Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, "İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yapılacak bir revizyon ile görevini tamamlayan Dönemsel Avro Değeri denilen hesaplama sisteminin terk edilmesi ve güncel ekonomik koşullara göre enflasyon bazlı bir modelin benimsenmesi, bu krizi sona erdirebilir" dedi.
TEİS Başkanı Nurten Saydan, sendika olarak konuyla ilgili Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na ilaç tedarik sorunları ve çözümü hakkında açık mektup gönderdiklerini belirtti.
"Geçen ay bu zamanlar depolarda ilaç kalemi bazında yok oranı yüzde 13-15 aralığında seyrederken bugün ise yüzde 25-29 aralığında seyretmektedir yani 100 ilaçtan 30 ilaç ama en önemli ve ithal olanları bulunmuyor" diyen Saydan, şunları kaydetti:
"İş öyle bir noktaya geldi ki, artık kendimiz ve ailemiz için bile ilaç bulamaz durumdayız. Komşu eczanelerle takas yaparak geçici çözümler üretmeye çalışıyoruz, ancak bu da sürdürülebilir olmaktan çıktı. İlaç depolarından istediğimiz 10 ilaçtan yalnızca biri geliyor; kalan hastalarımıza nasıl çözüm sunacağımızı bilemiyoruz.
İFK’da yapılacak bir değişiklikle ilaç avrosundan vazgeçilmesi ve güncel ekonomik koşullara uygun bir enflasyon uygulamasına geçilmesi, bu sıkıntıyı sona erdirebilir. Bildiğiniz üzere, 16.12.2023 tarihinden beri İlaç Fiyatlarında Uygulanan Dönemsel Avro Değeri (DAD) 17,5483 liradır. Ancak reel avro değeri 38 lira seviyelerinde. Bugün, ilaç avrosu gerçek avro değerinin ancak yüzde 47’sine ulaşmış durumda, bu da ilaç tedarikinde yaşanan en büyük darboğazlardan birini oluşturuyor.
Nöbetlerde ilaç bulunamaması, eczacılar olarak bizleri hasta yakınlarının sözlü ve fiziksel saldırılarına maruz bırakıyor. Özellikle nöbetlerde, ilaç depolarından gelen sınırlı sayıda ilaçlar nedeniyle bir kutu ilacı hangi hastaya vereceğimizi şaşırıyoruz. Hastalarımıza ilacın neden bulunamaz hale geldiğini ve 'tevzi ilaç' kavramını anlatmakta zorluk çekiyoruz.
"Her gün 'ilacınız yok, ne zaman geleceğini bilemiyoruz' demekten yorulduk"
İlaca erişim, her insanın temel hakkıdır. Ve biliniz ki bulunamayan ilaç, her zaman en pahalı ilaçtır. Bizler, hastalarımıza her gün 'ilacınız yok, ne zaman geleceğini bilemiyoruz' demekten yorulduk.
İlaç yokluğu, sadece biz eczacıların değil, toplum sağlığının da karşı karşıya olduğu en büyük krizlerden biri haline gelmiştir. İlaç yokluğu, sağlık sistemimizin işleyişini tehdit eder hale gelmiştir. Biz eczacılar, bu kritik sorunun çözümü için çığlığımızın duyulmasını ve bir an önce adım atılmasını talep ediyoruz.
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin 2024 Türkiye İlaç Sektörü Raporuna göre; Ülkemizde kişi başı cari sağlık harcamasının GSYH (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) içindeki payı yüzde 3,7. 38 OECD ülkesindeki ortalamanın yüzde 9,3 olduğuna ve yüzde 3,7 ile en düşük pay ayıran ülkenin Türkiye olduğuna özellikle dikkat çekmek istiyoruz.
Her şeyden tasarruf edilebilir lakin sağlık ve ilaçtan tasarrufun bedeli çok ağır olacaktır. Bu tasarruf anlayışı ne yazık ki ülkemizde yenilikçi tedavilere erişimin de çok düşük bir oranda kalmasına sebep olmaktadır. Buna rağmen 2024 yılında SGK’nın geri ödeme sistemine almadığı ilaçlar için açılan ve hastaların kazandığı davaların bedeli oldukça yüksek olup SGK’yı zorlayacak boyuttadır.
Sendika olarak hep söylediğimiz sözün doğru çıkması bizleri sadece üzmektedir. Bulunamayan ilaç en pahalı ilaçtır. Diğer korkumuz ise her gün basından izlediğimiz sahte ve kaçak ilaç haberleridir. Bu ülkenin bir tek Sağlık otoritesi vardır o da Sağlık Bakanlığıdır. Acilen ilaçların bulunulabilir olmasının sağlanması gerekir."