İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hakkında açılan davalarla ilgili konuşan İmamoğlu, "25 yıla yakın hapis cezasıyla yargılanan ve hakkında 5 kez siyasi yasak istenen ben diyorum ki bütün bunların arkasında sayın Cumhurbaşkanı var" dedi. İmamoğlu, sosyal medyadan yaptığı paylaşımında da "Hakkımda 25 yıl hapis cezası istenen davaların altında Sayın Cumhurbaşkanının imzası vardır, başkasının değil, kimseyi kandıramazsınız. Kendisini mertçe mindere, sandığa davet ediyorum. Kasımpaşalı gibi davransın, Bizans oyunlarıyla yargı aracılığıyla ayak oyunları yapmayı bıraksın. Bu millet cesur olanı, mert olanı sever." ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:

Türkiyemizi ve milletimizi derinden üzen ve gerçekten yargı sistemimize büyük bir kara leke gibi işlenen bir zaman dilimini yaşıyoruz. Bunu Türkiyemiz birkaç kez daha yaşamıştır. Yakın zamanda bundan 10 küsur sene önce de Türkiye’de buna benzer karar alma süreçleri yaşanmıştır ama tabiri caizse bu kadar pervasız bu kadar kötü karar alma sürecini, ülkemiz bu denlisini ilk kez yaşıyor. Savcının oluşan iddianamesiyle şu anda beşinci siyaset yasağı ile ilgili bir iddianame ve mahkeme süreci ve 25 yılı aşan hapis cezasıyla yargılanan bir kişi durumundayım. Mevzu olan bu mahkemelerin ve iddianameleri ya da bu süreçlerin hiçbirisi bırakın iddianameyi kaleme bile alınacak işler değil. Bu manada açıkçası meselenin yargıda bu işlerin altına imza atan insanlar olmadığını biliyorum. Beni siyasette devre dışı bırakma çabası gösteren kişinin adı da belli sayın cumhurbaşkanı.

"Sen 13 bin oyla İstanbul’da seçimi kazandığını mı zannediyorsun' diyecek kadar..."

Bu konuda 2019’dan bu yana cumhurbaşkanı bu hamleleri birkaç kez daha denemiştir, normalleştirmiştir. Aynen 2029^da YSK’yı etki altında tutmak adına 'sen 13 bin oyla İstanbul’da seçimi kazandığını mı zannediyorsun' diyecek kadar ve o günden bugüne muhtelif konuşmalarıyla Türkiye demokrasisini, yargı sistemini zedelemiş, kötü etkilemiştir ve iş bu günlere gelmiştir. Hâlâ mücadelesini bu alanda sürdürüyor. Bakın ben buradayım. Kaybetmenin bile mertliği yaşanır bu minderde. Demokrasi de öyle bir şeydir. Seçim kazanılabilri kaybedilebilir. Mertliğe davet ettim defalarca ama tercih başka. Bir de heybeden bahseden kendileri. Heybedeki turplardan bahseden kendileri. Bu süreçlerin tamamının savcılığına savunan kendileri ama sonra da 'beni ilgilendirmiyor, bu yargının işi' diyecek kadar da sürece dair talihsiz açıklamalar yapan da kendisi. Bugün 25 yıla yakın hapis cezasıyla yargılanan ve aynı zamanda beşinci kez siyasi yasak getirilmeye çalışan kişi olarak ben diyorum ki tüm bunların arkasında Sayın Cumhurbaşkanı var. Ben demiyorum kendi diyor. Gizlilik kararı olan mahkeme süreçlerinin her bir dosyasını bildiğini kendi iddia ediyor. Heybedeki turplardan kendisi bahsediyor, ceza almalı diyor insanları tehdit ediyor. Sanatçıyı iş insanı kimse konuşmasın istiyor. Böyle bir şey olabilir mi!?

"Sandığa gidilir, oy kullanılır, millet kimi tercih ediyorsa o koltuğu alır, o işin sorumluluğun hakkını verir"

İstediğimiz şu mertlik, mertliğin yeri de sandık. Sandığa gidilir, oy kullanılır, millet kimi tercih ediyorsa o koltuğu alır, o işin sorumluluğun hakkını verir. Doğup büyüyüp yetiştiği mertliğin simgesi olan semtinin Kasımpaşa’nın adına yakışır davranmaya davet ediyorum Cumhurbaşkanını. Biz mertçe mücadeleye hazırız.

Şaibeli kurultay ve ön seçim açıklaması

Kasım 2023’te 13 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu dönemini bitip Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultaya ilişkin ortaya atılan “şaibe” iddialarına da sert bir dille tepki gösteren İmamoğlu, "Basiretsiz etik olmayan, zemini tamamen çürük, hiçbir sözün hiçbir tavrını muhatap almadım almam" sözlerini kaydetti.

Partisinin en güçlü cumhurbaşkanı adayları arasında yer alan İmamoğlu, CHP’nin 23 Mart’ta aday belirlemek için gerçekleştireceği ön seçim için bir kez daha “demokrasi devrimi” dedi. İmamoğlu, “Bu büyük bir başlangıçtır. Az önce yapılan o bireysel müdahale diye anlattığım o mert olmayan namertlik olan tutum ve tavırların tamamının yok edileceği sürecin güçlü bir başlangıç sürecidir” diye konuştu.

TÜSİAD'a destek

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidara yönelik ve sistem eleştirileri gündeme oturan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) olağan genel kurul toplantısındaki açıklamalara destek çıktı. 

Gelen tepkilere "Bu ülkede memleketini dert edinen herkes konuşmalıdır. Konuşmak ne zamandan beri suç oldu?" diyerek tepki gösteren İmamoğlu, "Bir dönemde insanlar FETÖ kumpaslarıyla hapse atılıyordu. O zaman da 'Biz nasıl kandırıldık?' diyenler oldu. Şimdi ise aynı yöntemle eleştiren herkese yargı sopası gösteriliyor" dedi.

Çok sayıda ilde kar yağışı nedeniyle eğitime zorunlu ara Çok sayıda ilde kar yağışı nedeniyle eğitime zorunlu ara

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, sözlerini devamında da şunları kaydetti:

"TÜSİAD konuştu, konuşacak da! Başka iş dünyası temsilcileri de konuşacak! Bugün Ekrem İmamoğlu'na yapılan bu yargı tacizi, yarın başka kurumlara, başka bireylere yöneltilecektir. Tüm iş dünyası örgütlerine ve sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum: Eğer bugün haksızlığa ses çıkarmazsanız, yarın aynısı size yapılacaktır. Bu bozuk yargı düzeni sürdükçe herkes tehdit altındadır. Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar böyle bi atasözü bu güzelim topraklara yakışmaz. Doğru söyleyen Ekrem İmamoğlu durduğu yerden bir milim kime esnetemez. O yüzden TÜSİAD bildiği doğruları söyleyecek. Yalan mı konuşalım! Bu ülkede öyle bir söz varsa çöpe attık, yalan söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Kovulmak istemeyen doğruyu söylesin bu ülkede. Bu millet cesur olanı sever. Söz söylemede de cesur olmaya davet ediyorum herkesi."

Editör: Ömür Ünver