Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu: 

"Herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırga geliyor" 

"Uluslararası siyasetin tüm aktörleri yeni arayışa girdi. Gümrük tarifesi üzerinden alevlenen ticaret savaşları, küresel ölçekte etki uyandıracak. Herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırga geliyor. Dünyamız, özellikle ekonomi ve askeri kapasite bakımından tek kutuplu bir yapıdan çok kutuplu bir mimariye hızla yol alıyor. Üst üste gelen haberleri, bu yeni dönemin doğum sancıları olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Tarihi olduğu kadar sancılı da olan bu süreci en iyi okuyan, yöneten, sahada ve masada en güçlü konumda bulunan ülkelerden biri Türkiye'dir. Ülkemiz, yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline gelmektedir. Bunun işaretlerini görmeye başladık. Sözünün ağırlığı olan, söylemi takip edilen bir ülke olarak Türkiye'nin adı her platformda daha sık telaffuz ediliyor. Türkiye'siz bir denklem kurulamayacağı küresel aktörler tarafından da çoğu zaman mecburen kabulleniliyor. İdrak yolları kapalı olmayanlar, şunu görüyorlar: Türkiye, 23 yıldır temelini adeta tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısıyla yeni döneme damgasını vurmaktadır. 

CHP'nin kurultay davası ertelendi CHP'nin kurultay davası ertelendi

Muhalefet hâlâ eski Türkiye'de yaşadıklarını sanıyor. Hâlâ Türkiye'nin icazetle iş gördüğü zannıyla hareket ediyor. Türkiye, AK Parti hükûmetleri döneminde icazet alan değil, icazeti aranan ülke konumuna gelmiştir. Kendileri Batı'nın rızası olmadan bırakın politika üretmeyi, nefes dahi alamadıkları için gelişmeleri doğru okuyamıyorlar. 14 - 28 Mayıs seçimleri öncesi Amerika'dan ekonomist ithal etmekten övünenlerden zaten başka bir şey de beklenemez. CHP'nin içler acısı haline bakınca ülkemiz adına üzülüyoruz. Bunlar milletimizi hiçbir zaman tanımadılar, bu gidişle tanıyamayacaklar.

"Bazı ekonomilerin durgunluğa girmesi muhtemeldir"

Küresel ekonomi zorlu bir sınavdan geçiyor. Ticaret savaşları yeni bir boyuta evrildi. Tonu artan söylemlerle, tarife kavgaları kızışmaya başladı. Bazı ekonomilerin durgunluğa girmesi muhtemeldir. 

Peki biz nerede duruyoruz? 14 - 28 Mayıs seçimleri sonrasında ekonomide güçlü bir ekip kurduk. Hem enflasyon, hem de hayat pahalılığı başta olmak üzere ülkemizin sorunlarını çözecek, Türkiye'yi şoklara karşı dirençli hale getirecek kapsamlı bir programı, Mayıs 2023'ten itibaren hayata geçirdik. Programımız sayesinde dış kırılganlıklarımızı azaltırken, şoklara karşı mukavemetimizi artırdık. Dünyada ciddi bir belirsizlik ortamı var evet ama Türkiye'nin de yolunu aydınlatan güçlü bir ekonomi programı var. Ticaret, üretim ve ihracat tarafında menfi bir durum beklemiyoruz. Düşük tarife uygulanan ülkeler arasında olmamız sebebiyle, bu dönemi daha kolay atlatacağımıza inanıyoruz. İş dünyamız müsterih olsun. Vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsun. Orta ve uzun vadede Türkiye'nin daha az etkilenmesini öngörüyoruz.

"Yıllık enflasyon 10 aydır geriliyor"

Dezenflasyon süreci devam ediyor. Yıllık enflasyon 10 aydır geriliyor. Para politikasının gecikmeli etkisi, kamu maliyesinin daha güçlü desteği ve arz yönlü reformlarla enflasyonda düşüş sürecek. Dış finansman ihtiyacımız azalıyor. 2023 Mayıs'ta 55,1 milyar dolar olan cari açık, ocak ayında 11,5 milyar dolara geriledi. Büyüme dengelenirken istihdamda oldukça güçlü bir performans var. İşsizlik oranı şubatta yüzde 8,2'ye indi. İhracat tarafında da işler yolunda gidiyor. 28 Mart Cuma günü, 2 milyar 65 milyon dolarlık günlük mal ihracatıyla Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ikinci günlük ihracatına ulaştık. 

