İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan 'yolsuzluk' operasyonu kapsamında 23 Mart'tan beri Silivri'de tutuklu bulunan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada bugün Silivri’de hâkim karşısına çıktı. Dava, 16 Haziran'a ertelendi.
İki gün kala Çağlayan'dan İmamoğlu'nun tutuklu olduğu Silivri'deki duruşma salonuna alınan davanın ilk duruşmasına çok sayıda CHP milletvekili ve belediye başkanları da katıldı.
10:20'de başlayan duruşma, yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Avukatların, duruşmanın Silivri’ye alınmasının doğal hâkim ilkesini, yargılamanın aleniyetini ve nihayetinde adil yargılanma hakkını ihlal ettiği yönündeki itirazları reddedildi. Mahkeme Akın Gürlek’in avukatının dosyaya katılma talebinde bulunmasının ardından, talebi "tehdit ve hakaret" suçlamalarından kabul etti. Gürlek’in 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçlamasından zarar görmediği gerekçesiyle, bu suç yönünden katılma talebinin reddine karar verildi.
Duruşma, 16 Haziran Pazartesi gününe ertelendi.
"İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır iradesine karşı kazandığım için tutukluyum"
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada İmamoğlu, savunmasına, “Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Umuyorum ki ülkemiz adına sağlıklı kararlar verilmesini umuyorum. Açıkçası bugün buradayım ve ben niçin buradayım diye de insani olarak kendime soruyorum ve bunun cevabını bulmakta zorlanıyorum” sözleriyle başladı.
İmamoğlu, şunları söyledi:
"Bugün burada bulunurken bende yıllar öncesinde bu kampüs içerisinde Ergenekon kumpas davasını takip etmiştim. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır iradesine karşı kazandığım için bugün tutukluyum.
Ben üç kez İstanbul seçimlerini kazandığım için buradayım. On beş buçuk milyon insanın iradesiyle bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiğim için buradayım. Şehri yönetirken yalana, kanala, talana karşı çıktığım için burdayım.
16 milyon insanın, İstanbul’un belediye başkanıyım. Üzülerek ifade edeyim ki bir panelde konuşmamda başlayan bu sürecin altında yatan duygumun beni Silivri'ye taşıması kaygılarımın ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. O gün panelde duygularımı dile getirdim. Söylediklerimin neresi tehdit neresi hakaret? İsteseniz de istemesenizde sevsenizde sevmeseniz de ben sizin evlatlarınızı seviyorum. Her işin zorluğunun farkındayız. Biz helalleşerek yola çıktık. Ben bu konuşmayı yaptık sonra ne oldu hakimim. Yerime oturdum. Bir kaç dakika geçti. Yetkililerden birisi telefonundan bana soruşturma başlatıldığını gösterdi. Soruşturmayı başlatan savcı bu konuşmayı canlı dinlemesine imkan olmadığına göre nasıl dinledi. Whatsapp'tan gönderilen bir ekran görüntüsünde bir web sitesinden alıntı yapılarak böyle bir haber var hemen soruşturma başlatın talimatı mı verildi? Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım ben bu memleketin vatan evladıyım bana bakan Türk Bayrağını görür bana bakan Mustafa Kemal Atatürk’ü görür, terörle beni yan yana getiren haddini bilecek. Beni terörle ilişkilendirmek isteyenleri şiddetle kınıyorum.
Benim evladım saydığım, tutukladığınız öğrencileri bırakın, yazıktır, günahtır. Haksızlığa kim uğradıysa yanında beni bulacak. Beni korkutamazsınız. Benim içim acıyor, içim.
Vatandaşların vergisiyle yayın yapan TRT, beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftiralarla haber yapmak yerine bu duruşmayı yayınlasın."