Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024 yılı son Enflasyon Raporu sunumunu gerçekleştirdi.
Enflasyon raporu sunumunda ekonomik gelişmeleri değerlendiren Karahan, yıl sonu enflasyon tahminini de revize etti.
Yıl sonu enflasyon tahmini yükseldi
2024 yılı ilk raporunda yüzde 34 olarak açıklanan yılsonu enflasyon tahmini, ikinci raporda yüzde 38’e çıkarken, yüzde 34-42 aralığına çekilmişti. 3. Toplantıda tahmin değişmezken, yüzde 34-42 bandına dikkat çekilerek bu bandın önemsenmesi gerektiği vurgulanmıştı.
Karahan, enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 44,0 olacağını, ardından 2025 yıl sonunda yüzde 21,00, 2026 sonunda da yüzde 12 seviyesine gerileyecek şekilde tahminlerini güncellediklerini belirtti.
Bir önceki enflasyon beklentisi bu yıl sonu için yüzde 38,0, gelecek yıl sonu için yüzde 14,0, 2026 yıl sonu için yüzde 9,0 seviyesinde bulunuyordu.
Karahan, sunumunda dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve makroekonomik göstergelerin de dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerlediğini belirterek, "İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonu destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz" dedi.
Başkan Karahan, "Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Enflasyonun ana eğilimi öngörülerimizden yavaş olsa da iyileşiyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz" diye konuştu.
TCMB Başkanı Karahan’ın sunumunda öne çıkanlar şu şekilde oldu:
Dezenflasyon süreci devam ediyor. Enflasyonun ana eğilimi öngörülerimizden yavaş olsa da iyileşiyor. Makroekonomik göstergeler de dezenflasyon süreciyle uyumlu ilerliyor.
İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonu destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz. Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz.
Küresel büyümede kademeli toparlanma öngörüsü korundu. Küresel merkez bankaları enflasyon eğilimini dikkate alarak parasal sıkılığı azaltıyor. Talepteki dengelenme süreci devam ediyor. Büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi.
Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor. Arz göstergeleri, iktisadi faaliyette yavaşlamaya işaret ediyor. Çıktı açığı üçüncü çeyrekte gerilemeyi sürdürdü. Çıktı açığında gerilemenin yılın son çeyreğinde de devam ettiğini değerlendiriyoruz.
Sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme sürecektir. Cari dengedeki olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz.
Enflasyon değerlendirmeleri
Enflasyon beklentilerinde iyileşme kademeli olarak devam ediyor. Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüşün sürdüğünü görüyoruz. Enflasyonun ana eğilimdeki iyileşme temel malların öncülüğünde devam ediyor.
Geçmişe endeksleme eğilimi güçlü kalemler hizmet enflasyonunu yukarı çekiyor. Hizmet enflasyonu üzerinde okula dönüş etkili oldu. Kira dışındaki hizmetlerde fiyat artışları kademeli olarak güç kaybetmektedir.
Sanayi sektöründe firmaların fiyatlama davranışları iyileşiyor. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ediyor.
Talep koşullarındaki zayıflamayla fiyat artışının genele yayılımı azalıyor. Analizler çıktı açığının düşüş eğilimini sürdürmesiyle önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının yayılımının daha da güç kaybedebileceğine işaret ediyor.
Enflasyon beklentileri
Sıkı parasal duruşun beklentiler üzerindeki etkisi yakından takip ediliyor. Sıkı para politikası duruşumuzla beklentilerin dezenflasyon sürecine katkı verecek şekilde oluşmasını sağlamakta kararlıyız. Sıkı parasal duruş makroihtiyati adımlarla destekleniyor. Enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin hızı arzu ettiğimiz gibi değil.
“Finansal koşullardaki sıkılık devam ediyor”
Miktarsal sıkılaşma ile fazla likidite sterilize ediliyor. Likidite koşullarını yakından izliyoruz. Araç setimizi etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Finansal koşullardaki sıkılık devam ediyor.
Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevemiz mevduat faizlerinin TL'ye geçişi ve tasarrufları destekleyici seviyelerde kalmasını sağlayacak. Tüketici kredileri ılımlı şekilde büyüyor. Ticari kredi artışında büyüme sınırların altında devam ediyor.
TL varlıklara olan ilgi ve güvenin arttığını görüyoruz. TL mevduat payı artarken, KKM payı geriliyor. Küresel piyasalarda azalan risk iştahı ile birlikte sermaye girişleri yavaşladı, önümüzdeki dönemde sermaye girişleri jeopolitik gelişmelere bağlı oynaklık gösterebilir. Sıkı para politikası duruşumuz rezervlere olumlu yansıyor. Risk primi ılımlı seyrini sürdürdü.
Merkez Bankası Başkanı Karahan’ın sunumu ve orta vadeli öngörülerde enflasyon beklentilerini değiştirmesinin ardından ekonomist ve gazetecilerin sorularının alındığı bölüme geçildi.
Sorulara karşılık cevaplarında gelecek yıl enflasyonda ciddi bir revizyon yapmayı beklemediklerini belirten Karahan, “Enflasyonda üst bant olan yüzde 42'ye yıl sonunda gelmeyi düşünüyorduk, en kötü ihtimalle, mevcut durumda baktığımızda buraya 2025 Ocak ayında ulaşacağız, ama bizim hedefimiz orta nokta, 38'e de 2025 Mart ayında ulaşacağımızı değerlendiriyoruz” dedi.
Karahan'dan asgari ücret açıklaması
Karahan'ın asgari ücret açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Önce asgari ücretle ilgili konuyu cevaplayayım çünkü çok gündem oluyor. Daha sonra yönetilen-değerlendirilen fiyatlarla ilgili kısa bir değerlendirme yapacağım. Aslında daha önce defalarca söylediğimi tekrar edeceğim. Her seferinde aynı şeyi söylüyoruz. Sizin önüne çıktığımızda da yatırmcılarla yabancı ya da yerli görüştüğümüzde de kesinlikle böyle iddia edildiği gibi ‘kapalı kapılar ardında’ başka bir şey söylediğimiz doğru değil. Bunu net bir şekilde yalanlamak istiyorum. Bu konuda bizim normatif şöyle olmalı gibi bir değerlendirme yapmamız söz konusu değil. Doğru da olmaz. Çünkü biz bir karar verici değiliz. Kurul var burada; kurul toplanıyor. Belirli süreçlerini işletiyor, çeşitli kısımları dinliyor ve bir karar veriyor. Bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayri resmi herhangi bir tavsiyede de bulunmuyoruz. Bununla birlikte tabii ki raporumuzda bir enflasyon tahmini vermek durumundayız. Dolasıyla ücret gelişimleri dahil çeşitli varsayımlar yapmamız gerekiyor. Buradaki varsayımları da yaparken yetkili merciilerin yaptıkları açıklamaların üzerinden farklı senaryolar oluşturuyoruz. Yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Yani ücretlerin erimesine sebep olan şey enflasyonun yüksek olması. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak. Bu konuda kararlıyız. Enflasyon net bir şekilde düştüğünde alım gücünün arttığını, kalıcı bir düzelme olduğunu, refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından daha düzgün bir şekilde paylaşıldığını göreceğimizi düşünüyorum."