"Türkiye ekonomisin batıracaklarını sananlar, bir daha avuçlarını yaladı ve kös kös oturmak zorunda kaldı"

Geçen hafta Türk ekonomisinin gücünü test etme imkanı bulduk. Muhalefetin ekonomimize zarar verme girişimini boşa çıkardık. Milletimiz, sırf yolsuzluklarını gözden kaçırmak için ülkesine ve milletine kasteden kifayetsiz muhterislerin boykot çağrılarına prim vermedi. Gezi olaylarında 'tüketmeyin, ekonomi dursun' çağrıları nasıl çapulcuların elinde patladıysa, CHP'nin boykot çağrısına da millet itibar etmedi. Boykotçular, bizzat vatandaşımızdan boykot yedi. Türkiye ekonomisin batıracaklarını sananlar, bir daha avuçlarını yaladı ve kös kös oturmak zorunda kaldı. Muhalefetin kumpaslarına, tahriklerine rağmen biz Türkiye'yi hedeflerine doğru yaklaştırıyoruz. 

"Gençleri kışkırtan, polisle çatıştıran sizsiniz"

19 Mart'tan bu yana siyaset sahnesinde farklı bir oyun oynanıyor. Türkiye, 20 gündür bir tiyatro izliyor. Oyunun kurgucusu, figüranları CHP'liler. Perdeyi açan, kapatan CHP... Bilinmeyen tek bir şey var, orta oyununun kavuğunun kimde olduğu... Hafta sonu yaptıkları baskın kurultayla kavuk, Sayın Özel'in başuna geçmiş oldu. Oyunu yazan, sahneleyen onlar; çalıp çırpan onlar, İstanbul'da Escobar düzeni kuranlar onlar, paylaşım kavgası veren yine onlar, şikâyeti yapan yine onlar, tanıklığı yapan onlar, savcıların kapısında ihbar sırasına giren yine onlar, ama üste çıkmaya çalışan yine onlar. CHP olarak siz bizi, far görünce donup kalan tavşan mı sandınız? İç tartışmalarınızın faturasını ne bize ne millete ödetemezsiniz. Sizin kavuk tartışmanız bizi ilgilendirmez. Şimdi 'yok şu gözaltına alındı, bu tutuklandı, yok onu serbest bırakın.' Başınıza ne geldiyse sizin koltuk sevdanızdan, kibrinizden, aç gözlülüğünüzden geldi. Kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzeninin içine siz soktunuz. Kendi meselenizi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiniz. Gençleri öne sürüp belediye binasına saklanan sizsiniz. Gençleri kışkırtan, polisle çatıştıran sizsiniz. O gençlerin hayatları karardıysa, o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz. 

"Sürekli üzerinde tepindiğiniz Deniz Gezmiş'i sahaya süren, siz değil misiniz?"

Bugün sürekli üzerinde tepindiğiniz Deniz Gezmiş'i sahaya süren, siz değil misiniz? Meclis'te oylamadan kaçarak idamını onaylayan siz değil misiniz? İdamını izleyen, güya mezarı başında gözyaşı döken siz değil misiniz? Bunlardan sonra utanmanız gerekirken işinize geldiğinde Deniz Gezmiş'i kullanan siz değil misiniz? Sabahattin Ali'ye, Nazım Hikmet'e bakın... Aynı riyakarlığı orada da görürsünüz! Bir yandan gençleri kışkırtıyor, küfrettiriyor, polise saldırtıyorsunuz; diğer yandan timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz kullandırtmayacağız! Gençleri, yolsuzluklarınıza paravan yapmanıza müsaade etmeyiz! 

Trump'ın sözleri soruldu

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin "Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor" demişti. Trump'ın çok konuşulan sözleri AK Parti grup toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'a soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha görüşmedik" diye yanıt verdi.

Editör: TE Bilisim