DEM Partili, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in doktoru Prof. Dr. Ertan Sağbaş, tedavi sürecini anlattı. "Şu an uyutucu hiçbir ilaç almıyor. Günlerdir uyutucu bir şey almıyor ama uyanmıyor" diyen Sağbaş, bunun sebebi için "İnşallah ödemdir" dedi. Beynin oksijensiz de kalmış olabileceğini söyleyen Sağbaş, "Bunun adını şu an koyamıyoruz. Şu an beynindeki hadise net budur diyemiyoruz" diye belirtti. Sırrı Önder’in şu anki durumuna gelebilmesinin de büyük bir mucize olduğunu ifade eden Sağbaş, “Bu mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çok dengeli olmamız lazım. Umudumuz devam ediyor. Kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var” dedi.
Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan gecesi aort damarının yırtılması sonucu Şişli’de bulunan Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada 12 saati aşkın bir ameliyat sonrası hastanenin yoğun bakımına alınan Önder’in tedavisi sürüyor. Hâlâ uyanamayan Önder’in hayati tehlikesi devam ederken doktoru Önder’in doktoru ve Florence Nightingale Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ertan Sağbaş, müdahale anını ve şu anki durum hakkında bilgi verdi.
Mezopotamya Haber Ajansı’na konuşan Sağbaş, o geceyi şöyle anlattı:
“Saat 21.30 gibi hastaneden çıkıp eve gittim. Tam dinlenirken uzman bir doktor arkadaşımız arayarak, ‘Diseksiyon (arot yırtığı) olan bir hastanın olduğunu ve resüsite (kalp masajı) yaptıklarını söyledi. Önce bilincinin yerinde olup olmadığını sordum. Şuuru kapalı yanıtı aldım. Ama aynı zamanda resüsitasyon ilk andan itibaren hiç kesilmeden devam ettirilmiş. Dolayısıyla beyinle ilgili daha iyimser bir tablo çizildi. Ekibin toplanmasını istedim ve hastaneye doğru yolla çıktım. Yaklaşık 20-25 dakikada hastaneye vardım. Hastanın kim olduğuna dair de hiçbir fikrim yoktu. Yolda iken hastanın Sırrı Süreyya Bey olduğunu öğrendim.”
Doktor Sağbaş, tıbbi müdahaleyi şöyle anlattı:
"Gelişinin 5’inci ya da 10’uncu dakikasında kalbi bir ara çalışmaya başlamış. O süre zarfında arkadaşlar EKO (Kalp ultrasonu) yapmışlar. EKO’da aort kısmında diseksiyon flebini (yırtık emareleri) görmüşler. Hiç vakit geçirmeden direkt hasta yakınlarıyla görüşüp onaylarını alıp direkt ameliyathaneye resüsitasyonla indirdik.
Kalp masajıyla ameliyat masasına aldık. Kalp masajıyla önce kasık, atar damar ve toplar damarından kalp akciğer makinesine geçtik. Dolaşımı rahatlattık. Sonra kalp masajını bıraktık. Sonra göğsünü açıp aort anevrizmasını ve diseksiyonunu düzelttik. Sağ koroneri, yani kalp vesilenin 3 tane koroner damar sistemi vardır. Bunlardan sağda olanı diseksiyon hattının içerisinde kalmış. O diseksiyonun yalancı lümenindeki kan akımı bu sağ koroner ağzını kollabe (kapatmak) etmiş. Yani içe doğru böyle büzüştürür gibi yapıp ağzını tıkamış. Bu da kalp adalesine kan gidişini engellemiş. Ve kalp krizi oluşmaya da başlamış. Yani hastamızda hem diseksiyon vardı hem de kalp krizi vardı. İki ağır pataloji vardı. Bu durumu görünce bypass kararı aldım. Ayağından damar çıkardık ve oraya bypassını da yaptık ve patolojiyi tamamen düzelttik. Sonra kalbi biraz dinlendirdik. Çünkü kalp çok hırpalanmış ve yorulmuştu. Sonra kalp akciğer makinesinden çıkmayı denedik ama çıkamadık. Bunu tahmin ettiğimiz için ECMO’yu (Akciğer ve kalbin yerini tutan suni dolaşım cihaz) da hazırlamıştık.
