Plansız bir şekilde her geçen gün artan eczacılık fakülteleriyle ilgili tartışmalar sürüyor. Bugünkü koşullarda 2023 yılında 9 bin fazla eczacı olacağı öngörülüyor.
1997 yılına kadar 7 eczacılık fakültesi bulunurken, yıllar içinde bu sayı artarak bugün eczacılık fakülte sayısı 57 oldu. Eğitim veren 49 eczacılık fakültesinden sadece 15’i akredite eczacılık eğitimi veriyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve toplum sağlığının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi adına bu kontrolsüz gidişata dur denilmesi gerektiğini söyleyerek, “Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin öğrenci alımına izin verilmemeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır” dedi. Saydan, yeterli öğretim kadrosunun, laboratuvarın, olmadığı apartman katı tarzı eczacılık fakülteleri ile eczacılık eğitimi verilemeyeceğini vurgulayarak, “Tam donanımlı bir eczacılık fakültesinde 100’ü aşkın akademik kadro varken, akredite olmayan eczacılık fakültelerinde bu sayı 10'u geçmiyor. Bu kadroların da hepsi eczacılık fakültesi çıkışlı değiller. Hatta bir devlet üniversitesinin eczacılık fakültesi 6 akademisyenden kurulmuş ve bunların içinde hiç eczacılık lisans çıkışlı akademisyen yok. 57 eczacılık fakültesinin sadece 29’unun dekanı eczacılık fakültesi mezunu” dedi. Saydan açıklamasında şunlara yer verdi: “Yeni açılan fakültelerin çoğunun kendine ait binaları bile bulunmuyor. Apartman katı tarzı eczacılık fakülteleri ile eczacılık eğitimi verilemez. Eczacılık Fakültesi’nde okuyan öğrenciler eğitimleri boyunca: Temel bilgi teknolojisi, analitik kimya, organik kimya, eczacılık tarihi ve terminolojisi, temel eczacılık bilimleri, eczacılık mevzuatı, eczacılık ve temel tıp bilimleri, farmasötik hammaddeler, farmasötik kimya, farmasötik teknoloji, biyokimya, tıbbi ilkyardım, farmakoloji, eczacılık deontolojisi ve etik, farmakoloji uygulama gibi birçok alan dersinin yanı sıra; botanik, besin güvenliği ve analizi, parazitoloji, vitamin ve koenzimler ve antioksidanlar gibi birçok dersi alırlar. Ama fakülte yeterli fiziki şartlara uygun değilse, yeterli öğretim kadrosu yoksa eczacılık öğrencileri yeterli eğitimi alamayacak ve mesleğinde başarılı olamayacaklar.” Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “2023 yılı Sağlık İş Gücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi” başlıklı rapora göre; bugünkü koşullar sabit kaldığında bile 2023 yılı sonunda yaklaşık 9 bin arz fazlası oluşacağının altını çizen saydan, “Hesaplamalara göre fakültelere yönelik bir düzenleme yapılmaz yani yeni fakülte açılmaz, var olanlarda kontenjanlar azaltılmaz ve insan gücü planlaması dikkate alınmazsa, yakın gelecekte arz fazlası mezun ve işsiz eczacı olacak” dedi. Saydan, eczacı yerleştirme sistemine de değinerek şunları söyledi: “Eczane Yerleştirme Sistemi (EYS), 2012 yılında Eczacılar ve Eczaneler Hakkında 6197 sayılı Kanun değişikliğinden sonra, 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde sınırlama getirilmesi ile ilgili olarak kurulmuştur. Buna göre, TİTCK her yıl belirli dönemlerde bir eczacının eczane açabileceği ilçeleri ilan etmekte, eczacı hizmet puanı ve tercihlerine bağlı olarak bu ilçeye yerleştirilmektedir. Böyle bir durum da söz konusuyken ardı ardına eczacılık fakültesi açılmasının sebebi nedir? İşsiz eczacı ordusu oluşturmak mı? Bu kime yarar sağlayacak? Bundan hem devlet hem öğrenci hem de veliler zarar görecek. TEİS olarak beklentilerimiz; Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında 9 bin fazla eczacı olacağı öngörüsünden hareketle; mesleğimizin geleceği ve işsiz eczacı ordusu oluşmaması için daha fazla eczacılık fakültesi açılmaması, kontenjanlardaki sayıların azaltılması, akademik kadrodan yoksun fakültelerin kapatılması öncelikli hedef olmalıdır."
Editör: Ömür Ünver