Mevsimsel saat değişimi yılda iki kez gerçekleşiyor; ilkbaharda saatler bir saat ileri alındığında yaz saati uygulamasına (DST) geçiliyor ve sonbaharda standart saate dönülüyor.
Saat değişikliği Avrupa ve ABD'nin büyük bölümünde, Kanada, Avustralya ve Latin Amerika'nın bazı bölgelerinde yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye ise 07 Eylül 2016 tarihli 2016/9154 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre Türkiye'de yaz saatine kalıcı hale getirilmişti. Uygulamaya ilk yıllardan bu yana tepkiler de sürüyor. Özellikle kış dönemi işe ve okula karanlıkta gitmek zorunda olanlar buna eleştirilerini sürdürüyor.
İngiliz Uyku Derneği'nden itiraz
İngilteredeki sağlık uzmanları ise bunun insanların refahı için zararlı olabileceği konusunda uyarıyor. Bu haftanın başlarında, İngiliz Uyku Derneği'nden bir uyku araştırmacıları ekibi, İngiltere hükümetini yılda iki kez yapılan saat değişikliği uygulamasını kaldırmaya çağıran bir bildiri yayınladı.
Journal of Sleep Research dergisinde yayımlanan bildiride, "gündüz ve gecenin doğal ışık-karanlık döngüleriyle" daha uyumlu olduğu için standart zamanın yıl boyunca benimsenmesi gerektiği savunuluyor.
Northumbria Üniversitesi'nde kronobiyoloji profesörü ve Northumbria Uyku Araştırmaları Merkezi üyesi Malcolm von Schantz yaptığı açıklamada, "Kalıcı Standart Saati geri getirmek, saatlerimizin güneş saatine yakın bir şekilde hizalanması anlamına gelecek ve bu, yazın gün batımlarının daha erken olması anlamına gelse de, sonbahardan ilkbahara kadar sabah güneş ışığına daha fazla maruz kalmamız nedeniyle uyku ve sirkadiyen uyumun iyileşmesiyle birlikte sağlık açısından ek faydalar da olacak." dedi.
Araştırmacılar, iyi bir uyku düzeninin sağlanmasının ve sabahları doğal gün ışığına maruz kalmanın insan sağlığının önemli bileşenleri olduğunu ve bu faktörlerden herhangi birinde meydana gelen aksaklıkların olumsuz sağlık etkilerine yol açabileceğini sözlerine ekledi.
"Sabah belirli bir saatte ışığa maruz kalmanız gerekir"
Strathclyde Üniversitesi'nde psikoloji alanında kıdemli öğretim görevlisi ve bildirinin baş yazarı olan Dr. Megan Crawford, Euronews Health'e yaptığı açıklamada, "Sabah güneş ışığına maruz kalmıyorsanız vücut saatinizi olması gerektiği kadar iyi düzenleyemiyorsunuz demektir ve vücut saatinizi düzenlemenize yardımcı olmak için sabah belirli bir saatte ışığa maruz kalmanız gerekir ve bu da geceleri yeterince erken uykuya dalmanızı sağlar." dedi.
"Bunu yapmıyorsanız, her iki taraftan da mumu yakıyorsunuz ve geceleri uykunuzu kaybediyorsunuz, kalitesiz uyku alıyorsunuz ve kalitesiz uyku birçok sağlık sorunuyla, zihinsel sağlıkla ve fiziksel sağlıkla bağlantılıdır" diye konuştu.
Yaz saati uygulamasının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir?
Uzmanların mevsimsel saat değişikliğinin durdurulması yönündeki en önemli gerekçelerinden biri, bunun insan sirkadiyen ritmi üzerindeki etkisi olarak gösteriliyor.
Sirkadiyen ritim, 24 saatlik bir döngüde çalışan vücudun biyolojik saatidir ve araştırmacılara göre uyku, hormon salınımı, metabolizma ve ruh hali gibi temel vücut işlevlerini düzenlemede rol oynuyor.
Bir saat uyku almak veya kaybetmek sonucu oluşan bozukluklar doğal uyku döngüsünü bozarak bu fonksiyonları etkiler.
Crawford, gün doğumlarının hala çok erken olduğu yaz aylarında saat değişikliğinin "gerçekten bir fark yaratmadığını", ancak diğer mevsimlerde aynı durumun geçerli olmadığını açıkladı.
"İlkbahar ve sonbaharda, gün doğumu biraz daha geç olur, bu yüzden bir saat erken kalktığımızda karanlıkta uyanmış olabiliriz. Ve bu gerçekten sorunludur çünkü vücut saatlerimizi düzenlemek ve optimum uyku için sabah güneş ışığına ihtiyacımız vardır," dedi.
Açıklamada, doğru zamanda ışığa maruz kalmanın sirkadiyen döngüyü 24 saatlik güne uyumlu hale getirdiği, sabah ışığının doğal uyanmayı teşvik ettiği ve akşamları erken uykuya dalmayı sağladığı belirtildi.
Ancak, saat değişimlerinde meydana gelebilecek gece ışıklarına maruz kalmak uykuya dalmayı ve zamanında uyanmayı zorlaştırabilir.
Çok sayıda bilimsel çalışma, zaman değişiminden sonra olumsuz sağlık sonuçlarının arttığına dair kanıtlar buldu.
Örneğin, 100 binden fazla katılımcının yer aldığı yedi çalışmaya dayanan bir meta-analiz, ilkbahar ve sonbahar yaz saati uygulamasına geçişleri takip eden haftalarda kalp krizi riskinin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu buldu.
Finlandiya'daki araştırmacıların yaptığı bir diğer araştırmada, saat değişikliğinden sonraki ilk iki günde felç nedeniyle hastaneye yatışların arttığı görüldü.
Araştırmalar, yaz saati uygulamasının özellikle savunmasız bireylerde ruh sağlığı sorunları ve ruh hali bozukluklarında artışa yol açtığını, buna yaz saati uygulamasının başlamasından sonraki haftalarda intihar oranlarında artışın da dahil olduğunu ortaya koyuyor.
Crawford, saat değişikliğine son verilmesine karşı direncin "anlayış eksikliğine" bağlı olduğunu belirterek, yaz saati uygulamasının kullanılıp kullanılmamasından bağımsız olarak yaz aylarında akşam gün ışığının uzamasının faydalarının devam edeceğini vurguladı.
"Birçok insan Yaz Saati Uygulamasının kendilerine daha fazla güneş ışığı veya daha fazla gün ışığı sağladığını düşünüyor, ancak bu değişmeyecek. Sadece programlarımızı değiştirdiğimiz için güneş değişmeyecek".
Avrupa'nın yaz saati uygulamasına ilişkin tutumu
Avrupa Komisyonu, 2018 yılında Avrupa Birliği'nde yılda iki kez uygulanan saat değişikliği uygulamasının sona erdirilmesini önerdi.
Öneri kapsamında ayrıca AB vatandaşlarının konuya ilişkin görüşlerinin alınması amacıyla çevrimiçi bir istişare de gerçekleştirildi.
Saat değişikliğinin kaldırılmasına yönelik destek Polonya ve Finlandiya'da yüzde 95'lerden, Yunanistan'da yüzde 44'lere kadar yükseldi.
Yanıtlar, katılımcıların büyük çoğunluğununuygulamaya son verilmesinden yana olduğunu , AB genelinde insanların ortalama yüzde 84'ünün değişimi desteklediğini gösterdi.
Ancak Avrupa Parlamentosu değişikliğin kabulü yönünde oy kullanırken, Avrupa Konseyi bunu onaylamadı ve yaz saati uygulamasına geçişler devam etti.