"Benim ülkemde erkekle erkeğin, kadınla kadının evlenmesini istemiyorum arkadaş. Ben istemiyorum. Billboardlara asıp da biz cinsel yönelimin bütün tercihlerini yerine getireceğiz demek var ya, erkekle erkeğin kadınla kadının, daha öte giderek midenizi bulandırmak istemem. Hani LGBT+Q diyorlar ya onun içerisinde hayvanla insanın evlenmesi de var..."
Bu sözler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ait.
Bir seçim toplantısında dile getirdi.
Bazı cemaatlerin kurslarında erkek çocuklarının başına gelenlerin artık herkes tarafından bilindiği, 13 yaşında kız çocuklarının evlendirilmesine şahit olunan bir ülkenin İçişleri Bakanı'nın iddiaları...
Her gün erkek şiddeti sonucu kadınların cinayete kurban gittiği ülkenin...
"Biz kazanırsak erkekler erkeklerle evlenecekmiş. Ya bitmedi, aynı arkadaşa göre erkeklerle hayvanlar da evlenecekmiş, onu da serbest bırakacakmışız. Fantezide dünya markası. Ben böyle bir şey görmedim, duymadım."
Bunlar da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in sözleri.
Seçime 10 günden az bir süre kala siyasette konuşulanlar bunlar...
Bir de Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan'ın üzerinde pilot montu sürekli bir savaş uçağından öbürüne bindiğini görüyoruz.
TGC Anadolu askeri çıkarma gemisi, önce İstanbul'da sonra İzmir'de halkın ziyaretine açılıyor.
Yerli ve Milli TOGG çok sayıda üretilip taliplilere dağıtılacağına az sayıdaki modeli il il, ilçe ilçe gezdirilerek vatandaşların 'dokunmasına' izin veriliyor.
İttifaklar birbirlerini teröristlerle işbirliği yapmakla suçluyor.
Vatandaş, bütün bunları görüyor ve söylenenleri duyuyor ancak inanamıyor.
Seçmenden bu kadar uzak, sanal alemde farklı bir ülke ya da dünyadalar sanki.
Halkın siyasetten beklentileri ve gelecek umutlarıyla bütün bunların hiç bir ilgisi yok.
Beklenti aslında daha basit ille de TOGG'a binmek hayaline kadar önce güvende olmak istiyor vatandaş.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bu topraklara saldıran olmamış, nedir bu silahlanma sevdası merak ediyor.
Dünya lideri olmamıza gerek yok, huzurlu olalım yeter diyor.
Yarın ne olacak diye düşünmeden hayatını planlamak istiyor mesela.
Çocuklarım nasıl bir ülkede yaşayacak diye endişe içinde.
Arkadaşlarımla sosyal medyadan bir şey paylaştığımda sabaha karşı gözaltına alınır mıyım korkusu yaşamak istemiyor.
Erkek erkeğe ya da hayvanla ilişkiyi bırakın gençler pahalılıktan düğününü yapamıyor.
Gelin araştırmalar ışığında birlikte bakalım vatandaşın gerçek durumuna...
Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında Türkiye değerlendirmeye alınan 137 ülke arasında 106. sırada.
100 ülkeyi kapsayan Küresel Duygu Raporu'na göre de Avrupa'nın en sinirli ülkesiyiz.
Aynı raporun üzüntü hissini yaşayanlar sıralamasında Türkiye, Afganistan ve Lübnan'ın ardından dünya üçüncüsü.
Raporda zevk duygusunu tadanlar sıralamasında da dünyanın en kötü durumundaki üçüncü halkıyız.
'Dün çok güldünüz mü?' sorusuna verilen yanıtlarda ise Türkiye, Afganistan'ın ardından en kötü durumdaki ülke oldu.
Bu araştırmalar dış mihrakların işi diyenler için 'Yerli ve Milli' bir başka veriyi de paylaşalım.
Sağlık Bakanlığı'nın, 2020 yılına ait son sağlık istatistiklerine göre, 2009 yılında 1000 kişi başına günlük 29 antideprasan ilacı düşerken, bu oran 2020'de 49'a çıktı.
Bütün bunlara bakılınca, toplumun 'erkek erkekle evlenecek' de 'hayvanla nikah kıyacak' da durumu yok.
Dünyanın en mutsuz toplumlarından biri durumundaki bu ülkede, nüfus artışı da olsa olsa amipler gibi bölünerek olur zaten...