İstanbul'da çok fazla kimsenin bilmediği balık müzesinde 450'den fazla balık türü sergileniyor. Sergilenen balıklar arasında 52 yıl önce tutulmuş bir kurbağa ve çizgili hani balığı, 1970'te yakalanmış bir eşkina ve 1973'te tutulmuş bir öksüz balığı bile var.


Artık çoğunu görmüyoruz
Buradaki balıkların birçoğunun artık denizlerde olmadığını vurgulayan Gümüşoğlu, "1967'de tutulmuş balıklar var. Birçoğunun da artık nesli yok. Senelerdir denizlerdeyiz, artık çoğunu görmüyoruz. Kavanozların üzerinde hangi denizde tutulduğu ve tarihleri yazıyor. Herkesin ilgisini çekiyor… İstanbul'un, Türkiye'nin birçok yerinden hatta National Geopraphic'ten bile geldiler, burada çekim yaptılar. Buranın daha güzel, korunaklı bir hale getirilmesini herkes istiyor. Fatih Su Ürünleri Kooperatifi olarak buna gücümüz bir yere kadar yetiyor. Burası sonuçta bir balıkçı barınağı. Şu anda proje aşamasında. İnşallah hayata geçireceğimiz bir proje var. Olursa, burası çok güzel olacak" dedi.Bu kadar balık çeşidi Türkiye'de başka bir yerde yok
Pandemiden önce ziyaretçilerin müzeye daha çok ilgisi olduğunu ifade eden Mustafa Gümüşoğlu, "Su ürünleri fakültesi öğrencileri, şehir rehberleri gruplar halinde geliyor. Pandemiden önce, özellikle yaz aylarında 50-60 kişilik gruplar gelip geziyordu. Bilinmeyen ama aslında bilinen bir müze. Dünya üzerinde, hiçbir su ürünleri kooperatifinde böyle bir müze ve balık envanteri yok. Bu kadar balık çeşidinin bir arada bulunduğu bir yer, Türkiye Cumhuriyeti'nde de yok. Burası yapılırsa, o anlamda da ilk olacak. Bu kadar balığı bir araya getirmek 30-35 sene…" diye konuştu.Uzman müdahalesi gerekiyor
Müzede daha önce hiç görmediği pek çok türün bulunduğunu ifade eden Gümüşoğlu, balıkların daha uzun yıllar sergilenebilmesi için uzmanların müdahalesine ihtiyaçları olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: "Peri Balığı, Öksüz Balığı, Sarı Kuyruk Balığı… Bunlar benim bu güne kadar bu denizlerde duyduğum, gördüğüm balıklar değil. Bunun gibi daha birçok tür var burada bizim görmediğimiz. Hayatımız denizlerde geçiyor ama birçoğunu ne gördük ne duyduk. Çok çeşit var. Nesli tükenmekte olduğunu tahmin ettiğimiz çok fazla balık var içeride. İnşallah burası bir restorasyon aşamasına girerse, Su ürünleri Fakültesi'ndeki hocalarımız buradaki envanteri gözden geçirdikleri zaman, hangisinin şu anda denizlerimizde olup hangisinin olmadığı daha net ortaya çıkacak. Bizim onu tespit etme şansımız yok. Birçok tür artık kavanozlarda çürümeye başlamış. Bir yerden sonra imha olmuş vaziyete gelecek. Bir an önce buraya bir müdahalede bulunup korunaklı hale getirmek lazım. Kavanozlarının, sularının değişmesi lazım. Bunlar da uzmanların yapacağı işler. Uzmanlar da Su Bilimleri Fakültelerinde. Kavanozların içindeki sular çok özel. Bir an önce müdahale edilmesi lazım."
Editör: Ömür Ünver