Ne zaman hukuk devleti olacağız?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bugün yaptığı açıklama önümüzdeki günlerde çok şeye gebe. Hukuk devleti olmanın vakti, zamanı gelmedi mi sizce de?

Ekrem İmamoğlu. Ne yaptı? 16 milyona yaklaşan nüfusuyla koskoca İstanbul’u yıllardır yöneten AKP’nin elinden alıverdi.

AKP’liler şaşkına döndü.

Nasıl olur? İstanbul’u nasıl kaybederiz?

Yaptığı bir konuşmada, İçişleri Bakanı’nın kendisine yönelik söylediği “ahmak” sözüne aynı tonda cevap verdiği için İçişleri Bakanı’na karşı değil, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandı.

Yerel mahkeme süreci bitti. Mahkum edildi. Karar kesinleşirse siyaseten yasaklı hale gelecek.

Şimdi temyiz sürecinin sonucu bekleniyor.

İmamoğlu, bugün 6’lı masanın temsilcileri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantının konusu İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği müfettiş raporuydu.

İmamoğlu çok uzun konuştu.

En önemli verdiği bilgi, duyumlarına göre İçişleri Bakanlığı’nca savcılığa gönderilen 500 sayfalık rapordaki tek sorumlunun kendisi ve kendi dönemindeki İBB yöneticilerinin olduğuydu.

İmamoğlu’nun anlattıklarından çıkan, İBB başkanlığı yaptığı dönemde, Anayasa Mahkemesi’nin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını iptal ettiği dönemde yasak olmasına rağmen işe alınan personelle ilgili güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmamakla suçlanıyor olması.

İmamoğlu kendisini bu gerekçeyle suçlayanların, kendisinden önce İBB’de yöneticilik yapmış olan Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya dönemlerini örnek göstererek, sabıka kayıtlarında  “silahlı terör örgütü yöneticiliği”, “silahlı terör örgütü yöneticiliği” olan, arşiv araştırmaları sonucu FETÖ iltisaklısı olduğu ortaya çıkan kişilerin işe alınmasına ses çıkartmıyor olması.

İmamoğlu’nun açıklamalarındaki satır başları şöyle:

1 Ocak 2019 – 18 Nisan 2019: Bu dönemde İBB’deki sorumlu Mevlüt Uysal. İmamoğlu, yaptığı açıklamada, bu dönemde sabıka kayıtlarında silahlı terör örgütüne üyelik ve silahlı terör örgütü yöneticiliği yazan YY. ve O.Ç.’nin işe alındığını iddia etti. İmamoğlu, bu iki kişinin işten çıkışının ise kendisi tarafından yapıldığını söyledi.

7 Mayıs 2019 – 27 Haziran 2019: Bu dönemde İBB’deki sorumlu Ali Yerlikaya. İmamoğlu, açıklamasında, “Gelelim arşiv araştırmalarına. 6 Mayıs’ta seçimin iptalinin ardından 29 Mayıs 2019’da yani İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya belediyemiz kayyum başkanı iken işe alınan, arşiv araştırması yapılmayan, biz gelince fark edip arşiv araştırması talep ettiğimiz ve FETÖ iltisakı ortaya çıkan 6 personelin nasıl değerlendirmek gerekir?” dedi.

29 Kasım 2019: Anayasa Mahkemesi, memurluğa girişteki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını iptal etti.

17 Nisan 2021: Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını verdiği 29 Kasım 2019 ile kanunun yayınlandığı 17 Nisan 2021 tarihleri arasında işe alınanlarla ilgili ne güvenlik soruşturması ne arşiv araştırması yapılamadı. Bu dönemde Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasına göre 11 bin 351 kişi işe alındı. İmamoğlu, İBB, İSKİ ve İETT’de işe alınanlarla birlikte sayının 13 bin civarında olduğunu söyledi. İmamoğlu, bu dönem için üzerine basa basa arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapmanın Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca yasak olduğunu söyledi.

