İstanbul Üniversitesi yönetiminin aldığı karara ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversitenin kararının hukuksuz olduğunu söyledi.
İmamoğlu açıklamasında, "Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Yetki, sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndadır. Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Adalete, hukuka ve demokrasiye susamış milletimizin yürüyüşü durdurulamayacak. Kurtuluş yok tek başına!" ifadelerini kullandı.
Hatırlanacağı gibi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamındaki konuyu görüşmek üzere bugün yönetim kurulu toplantısını gerçekleştiren İstanbul Üniversitesi, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu 28 kişinin diplomalarının 'yokluk' ve 'açık hata' gerekçeleriyle iptal edildiğini duyurmuştu.
İftar sofrasından ikinci açıklama
İmamoğlu, 23 Mart'ta CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak katılacağı ön seçime günler kala, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında diplomasının iptal edilmesinin ardından bir vatandaşın evinde katıldığı iftar yemeğinde konuyla ilgili açıklamayı yaptı.
İmamoğlu, "Kamu gücüyle iktidarın ortaya koyduğu engellerle meşru, adil bir zeminde, adil olmayan seçimlerin bundan sonra da olamayacağını gördük. Bu gayrimeşru kararı yargıya taşıyacağız, mücadelemizi vereceğiz ama artık öyle bir yapı var ki, hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki... Benim doğru, adil kararlar çıkacağına olan inancım yok. Çünkü her hattı o şekilde kurgulayan bir hükümetle karşı karşıyayız" dedi.
İmamoğlu'nun açıklaması şöyle:
"Biz yine sandığa gideriz, milletimiz bize hakkımız olanı verir, milletimiz bize hakkımızı verdi. Bu toprakların en büyük adaleti, 86 milyonun vicdanı. Tarifsiz bir inancım var. Bugün de enteresan bir olay yaşadık. İmamoğlu'nun diploması hukuksuz bir şekilde iptal ediliyor... Hukuksuz bir şekilde. Üniversitenin yetkisi yok ama ateşten mal kaçırır gibi, savcılığın baskıları, yazıları, komedi gidiş gelişler, baskılar, Ankara'dan aramalar... Enteresan. Bugün diplomanın iptali umurumda değil, önemli ama esas umrumda olan, ülkede herkesin kazanılmış hakları tehlike altındadır. Bu akıl, bu milleti gerçekten tehdit eden akla dönüşmüştür, herkesin elinden her şeyi alabilirler, malını, mülkünü, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, seçilme hakkı, seçme hakkı, her şeyi elinizden alabilirler. Seçme hakkınızı da elinizden alabilirler.
Bundan sonra milletin gücüyle ortaya çıkacak meşruiyetin dışında bir çözümümüz yok bizim. O da milletin gücünün ortaya çıkması. Bunun için büyük bir çaba göstereceğiz. Değil hukuk, kanun devleti bile olmayan bir yerde artık demokratik bir yarış söz konusu değil. Ramazan sofrasında bize neyi konuşturuyorlar, bir kul hakkı yediler...
"Bugüne kadar bin koşuyorsam, milyon koşacağım"
Kamu gücüyle iktidarın ortaya koyduğu engellerle meşru, adil bir zeminde, adil olmayan seçimlerin bundan sonra da olamayacağını gördük. Bu gayrimeşru kararı yargıya taşıyacağız, mücadelemiziz vereceğiz ama artık öyle bir yapı var ki, hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki... Benim doğru, adil kararlar çıkacağına olan inancım yok. Çünkü her hattı o şekilde kurgulayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Buna imza atanlar insanlar 50 kişi 100 kişidir toplam. Ama bu 100 kişi, ülkedenin namuslu savcılarını, yargıçlarını, mesleklerini yerle bir etti. İnsanlar ne için yaşıyorlar? Onuru için, namusu için yaşıyorlar. Adalet için yaşıyoruz biz. Allah'tan sonra inandığım tek duygum var: O da milletimizdir. Kendimi milletime emanet ediyorum. Ne yapacaksın diyorlar, aslanlar gibi koşmaya devam edeceğim. Asla geri durmak yok. Bugüne kadar bin koşuyorsam, milyon koşacağım. Tahmin bile edemeyecekler. Cesaretimi, duruşumu, inancımı, millete olan borcumu, kararlılığımı, ilkelerimi, ülke için nasıl koşacağımı tahmin bile edemeyecekler. Adaletsizliği hafızadan sileceğimiz bir sistemi inşa edeceğiz. Hak eden, çalışan kazanacak. Bu ülkeden kaçar gibi gitmecek insanlar.
23 Mart'ta yapacağımız seçim için 22 Mart'ta Cumartesi Haliç'teyim. Pazar günü 23 Mart'ta da yüz binlerce CHP'li gidip oy verecek. Üye olmayanlar da gidip sırtlarını sıvazlayacak, biliyorum. Bu yapılanın muhatabı Ekrem değildir, milletimizdir. Kazandığınız, elde ettiğiniz ne varsa tehlike altındadır. Allah bu milleti korusun, bu milleti koruyacak düzeni kurma konusunda da var gücümüzle çalışacağız. Milletimize huzurlu, pırlanta gibi bir gelecek diliyorum, bunun için çok çalışacağım."