları, arkadaşları ve vatandaşlar katıldı. Duruşmayı CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Sol Parti PM üyesi Alper Taş, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun da takip etti.

Duruşma öncesi adliye önü ve çevresinde polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme heyeti, duruşma salonunda yer kalmadığı gerekçesiyle birçok kişiyi duruşma salonuna almadı.

20 bin sözleşmeli öğretmen atamasının sonuçları açıklandı 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasının sonuçları açıklandı

Karar beklenen duruşmada ilk konuşan Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Biz maddi gerçeğe ulaşalım istiyoruz. Biz Türkiye’de bu kararların vermenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Ama biz heyetinizden umudumuzu kaybetmedik. Savcının mütalaasına rağmen sizden hukuki bir karar bekliyoruz. Bu kadar insan ‘Trabzon’da adalet var mı?’ diye geldi. Biz tüm rapor ve delillerin yeniden incelenmesini, mahkeme heyetinden bir kez daha keşif talebinde bulunuyoruz” dedi. Eyüboğlu’nun yeniden keşif talebi, mahkeme tarafından reddedildi.

Duruşmada söz alan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da “Ben bugün buraya hazırlık yapıp, notlarımla geleyim istedim. Sonra vazgeçtim. Bu ülke için adalete inanmak istiyoruz. Bakın daha 2 gün önce Hopa’da gariban köylüyü ‘ormanlarını koruyor’ diyor öldürdüler. İşin arkasındakiler yargılanacak mı? Biz adalet istiyoruz. Babam eğitimciydi kimseye de bir şey yapmadı. Polis de yetiştirdi, savcı da yetiştirdi. Bizim onlarla değil, adaletle derdimiz var. Mütalaayı anlayamıyorum; deli saçması bir şey. Hukukun, adaletin sağlanması gerekiyor. Umarım vicdan ve mantık çerçevesinde karar verilir. Sizin dik duruşunuz olsun istiyoruz” diye konuştu.

Metin Lokumcu'nun kardeşi Şengül Çiçekoğlu ise “Bizim de acılarımızın hafifletilmesini istiyoruz. Aile büyüğümüz kaybedildi. Vicdanınızla karar vermenizi istiyoruz; lütfen” ifadelerinde bulundu.

Lokumcu'nun ailesinin ifadeleri sonrasında duruşmada yer alan diğer avukatlar da konuştu. Duruşmada savcı, esas hakkındaki açıkladığı mütalaada yargılanan 13 polis için ayrı ayrı beraat talebini yinelerken, ifadelerin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

"Biber gazının ölümüyle ilişkisi yok"

Davaya sunulan bütün delillere rağmen 11 Haziran'da Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki son duruşmasında savcı, esas hakkındaki açıkladığı mütalaada yargılanan 13 polis için ayrı ayrı beraat talep etmişti.

Mütalaada ölümün kalp krizi nedeniyle gerçekleştiğini, bunun biber gazından olduğu anlamına gelmediğini belirtmişti.

Ancak polislerin beraatini talep eden savcı Selçuk Özdemir, haziran ayındaki HSK kararnamesiyle ŞanIıurfa Halfeti'ye gönderildi. 

Bu kez heyete yeni gelen savcının, önceki mütalaayı yenilediği duruşmada mahkeme, yargılanan 13 polisin tümünün beraat etmesine karar verdi.

Mahkeme Başkanı karar açıklamasında, kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun ölümüyle polisin biber gazı kullanımı arasında 'illiyet bağı bulunmadığını' ifade etti.

Karar sonrası tepki

Kararın ardından duruşmayı takip etmeye gelenler "Metin'den Reşit'e herkes için adalet", "Metin Lokumcu ölümsüzdür", "AKP halka hesap verecek" ve "Her yer Hopa her yer direniş" şeklinde sloganlar attı.

Editör: TE Bilisim