Adaylıktan çekileceğine yönelik iddiaları üzerine bir basın toplantısı gerçekleştiren Savaş, kendisini protesto edenlere, "Hatay üzerinden kirli bir oyun oynanıyor" görüşünü aktardı.
Lütfü Savaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Hatay'da oynanmak istenen oyunları biliyoruz. Hatay'da sığınmacı işgaline karşı olacağımı herkesle paylaşmak istiyorum. Korkmayacağım, sinmeyeceğim yılmayacağım. Hatay üzerinden kirli bir oyun oynanıyor. Beni protesto ettiler, biz bunların kim olduğunu biliyoruz. Sayın Bakanımıza söz attılar. Orada Sayın Cumhurbaşkanımızın atamış olduğu bir bakan vardı. Bizi sevmeyebilirler, ama ya bir tanesinin elinde el bombası olsaydı, silah olsaydı... Sayın Cumhurbaşkanımız bir yere giderken önden önlem alınıyor; burada da alınmalıydı.
"Gökhan Zan'a ne olduysa Volkan Demirel Hatayspor'a geldikten sonra oldu"
“Gökhan Zan sporu bıraktığında ben ona kucak açtım, yardımcı oldum, takıma aldım, belediyeden maaş alıyordu. Yüzüğünü ben taktım onun. ‘Ben Avrupa’ya gidip ders alacağım’ dedi, ‘Tamam’ dedim, vedalaştı, gitti. Aramızda hiçbir kırgınlık yok. Ama ne olduysa Volkan Demirel Hatayspor’a geldikten sonra oldu”
"Genel Başkan'la konuştum..."
Ben Sayın Genel Başkanla dün akşam konuştum. Sayın Genel Başkanımızın duruşu net. Adayımız Lütfü Savaş ve biz seçimi kazanacağız diyor. Bugüne kadar suni gündemden, sosyal medyadaki fırtınalardan, sahte hesaplardan hiç etkilenmedim. Herkes algıyla gerçeği görecektir."
"Hataylılar, haklı olarak çok kızgın ve öfkeli"
Lütfü Savaş, basın toplantısının ardından sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yaparak, "Hataylılar, haklı olarak çok kızgın ve öfkeli. Ama biz, Hatay’da oynanmak istenen oyunları biliyoruz.
Hatay’ı CHP’li bir Başkanın yönetmesini istemeyenleri biliyoruz." diye kendini savundu.
Savaş'ın X'ten yaptığı açıklamalar şöyle:
"6 Şubat yıldönümü anma törenlerinde yaşadıklarımız sadece provokasyon mu? Elbette değil.
Siyasileri protesto edenlerin hepsi mi provakatör? Kesinlikle hayır!
Hataylılar haklı olarak çok kızgın ve öfkeli, canları çok yandı. Herkesi protesto etmek haklarıdır.
Ancak Belediye Başkanı olarak bazı provokasyonların beklendiğini biliyordum. Bazı gruplar hazırlık yapıyor diye uyarıldım.
Ben her zaman toplum içinde olan bir insanım.
Sayın Genel Başkanım Özgür Özel ve İBB Başkanımız ile toplumun içinden anıta yürüdük. Hiçbir sorun yoktu ama maalesef orada provokasyonla karşılaştık.
Siz muhalefet partisi liderini, Büyükşehir Belediye Başkanını protesto ettirmek isteyebilirsiniz, durdurmayabilirsiniz ama Sağlık Bakanı gelmiş, orada her şey olabilirdi.
Din adamlarımız konuşurken üstlerine su şişeleri, çakmaklar atıldı. İçimize kadar girip slogan atan insanlar vardı.
Müftü’nün hemen yan tarafında bir kişi çıkıp sağlık bakanına sataştı.
Halkımız için herkes için daha ciddi güvenlik tedbiri alınmalıydı.
Hatay halkının karşı karşıya olduğu temel problemlerin ve ihtiyaçların göz ardı edilmesine neden olan bunların, bu linç kampanyasının sebebini hepimiz biliyoruz.
Biz ülkesine bağlı, yönü Ankara'ya dönük insanlar olarak var olduk, bundan sonra da var olmaya devam edeceğiz.
Bugün türlü provokasyonlarla, siyasi rant oyunlarıyla, tehditlerle, sıcak evlerinden şehrimizi hiç bilmeden ahkam kesenlerle de boğuşuyoruz! Kimse merak etmesin bunlarla mücadele edecek gücümüz ve birliğimiz, kararlılığımız var.
"Demografik yapısının bozulmasına izin vermeyeceğiz"
"Hatay’ın demografik yapısını ve barış-hoşgörü ortamını bozacak hiçbir şey yapılmasına asla müsaade etmeyeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyorum.
Neden yardım çığlığımızı duyurmaya çalışırken sosyal medya platformlarına erişimi kısıtladınız?
Neden ordumuzun hızlı şekilde müdahale etmesine izin vermediniz?
Neden “Tüm kurtarma operasyonunu tek elden yürüteceğiz.” diyerek, gelen iş makinalarını Serinyol’a dizip şehre girişlerini engellediniz?
Hataylılar, haklı olarak çok kızgın ve öfkeli.
Bir daha vurguluyorum; Hepimiz çok kızgın ve öfkeliyiz.
Çok sorumuz var: Biz oy değil can derdindeyken, yasımız varken, binlerce problemimiz varken, canlarımızı kurtarmaya çalışırken soru soracak vaktimiz yoktu.
Ama bundan sonra soracağız: Depremden sonra biz buradaydık ama siz neredeydiniz? Kayıplarımız nerede?
Ben, Hatay’da İmar Rantına İzin Vermeyeceğim.
Hatay’ı Tehditlere asla Teslim Etmeyeceğim.
Hatay’da Sığınmacı İşgaline Sessiz Kalmayacağım.
Korkmayacağım, Sinmeyeceğim, Yılmayacağım…
Süreçte elbette hatalarımız, eksiklerimiz, yetişemediklerimiz olmuştur.
Ben Hataylılardan gelen tüm sitemleri baş tacı ederim.
O sitemler, o eleştiriler benim yoluma ışık olur. Ama biz,
Hatay’da oynanmak istenen oyunları biliyoruz.
Hatay’ı CHP’li bir Başkanın yönetmesini istemeyenleri biliyoruz."