Lübnan'daki Hizbullah mensuplarının taşıdığı binlerce çağrı cihazı, dün neredeyse aynı anda patladı. Olay, kapsam ve uygulama bakımından son yıllarda bölgede gerçekleşen bir dizi gizli suikast ve siber saldırıyı geride bırakan eşi benzeri görülmemiş bir saldırı olarak kayıtlara geçti.
Nasrallah, altı ay önce uyarmıştı
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, altı ay önce televizyondan yaptığı bir konuşmada, yaklaşık bir yıldır İsrail güçleriyle sınır ötesinde çatışmaların yaşandığı Güney Lübnan'daki Hizbullah üyelerine ve ailelerine cep telefonlarını bırakmaları çağrısında bulunmuştu. Onlarca yıldır dünyada kullanılmayan çağrı cihazları, Hizbullah üyelerinin haberleşmesi için en güvenli yöntem olarak seçilmişti.
Yeni yöntem: Tedarik zinciri saldırıları
Gazze merkezli çatışmalar, sadece silahların değil teknoloji, tıp hatta biyoloji gibi alanların da savaşta kullanıldığını gösteriyor. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, Ocak 2024'te Gazze'deki Han Yunus'ta rehinelerin tutulduğunu belirttiği tünel ile ilgili fotoğraflarla desteklediği bir açıklama yapmıştı. Hagari, "Rehinelerin dönüşleri en önemli konu ve her yolu kullanarak onları eve getirmek için çabalıyoruz. Faaliyetlerimizde teknoloji ve istihbaratı birlikte kullanıyoruz. Rehinelerin olduğunu bildiğimiz hatta şüphelendiğimiz yerlere saldırmıyoruz" demişti.
DNA kayıtları İsrail'in elinde mi?
Ağustos ayının son günlerinde İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve İsrail güvenlik teşkilatı (ISA) tarafından yapılan ortak açıklamada, 6 rehine cesedinin Gazze'den çıkarıldığı bildirilmişti. İsrailli yetkililer, rehinelerin cesetlerini kurtarma operasyonunun ayrıntılarını açıklamazken operasyonun "ISA, IDF istihbarat birimleri ve IDF İstihbarat Müdürlüğü Rehine Karargahından gelen hassas istihbarat sayesinde gerçekleştirildiği" belirtilmişti. Rehine cesetlerinin çıkarıldığı tünellerin önünde açıklama yapan İsrail ordu subayının sözleri ise başka bir boyuta dikkati çeken nitelikte. Subay, yayınlanan video kaydında, tünelde olay yeri incelemesi yapıldığını rehinelerin ölümlerinde sorumluluğu olanların DNA'larını bulup tek tek yakalayıp etkisiz hale getireceklerini belirtiyor. Dikkatlerden kaçan bu ifadeler, İsrail ordusunun DNA kayıtlarını da Hamas üyelerine karşı aktif olarak kullandığını ortaya koydu.