"Günlerdir kalbi dinlendiriyoruz"
ECMO desteğinden çıktık. Kasık damarından atar damar toplar damarla kalp akciğer makinesine geçtik. Bir nevi kalp akciğer makinesi gibi. Yani vücuttaki kan dolaşımı sağlıyor. Bu hem akciğerin hem de kalbin yerini tutabiliyor. Dolayısıyla o sırada kalp dinleniyor. Günlerdir kalbi dinlendiriyoruz. Asıl vücut dolaşımını sağlayan ECMO’dur. ECMO desteğiyle çıktık. Sadece cilt altı kapattık. Kalp ödemli olduğu için kemiği de birleştirmedik. Bu şekilde çıktık.
Ameliyattan sonra 2-3 gün bekledik. Sonra tekrar ameliyata aldık. Bu sefer hem içerisini temizledik hem de kalbe bakıp gözlemledik. İlk ameliyatta kasılmayan sağ tarafın kasılmaya başladığını gördük. Bu çok iyi bir şey. Bu amaçladığımız bir şeydi. Yani kalbi dinlendirelim, sağ kalp kendini toparlasın ve kasılmaya başlasın istiyorduk. İstediğimiz buydu. O bizi çok sevindirdi.
Göğsü kapattık ama beyin ile ilgili belirsizlik ilk günden itibaren vardı. 1 saat kadar kalp masajı yapılan bir insanın beyni oksijensiz kaldı mı kalmadı mı sorusunun cevabı çok önemlidir. Bu arada patoloji olarak biz yırtığı gördüğümüzde düzelttiğimizi ifade etmiştik. Bu yırtığın aynı zamanda sağ şah damarına doğru ilerlediğini de gördük. Yani kalp masajı yapılırken bu yırtıktan dolayı beyin kanlanmamış da olabilir. Ancak net bir şey bilmiyoruz. Böyle de bir belirsizlik de var.”
“Uyutucu almadığı halde uyanmıyor ve gözünü açmıyor”
“ECMO desteğine devam ediyoruz. Göğsünü kapattık. Beyinle ilgili bir görüntüleme yapabildik ve tomografi çektik” diyen doktor, güncel şu bilgileri verdi:
“Orada yoğun bir beyin ödemi var. Nörologlar ödemin açılması gerektiğini söylüyor. Ancak bizler de o zaman net konuşabiliriz. O belirsizliğini hala koruyor. Soluk alma refleksi oluşmuyor. Uyutucu almadığı halde uyanmıyor ve gözünü açmıyor. Nörolojik açıdan olumsuz durum daha fazla gibi duruyor. Bu benim öngörüm değil, nörologların öngörüsü. O işin profesyoneli nörologlardır.”
“Alttan ne çıkacak ve nasıl bir şey çıkacak onu görmeyi bekleyeceğiz”
Sağbaş, “Beklentimiz ödemin bir an önce giderilmesidir ve şu anda azaldı diyebiliriz. Alttan ne çıkacak ve nasıl bir şey çıkacak onu görmeyi bekleyeceğiz” diye konuştu.
“En çok korktuğumuz şeylerden biri de enfeksiyondur” diyen Sağbaş, “Kan dolaşım iyi sağlansın diye kan sulandırıcı ilcalar veriyoruz. Yani bu böyle çok ayaklı, çok parametreli bir tedavi. Birçok arkadaşımız bu tedaviye katılıyor ve üstleniyor. Bir takım çalışması şeklinde götürüyoruz” diye devam etti.
“Günlerdir uyutucu bir şey almıyor ama uyanmıyor, inşallah ödemdir”
“Şu an uyutucu hiçbir ilaç almıyor. Günlerdir uyutucu bir şey almıyor ama uyanmıyor. Bunun sebebi ne? Ödem. İnşallah ödemdir. Oksijensiz de kalmış olabilir” diyen Sağbaş, “Anoksik beyin diyoruz. Bu resüsüstasyon sırasında o da olabilir. Bunun adını şu an koyamıyoruz. Şu an beynindeki hadise net budur diyemiyoruz. Daha doğrusu nörologlar diyemiyor” ifadelerini kullandı.
"Çok dengeli olmamız lazım, kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var"
Sağbaş, “Aslında şanslı çünkü Şu hale gelmesi büyük mucizedir. Biz de bir mucizenin peşine düştük gidiyoruz. Bu mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çok dengeli olmamız lazım. Umudumuz devam ediyor. Kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var” dedi.