ABD, Başkan Donald Trump ve Tesla CEO'su Elon Musk'ın şüpheli iddialarıyla karşı karşıya kalırken, Avrupa kıtası da sürekli dezenformasyon tehdidi altında.
Örneğin, Almanya'daki son federal seçimler sırasında ve sonrasında sosyal medya, seçim sahtekarlığı hakkında yanıltıcı paylaşımlarla doluydu; bazı viral paylaşımlarda, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) adayının isminin Leipzig oy pusulasında olmadığı iddia ediliyordu.
Ancak Leipzig yetkilileri bu iddiayı hemen yalanlayarak, tüm oy pusulalarının aynı şekilde basıldığını ve bu nedenle böyle bir değişikliğin imkansız olduğunu söyledi.
Bu, Avrupalıların ve diğerlerinin her gün uğraşmak zorunda kaldığı yanlış anlatıların ve dezenformasyon kampanyalarının sadece bir örneği.
Sahte haberi nasıl tespit edeceğimizi ve kendimizi nasıl koruyacağımızı bilmemiz giderek daha da önemli hale geliyor, peki bunu nasıl yapabiliriz?
EuroVerify, çevrimiçi yanlış bilgileri tespit etmek ve bunlardan kaçınmak için üç önemli ipucunu paylaşan uzmanlarla görüştü.
#1: Kırmızı Bayrak stok ifadelerine dikkat edin
Katar'daki Northwestern Üniversitesi'nde medya analitiği profesörü olan Marc Owen Jones, bazı klişe ifadelerin, bazı iddiaların göründüğü gibi olmayabileceğinin güçlü bir göstergesi olduğunu söylüyor.
Jones, "Retorik teknikler çok güçlü ipuçlarıdır ve [yanıltıcı paylaşımlarda] 'Batı medyası size söylemiyor' veya 'ana akım medya size söylemiyor' gibi şeyler söylenebilir... Bunlar kırmızı bayraklardır" diyor.
Bu tarz ifadeler sıklıkla seçim gibi belirleyici olaylarda veya savaşla ilgili paylaşımlarda ortaya çıkarak kullanıcıların fikir ve davranışlarını etkiliyor.
Katowice'deki Silezya Üniversitesi Gazetecilik ve Medya İletişimi Enstitüsü'nde profesör olan Robert Rajczyk'e göre sosyal medya ve onun yönlendirdiği algoritma araçları yalnızca kullanıcıların görüşlerini şekillendirmekle kalmıyor, aynı zamanda kutuplaştırabiliyor da.
"Kullanıcı ne kadar tartışmalı içerik tüketirse, internet kullanıcılarına bu türden daha fazla içerik sunuluyor," diyen Rajczyk, "Bu yüzden çoğunlukla duymak istediklerimizi veya kendi inandıklarımızı duyacağız." diye konuştu.
#2: Yapay zeka tarafından üretilen yanlış bilgilere karşı dikkatli olun
Bir diğer önemli endişe ise yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin kullanılması. Bu durum, kullanıcıların gerçek ile sahte bilgileri ayırt etmesini daha da zorlaştırıyor.
Jones, deepfake ve yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerin inanılmaz derecede gerçekçi görünebileceğini ancak bunları tespit etmenin bazı temel yolları olduğunu söyledi.
Jones, "Bazen kulakların simetrik olmadığı farkedebilirsiniz. Yakından baktığınızda, gözlükleri yoksa kulağın yakınında gözlük sapları olabileceğini görebilirsiniz." ifadelerini kullandı.
Jones, bunların sahte içeriği tespit etmek için "kesin" yöntemler olmadığını, ancak yapay zeka tarafından oluşturulan görselleri ve metinleri tespit etmek için temel uyarı işaretlerinin birbirine çok benzer olabileceğini söyledi.
Jones, "Bu bir manipülasyon, duyguları alevlendirmeye çalışmakla ilgili çünkü duygularımız alevlendiğinde bir şeyi paylaşma olasılığımız daha yüksek oluyor ve bunun viral olma olasılığı daha yüksek oluyor. Yapay zekanın tehlikesi bu," dedi.
#3: Kaynaklarınızı iki kez kontrol edin
İnternette çok sayıda farklı hikaye varken, gerçekleri kontrol etmek çok önemlidir. Vrije Universiteit Brussel'de medya ve gazetecilik çalışmaları profesörü olan Ike Picone, medya okuryazarlığının yanlış bilgileri tanımanın ötesinde önemini vurguladı. Picone, "Belirli okuryazarlık ve haber okuryazarlığı biçimleri söz konusu olduğunda, temel yönlerden biri haberlerin nasıl işlediğini anlamaktır. Çünkü haberlerin nasıl işlediğini anladığınızda, örneğin, belirli geleneksel haber medyalarının neden belirli bir önyargıya da duyarlı olabileceğini belirleyebilirsiniz. Önyargıları tespit etme teknikleri değişebilse de bu, başkalarının fikirlerini kontrol etmek gibi çok daha basit bir yöntemden de gelebilir. Ailenize sorun, arkadaşlarınıza sorun, 'Sizce bu gerçek mi? İnanıyor musunuz?'" dedi.
Rajczyk de medya okuryazarlığına olan ihtiyacın altını çizerek, farklı kaynaklardan gelen haberleri karşılaştırmanın ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Rajczyk, "Ana akım medyayı izleyin, diğer ana akım medyayı okuyarak, izleyerek ve dinleyerek bilgileri doğrulayın. Eğer doğru düzgün bir eğitim almazsak ve gerçek tarihsel bağlamı bilmezsek, bu tür içeriklere karşı çok daha az dirençli oluruz" diye konuştu.