İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Selcan Taşçı ve İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, mülakat değerlendirmelerinde yaşadıkları mağduriyet sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde oturma eylemi yapan öğretmen adaylarına destek ziyaretinde bulundu.
Milletvekillerin talebi üzerine eylemcilere Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından sandalye ve soğuktan korunmaları için polar getirildi. Polis, polar ve sandalyelerin eylemcilere verilmesine engel oldu.Milletvekilleri polisin bu tavrına tepki gösterdi.
Milletvekillerinin açıklamasından sonra polisler öğretmen adaylarına 'dağılın' çağrısında yaptı. Sonrasında ise eylemcilere müdahale edildi. Müdahalede Eylem Sözcüsü Özkan Özdemir ve Remzi Coşkun gözaltına alındı.
"Türkiye polis devleti değildir"
İYİ Partili Selcan Taşçı ve Selçuk Türkoğlu konuya ilişkin yazılı açıklama yaparak gözaltına alınan eylemcilerin serbest bırakılmasını istedi. Açıklamda şu ifadelere yer verildi:
"Milli Eğitim Bakanlığı önünde, gecenin ayazında soğuk zeminde oturmalarının sağlıkları açısından zararlı olmaları nedeniyle, tarafımızdan sağlanan sandalyelerin alana sokulmaması da insani açıdan kabul edilemez bir davranış olmuştur. Haklarını arayan öğretmen adaylarının, direnç göstermemesine karşın, alandan adeta karga tulumba çıkarılmaları hatta gözaltına alınmaları, ancak 3. Dünya ülkelerinde yaşanacak bir kötü tabloyu ortaya koymuştur.
Türkiye polis devleti değildir. Genç öğretmenlerimize yapılan muamele, Anayasamızın, 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı' başlıklı 34'üncü maddesinde yazılı; 'Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir' ifadesine aykırıdır. Kaldır ki; bu gençlerimiz, Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçimlerden önce verdiği “Mülakat kalkacak” sözünün gereği, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle mağdur edilmişlerdir.
Dile getirmek istedikleri sadece bu haksızlıktır, yaptıkları da herhangi bir kamu zararına yol açmaksızın demokratik haklarını kendilerine yakışır ve en insani bir yöntemle kamuoyuna duyurmaktır. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere sorumluluk makamında bulunan herkes genç öğretmenlerimizin haklı feryadına kulak vermeli, en kısa sürede mağduriyetlerini giderecek adımları atmalıdır."