Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum etkinliğinde konuşurken Türkiye'nin Filistin'le ticarete devam ettiğini savunan aktivistler tarafından protesto edilmişti. Erdoğan'dan, "Gemiler Gazze'ye bomba taşıyor" diyerek konuşmasını protesto edenlere, "Yavrum siyonistlerin burada dili ağzı olma. Aynen siyonistlerin dili ağzı gözü olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın netice alamazsınız. Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan’ın nerede durduğunu çok iyi biliyor. Ama siz hala anlayamamışsınız” yanıtı vermişti.
Sloganlar delil olarak gösterildi
Erdoğan'ın konuşması sırasında protestoyu gerçekleştiren iki kişi ile protestoya hazırlandıkları ileri sürülen diğer iki kişi salonda, kongre merkezi önünde de İsrail'le ticaretin kesilmesi yönünde sloganlar atan 5 kişi olmak üzere toplam 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlara "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamalarından işlem yapıldığı öğrenildi. Suçlamalara delil olarak ise, "Gemiler Gazze'ye Hayfa'ya değil", "Vicdan Gemisi'ne neden izin verilmiyor", "Siyonistler, siyonist gemileri ülkemizde serbestçe dolaşıyor" sloganları gösterildi.
Duvar'dan Tuğba Özer'in haberine göre 29 Kasım'da gözaltına alınan ve İstanbul Vatan Emniyet'te tutulan 9 kişinin gözaltı süreleri cumartesi günü 1 gün uzatıldı. İfadesi dün tamamlanan protestocular bugün savcılığa sevk edildi. İstanbul Çağlayan Adliyesi'ne getirilen 9 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, 9 kişinin tutuklanmasına karar verdi.
"Tutuklamayı gerektirecek herhangi bir hukuki durum göremiyoruz"
Kararın ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapılarak karara tepki gösterildi.
Avukat Fatih Erbican kararla ilgili şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz cuma günü TRT World'te yapılan programda gösteri ve eylemde bulunan içerideki 4, dışarıdaki 5 olmak üzere toplam 9 arkadaşımız gözaltına alınmıştı. Arkadaşların cumartesi, pazar gözaltıları devam etti. Pazar günü de ifadeleri alındı. Bugün de tutuklama sevkiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne son kez sevk edildi. 9 arkadaşın tamamı da '2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanununa Muhalefet'ten kaynaklı olarak tutuklandılar. Cumhurbaşkanına hakaretten adli kontrol kararı uygulandı. 2911'den de tutuklama kararı verildi. Bundan sonraki sürecimiz de itirazlar yönünde olacak.
Yasal unsurları açısından baktığımız zaman da içerideki 4 arkadaş zaten içerideki bir programa katılımcılardan kişiler. Dolayısıyla yasal unsurlar oluşmuş durumda değil. Diğerleri açısından da değil. Çünkü diğer dışarıdaki arkadaşlara da herhangi bir uyarı yok. Yani 'siz hadi buradan dağılın' şeklinde bir uyarı yok. Orada 'Free Palestine' şeklinde açıklama yaparken polis geliyor, ablukaya alıyor ve hepsini gözaltına alıyor. Dolayısıyla yapılan eylem ve söylemle bunu tamamen anayasayla güvence altına alınan protesto hakkının kullanılması kapsamında görüyoruz. Bunun 2911'e bir muhalefet olarak da görmüyoruz. Dolayısıyla tutuklamayı gerektirecek hiçbir şey görmüyoruz. Çünkü tutuklamanın şartları bellidir. Tutuklama olabilmesi için suç, kaçma şüphesi, delilleri karartma şüphesi gibi kritik bazı hususların yerine gelmiş olması gerekir. Ama bunların şu anki dosyada mevcut durum itibariyle olan bir durum yok"
"Bu gençler bırakın kendi özgür düşüncelerini ifade etsinler. Yanlışlarınızı düzeltin"
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya ise tutuklanan gençlerin bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunarak, "Buradan iktidara sesleniyorum; Bu toplumda AK Partili, MHP'li, CHP'li, Saadet Partili farketmez, size oy verenlerin tamamı buradaki kitleyle beraber düşünüyor. Gazze'yle aynı şekilde yürekleri atıyor. Bu gençleri içeride tutarak aynı zamanda bu toplumun vicdanına saldırı yapmış oluyorsunuz. Bir an önce bundan vazgeçin. Bu gençleri serbest bırakın. Bu gençler bırakın kendi özgür düşüncelerini ifade etsinler. Yanlışlarınızı düzeltin. Bu gençlerin ortaya koyduğu eleştirileri anlayın ve bu gençlerin yanında olduğunuzu hissettirin. Aksi takdirde tarih sizi çok farklı şekilde kaydetmeye devam edecek." ifadelerini kullandı.
"Gerekirse yüz binler olur çıkarız karşınıza"
Tutuklananların yakınlarından 5 kişinin de karara tepki gösterdikleri için gözaltına alındığını belirten Filistin İçin Bin Genç Platformu'ndan Dilan Tekin ise "Buradan sesleniyoruz. Aylardır söyledik, buradan sevkiyat gitmesine müsaade etmeyeceğiz dedik. 9 kişiyi almakla yakını olan 5 kişiyi almakla da susmayız. Bu topraklara direnişin sesini getirmeye devam ederiz. Biz siyonizmin ağzıyla konuşmuyoruz. Sizler oturduğunuz masalarda siyonistlere işbirlikçiliği yapmak için elinizden geleni yapıyor oluyorsunuz. Bunun üstünü bu şekilde biz Filistin dostuyuz diyerek örtemezsiniz. Filistin dostlarına bedel ödeterek örtemezsiniz. Buradayız, ne 9 kişiyiz, ne orada yakınlarıyla sadece 5 kişiyiz. Biz burada binleriz. Gerekirse yüz binler olur çıkarız karşınıza" dedi.
Direniş Çadırı Platformu'ndan Ozan Soyer ise, "Bugüne kadar Türkiye'de onlarca eylem yapıldı. Daha şiddetli, daha sert eylemler yapıldı. Fakat böyle bir uygulamayla karşı karşıya kalmadık. 2911'den buradaki kardeşlerimizi tutuklamak demek Türkiye'de Filistin'e kimse bir şey yapmasın demektir. Bakın, 7 Ekim'den tam 2 Mayıs'a kadar bu petrolün cayır cayır İsrail'e gittiği, Gazze'de akabinde Lübnan'da yapılan soykırımlarındaki kullanılan uçaklara yakıt olarak kullanıldığı açık. Siz zaten suçlusunuz." diye konuştu.
"Yani bu mudur adalet?"
Tutuklanan Şeyma Yıldırım'ın annesi Handan Turan da adalete olan inancının kalmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Buraya kızımı almak için geldim. Ama maalesef tutuklama kararı olduğunu duydum ve çok üzüldüm. Gerçekten ülkeme olan artık adalet düşüncem tamamen yok oldu. Yani bu çocuklar hiçbir şey yapmadı. Sadece insanlığı savundular, adaleti savundular. İnsanların bu duruma gelişi onların vicdanına sığmadı. Yani bu mudur adalet? Hani biz Filistin'in yanındaydık? Hani biz Filistin'dik. Ne oldu? Filistin için neden bir en ufak atılan adımlar hemen hapisle sonuçlanıyor? Filistin'in yanında olmamız bu mudur? Yani ben asla bu adalete inanmıyorum."