Gündem

Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuna ilişkin hastaneden yeni bilgilendirme

Kalp rahatsızlığının ardından kaldırıldığı hastanede tedavisi devam eden TBMM Başkanvekili, İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuyla ilgili Florance Nightingale Hastanesi önünde açıklama yapıldı

TBMM Başkanvekili, İmralı heyeti üyesi, DEM Parti İstanbul Milletvekili  Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan gecesi İstanbul'daki evinde fenalaşmasının ardından İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırılmıştı. 62 yaşındaki Önder'in kalbi bu sürede iki kez durmuş ve acil şekilde ameliyata alınmıştı. Kalbindeki ana aort damarında büyük bir yırtılma olduğu ve kalp krizi geçirdiği tespit edilen Önder, "kalp hastalıkları içindeki en büyük ameliyatlardan birini" oldu. 10 saati aşkın süren ameliyatta doktorlar kalp ana aort damarındaki yırtığı dikmeyi başardı. Tedavisi yoğun bakım servisinde süren Önder'in sağlık durumuna ilişkin olarak bugün hastane önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 

Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, “Nörolojik açıdan içinde bulunduğumuz tablo giderek bozulmaya başlamıştır. Bu nedenle başka bir kırılma noktasına gelmiş bulunmaktayız. Hastamızın nörolojik açıdan beyinle ilgili refleksleri azalmış ve beyin ödemi devam etmektedir. Kendisinin beyin kan akımı mevcuttur ve tüm bu bulgular bize kendisinin hayati tehlikesinin giderek arttığını ortaya koymaktadır. Ancak biz sabırla tüm tedavilerimize devam edeceğiz ve sabırla bekleyeceğiz. Sizlerden de sabır rica ediyoruz” açıklamasında bulundu.

"Hem muayenelerde refleksler azalıyor"

Önder'in doktorlarından Prof. Dr. Nörolog Yasef Özsarfati, "Hocanızın söylediği kırılma noktası şu; kalp sistemindeki problemler ön plandayken son zamanlarda nörolojik problem daha ön plana çıkmış durumda. Onun için, nörolojik durumun giderek kötüleşmesi kırılma noktası oluşturuyor. Giderek refleksler azalmakta. Hem muayenelerde refleksler azalıyor, hem de elektrofizyolojik olarak denge eeg kayıtlarında çıkan bulgularda belli bir cevapsızlık hali göstermeye başladı. Bu hem muayenenin hem yardımcı muayenelerin bulguları ışığında ilk günlere göre nörolojik bulgularda kötüleşmeden söz edilebilir. Bu hastadaki kötüleşmenin beyne hava gitmesinin az olmasıyla şekillenen bir beyin tutulumu olduğunu biliyoruz. O tabloya bağlı olarak da hastanın beyin ödemi var. Beyin şişmiş vaziyette. Bunun da klinik bulgularında refleks azlığı ve eeg’deki değişiklikler şeklinde özetlenebilir. Anoksik ensefalopatinin böyle bir tedavisi yok. Anoksik ensefalopati bütün dünyada tıbbi olarak tedavi edilen bir rahatsızlıktır. Bunun herhangi bir cerrahi müdahalesi dünyada uygulanan bir metot değildir. (Düzelmesi ne kadar sürer?) Bu konuda zaman bildirmek mümkün değil. Çok temkinli bir iyimserlik içerisinde olmak lazım ama giderek de elimizdeki kriterlerin daha iyiye gittiğini söylememiz çok zor. (Beyin ölümünden önceki son aşama mı bu?) Beyin ölümü bulguları şu anda yok. Bunu ancak zaman içinde cevaplandırabileceğiz" ifadelerini kullandı.

"Bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz”

Prof. Dr. Ertan Sağbaş da, şunları kaydetti:

“O ameliyatının üçüncü günü tekrar revizyon için açtığımızda sağ tarafın kasıldığını görmüştük, bizim için de beklemediğimiz erken dönemde gayet iyi bir şeydi. Bu ilerlemedi. Şu anda kardiyak olarak belli bir seviyeye geldik, şimdi plato çiziyoruz. O iyilik hali devam etmedi. Çünkü ecmo desteğine muhtacız. Kalp şu an ecmo desteğini kessek vücudun dolaşımını idame edecek seviyede değil.  Onun için kardiyak ilerlemede bir seviyede kaldı maalesef. (Nörolojik tablo kalbi nasıl etkiliyor?) Nörolojik tablo akciğerleri etkiledi. Akciğer ödemi gibi bir hadise oluştu. Geçen hasta içerisinde yine entübasyon tüpünden bir hemorojimiz yani bir kanamamız vardı, iki üç gün içinde o da durdu. Akciğer etkilendi ama ecmo akciğerin, kalbin yerini tutuyor zaten. O nedenle şu an vücudun oksijenlenmesinde, dolaşımın sağlanmasında bir problem yok. Bu hastayla ilgili ne nörolojik ne kardiyak ne akciğeriyle ilgili inanın bir şey söyleyemeyiz. Biz anlık verilere bakıyor tedaviyi düzenliyoruz. En çok korktuklarımızdan biri de enfeksiyon. Şu ana kadar öyle  iyi koruduk ki, şu an herhangi bir enfeksiyon yok. Antibiyotikleri değiştiriyoruz duruma göre, hemen pozisyon alıyoruz. İlerisi ile ilgili bir şey söyleyemeyiz ama yoğun olarak tedaviye devam ediyoruz.

Herhangi bir uyutucu ilaç vermeyişimizin üzerinden 8 gün geçti. Dolayısıyla biz de bekliyoruz. Uyanma yok reflekslerde bir ilerleme yok. Bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz, o kalp masajıyla aldığımız o ilk andan itibaren bunun mücadelesi içerisindeyiz."