TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu İYİ Parti Grup Sözcüsü Erhan Usta, şunları söyledi:

"Sizin iktidarınız döneminde ‘çalışan yoksullar’ kavramıyla tanıştık. Buna şükreder olduk, ‘çalışan açlar’ kavramıyla tanıştırdınız siz bu ülkeyi. Açlık sınırının altında bir asgari ücret var. Çalışanların yaklaşık yüzde 40’ı asgari ücret alıyor. Asgari ücret, nisan ayında açlık sınırının altında kaldı. Bu olacak iş değil. Staj ve çıraklık mağdurları var, bunlara hiçbir şey yapılmadı. Öğretmenler, sağlıkçılar atama bekliyorlar. BAĞ-KUR’lulara 7200 gün prim sözü verildi. Söz tutulmuyor. Cumhurbaşkanı söz verdi daha kim verecek? Seyyanen zam sözü de yerine getirilmedi. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi?

"Türkiye’de ne kadar sığınmacı çalışıyor. Bu rakamı bizimle paylaşın"

Dönemin sonunda verilen enflasyon farkı, bu insanları enflasyona karşı korumuyor. Üçgen oluşuyor. Zammı veriyorsunuz ama enflasyon yukarı doğru gidiyor. Buradaki üçgen refah kaybıdır. Temmuza geldiğinde telafi ediliyor ama temmuz ayı için telafi ediliyor. Ocaktan temmuza kadar insanlar refah kaybına uğruyor. Asgari ücret, bu ülkede artık genel ücret haline geldi. Dünyanın neresinde böyle bir şey var? ‘Düşük ücretle ekonomide rekabet gücü kazandıracağız’ diye gayret ediyorsunuz. Ücretler düşük tutulsun, diyorsunuz. Aman ücret baskısı aman enflasyon aman bu olur diye. Bu olmaz. Bunun sizi getirdiği nokta; ülkede 10 milyon geniş tanımlı işsiz var. Bu kadar işsiz var ama siz ‘Düşük ücretle yabancı mı getirsek acaba’ diyorsunuz. Türkiye’de ne kadar sığınmacı çalışıyor. Bu rakamı bizimle paylaşın. Buna bir tedbir almak lazım. Düşük ücretli rekabet dönemi Türkiye için bitmiştir. O yüzden konfeksiyoncular, giyimciler Mısır’a gidiyor. Yarın başka sektörleri de kaybedeceğiz. Buna bir çare bulmak lazım. 

"En düşüğe bütün toplumu kilitlediniz"

Her şeyin asgarisini, en düşüğünü konuşur olduk. En düşük emekli maaşı, asgari ücret, en düşük memur maaşı konuşuluyor. En düşüğe bütün toplumu kilitlediniz. Bu büyük bir başarı. 12 bin 500 liraya bu insanlar nasıl geçinecek Allah aşkına? 12 bin 500 liraya bir aile geçinebilir mi bu ülkede? Ama siz bunu insanlara layık görüyorsunuz. Sonra bunu vermemek için de kök aylık üzerinden artış yapıyorsunuz. En düşük üzerinden konuşmanın da yanlışı var.  Yüksek prim ödemiş, yüksek gün sayısı üzerinden emekli olmuş insanlar var. Bunlar da neredeyse 12 bin 500 lira seviyesine geldi. SGK’dan siz sorumlusunuz. Bu sistemin sürdürülebilirliğini nasıl sağlayacaksınız? Herkesi en düşüğe kilitlersiniz, bundan sonra kim yüksek prim öder, kim yüksek gün sayısından emekli olma gayreti gösterir? Toplum asgari ücretin ne olacağını bekliyor. Asgari ücret olarak hangi rakamı söylerseniz toplumun bir tarafı şikayet edecek. Niye? Çünkü çok kötü yönettiniz. Ekonomi berbat. 30-40 bin de verseniz çalışan açısından yetersiz. Ama ne verirseniz verin işveren açısından da finanse edilemeyecek bir maliyet olarak görülüyor.

NEFER'in kabul faaliyetleri tamamlandı NEFER'in kabul faaliyetleri tamamlandı

Merkez Bankası konuşturtuluyor. 'Hedef enflasyon' diyorsunuz. Ne münasebet? Hükümetin tahmini tutarsa, iki ay tuttururlar diye düşünüyoruz, yüzde 44. Bu yıl sonu enflasyonu. Ortalama enflasyon yüzde 58,5. Ücrette baz alınması gereken 2024 yılı enflasyonu yüzde 58,5. Bu yüzde 58,5’u mutlak suretle vermek durumundasınız. Bunun üzerine ne vereceksek onu konuşmamız lazım. Hedef enflasyon kaç olur? Yüzde 21. Birkaç revizyon öncesinde yüzde 9’du. Allah'tan yüzde 9 demiyorsunuz. Yarın ne olacağı hiç belli değil. Bugüne kadar enflasyon mu tutturdunuz da ‘Hedef enflasyon üzerinden insanlar maaş almalıdır, asgari ücret belirlenmelidir’ diyorsunuz? Bunun hiçbir şekilde tutarlılığı yok. Bizim asgari ücret talebimiz net 28 bin lira. Bunun hesabı da şu. Yüzde 44’lük yıl sonu enflasyonla uyumlu olan ortalama enflasyon yüzde 58,5. Bunun üzerine de yüzde 4’lük büyümeden pay verelim diyoruz. Bunun üzerine koyduğunuz zaman yüzde 64 civarında bir şey yapıyor. Böylece 28 bin lira yapıyor ocak için. Temmuzda da tekrar gözden geçirme ihtiyacı var.

"İşvereni sübvanse ediyoruz"

‘Asgari ücreti vergi dışı bıraktık’ diyorsunuz. Bu kime kıyak? İşçiye mi zannediyorsunuz? 17 bin lira asgari ücret diyoruz, bunu brüt üzerinden konuşuyor muyuz? Vergi dışı bırakmasaydık işverene brüt maliyeti 1500 lira üzerinde olacaktı. Bu aslında çalışan için değil, işvereni sübvanse ediyoruz. Brütü konuşan bir toplum olsak oradan nete geliriz.''

Editör: Ömür Ünver