AYM KARARI VARKEN, NEDEN SORGULAMADINIZ DİYE BİZİ SAVCILIĞA VERİYORLAR

İmamoğlu’nun şu açıklamasına bir yanıt verilmesi gerekiyor:

“Müfettiş raporuna göre kurumlarımıza alınan 25.361 kişiye arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapılmış. Yani Anayasa Mahkemesi’nin yasakladığı dönemde işe alınan 13 bin civarındaki personele de bu araştırmayı müfettişin sorguladığı dönemde yapmışlar. Ve şimdi bize o dönemde niye yapmadınız diye savcılığa veriyorlar. Yasa yok. Genelge yapmayın diyor. Valilik talebimizi reddediyor. Ama bakan yine yapmalıydınız demekte ısrar ediyor. Bizim Allah aşkına soruyorum emniyet teşkilatımız mı var da bunları yapabileceğiz? Yani tabiri caiz ise kurt kuzuyu yemek isteyince kendisi suyun yukarısında da olsa suyumu bulandırdın diye bahane ararmış. Ama buradan bakana söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağı günlerin geleceğine inanan ve mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız.”

9 Aralık 2021: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu TBMM’nde İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken sayı ve örgüt listesi vererek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 557 teröristin çalıştığını iddia etti.

Bir süre sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Mülkiye Müfettişleri eliyle terörle ilişkili personel soruşturması başlatıldı. 8 kişilik ekibin başındaki başmüfettiş, Ankara’ya çekildi. İmamoğlu’nun açıklamalarına göre Ankara’ya çekilen başmüfettiş yerine, AKP’den milletvekili adayı olan, İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili 28 ayrı soruşturmaya bakan, 31 Mart 2019 seçiminin 6 Mayıs 2019’da YSK tarafından iptalinin ardından 23 Haziran 2019’da yapılan yenileme seçimine giderken İmamoğlu’nun İBB Başkanı olarak ifadesini almak isteyen Başmüfettiş Arif Yıldırım atandı.

26 Kasım 2022: İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, müfettiş raporundan bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sunduğunu iddia etti. İmamoğlu, Soylu’nun ilk açıklamasındaki 557 kişilik sayıyı 1668’e çıkardığını anlattı.

9 Aralık 2022: İçişleri Bakanlığı, İBB hakkında hazırladığı raporu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Savcılık raporu inceleyecek ve karar verecek.

"SADECE BENİM HAKKIMDA İŞLEM YAPILMASI İSTENMİŞ"

İmamoğlu, açıklamasında, kamuoyuna açıklanmamış olan müfettiş raporu konusunda da çok önemli bir bilgi verdi. İmamoğlu, duyuma göre İçişleri Bakanlığı’nın işlem yapılmasını istediği kişinin sadece kendisi olduğunu söyledi. İmamoğlu, şunları söyledi:

Savcılığa İçişleri Bakanlığı’nın sundu ve medyaya göre 500 sayfadan fazla olan o rapor henüz bizde yok. Ama duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve yine benim dönemimde 100’den fazla eski, yeni yönetici arkadaşlarım. Size biraz önce Sayın Mevlüt Uysal ve Sayın Ali Yerlikaya dönemindeki eksikleri anlattım. Yani aslında aynı şeylerle suçlanıyoruz. Eğer savcılığa sunulan raporda dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İBB yöneticileri, ayrıca Sayın İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve onun yöneticileri hakkında da işlem talep etmişse bir lafım yok. Bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da o dönemin Genel Sekreter Yardımcısıdır. Yani sorumlulardan biridir. O raporda sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa net olarak söylüyorum gök kubbeyi başınıza yıkarız. Herkese eşit muamele yapılmışsa bu anlamda eşitlik var demektir. Aksi takdirde AK Parti Milletvekili adayı müfettiş bu eksikliği yapmışsa bilerek ve isteyerek görevi ihmal suçunu net olarak işlemiştir. Hesabını da çatır çatır bakanıyla birlikte hukuk önünde öder.”

İmamoğlu’nun anlattıkları karşısında dehşete düşmemek, söylediklerini dinleyip de hukuk ne zaman ülkemizde var olacak dememek mümkün değil.

Yine de yargı umarım gereğini yapacaktır.

İmamoğlu’nun altını çizdiği bir önemli noktayı da yazmadan geçmeyelim.

“Anayasamızda yazdığı gibi Türkiye bir hukuk devletidir. Bunun sadece anayasamızda kalmaması egemenlerin hukukunun değil, evrensel hukuk normlarının pratikte uygulanması ile mümkündür. İşte bugün yaşanan temel sorun tam da budur.”