Ne dersen de kardeşim, Yerli ve Milli değilsin bir kere...

Siyasette sloganlar hayat kurtarır.

Bu sadece bu coğrafyaya özgü bir kural da değildir.

Şimdiye kadar dünya tarihine geçmiş çok sayıda slogan vardır. 

Sırf o bir kaç kelimelik amaca ulaşmak için de dünya savaşları verilmiş, sömürgecilik ve ırkçılık yayılmıştır.

Ama olsun sloganın üretildiği dönem için siyasetin işini kolaylaştırmıştır.

Bizde de her dönem sloganlar olmuştur.

Yüzlerce sayfada ülkeyi çevreleyen denizlerde hakkımızı anlatmakla uğraşmak yerine son dönemde 'Mavi Vatan' denilmiştir mesela.

Türk bayrağının renklerinde boyanmış dev petrol arama gemilerinin denize açılma görüntüleriyle de kendisini bu ülkeye ait hisseden herkes, gözleri buğulanmış ve içinden 'işte sonunda' iç sesi eşliğinde heyecanlanmıştır.

Ya da orman yangınlarında binlerce hektar alan yanarken yangın söndürme uçağınız olmadığı için acziyet hissedeceğinize 'Yeşil Vatan' der, bir siyasetçi.

Elinize kazmayı, küreği alır dalarsınız ateşin içine 'Yeşil Vatan'ı kurtarmak için...

Yine son dönemde 'Türkiye Yüzyılı' deniverilir...

Bu sloganın anlamını düşünürken nefesinizi içinize çekerek göğsünüzü dikleştirir, başınızı 45 derece daha yükselterek ati'ye bakarsınız...

Sonunda geliyordur 'Türkiye Yüzyılı'...

Üstelik bunun için bir şey yapmanıza da gerek yoktur, sözü söyleyenlerin iktidarını sürdürmesi için bir oy vermeniz yeterlidir.

Ardından koltuğunuza yayılıp 'Türkiye Yüzyılı'nın keyfini çıkarabilirsiniz...

Uzun süredir artık dillere pelesenk olan bir slogan daha var ki insanı tamamen bu toplumun en güçlü mensuplarından biri haline getiriyor: Yerli ve Milli...

Öyle kullanışlı ki bu slogan, kişisel tartışmalarınız da bile işe yarıyor:

- Ne dersen de kardeşim, Yerli ve Milli değilsin bir kere...

Diyebilirsiniz ve karşınızdakini sessiz kalmaya zorlayabilirsiniz.

Bir de önceki sloganlarla birleştirerek çok iyi sonuçlar alabilirsiniz.

Misal, 'Türkiye Yüzyılı'na 'Mavi Vatan'daki 'Yerli ve Milli' çalışmalarımızla ulaşacağız...

Şimdi böyle bir söyleme itiraz etmeye kim cesaret edebilir.

Karşıdaki kişi bırakın itirazı minnet duygusuyla dolar...

'Evet! Sonunda...' diye de sayıklar...

Ancak siyasilerin çok işine yarayan sloganların sade vatandaş için tek dezavantajı gerçeklerden kopartmaktır.

'Yerli ve Milli' atılımla 'Türkiye Yüzyılı'na giderken yolda kaybettiklerini düşünmez sade vatandaş.

Son 20 yılda kamuya ait 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemleri yapıldığını, bu kuruluşlardan 268’inde kamu payı kalmadığını aklına getirmez.

2002’den 2022'ye 20 yıllık sürede toplam 63 milyar dolarlık satış yoluyla özelleştirme yapıldığına da takılmaz.

Bugüne kadar 4 binden fazla kamuya ait gayrimenkulü satan iktidarın, 2 binden fazla gayrimenkulü satmak için de özelleştirme portföyüne eklediğini bilmesine de gerek yoktur.

Bunların önemli bir kısmının yabancılara gittiği ise hiç ilgisini çekmez.

Son günlerde Karadeniz doğal gazı ile yatıp kalkıyoruz ya.

İşte bugünkü Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla bir kararname yayımlandı.

Konutlar bir ay boyunca doğal gaz ücreti ödemeyecek deniliyor bu kararnamede.

Fakat sonunda 'Doğal gaz tüketimine ilişkin sistem kullanım bedelleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanacak' deniliyor.

Yani doğal gaz şirketleri değil sade vatandaş vergileriyle yapacak ödemeyi.

İtiraz eden olursa, 'Türkiye Yüzyılı'na 'Mavi Vatan'daki 'Yerli ve Milli' çalışmalarımızla ulaşacağız!" deyin.

Karşınızdaki kişi nefesini içine çekerek göğsünü dikleştirecek, başını 45 derece daha yükselterek ati'ye bakacaktır...

'Türkiye Yüzyılı geliyor' diye sayıklayarak, size sarılacaktır...