Telekomünikasyon hizmetleri sağlayan ve hisselerinin çoğunluğunun devlete ait olan Finli şirket Cinia, Finlandiya ile Almanya arasındaki C-Lion1 deniz altı kablosunda kopma kaynaklı sistem arızası meydana geldiğini ve hizmetlerinde aksama meydana geldiğini açıkladı.
Cinia'dan yapılan açıklamada, bugün 04.00'ten sonra fark edilen arızanın nedeninin belirsizliğini koruduğu vurgulanarak, bir onarım gemisinin bölgeye gitmek üzere hazırlandığı ve onarım çalışmalarının başlatıldığı belirtildi.
Bağlantının onarılmasının ne kadar süreceğinin henüz bilinmediği kaydedilen açıklamada, ancak deniz altı kabloları için onarım süresinin genellikle 5-15 gün olduğu aktarıldı.
Uzunluğu 1173 kilometre olan ve Helsinki'nin Santahamina adası ile Almanya'nın Rostock kenti arasında uzanan kablo, Finlandiya'dan Orta Avrupa'ya doğrudan uzanan tek deniz altı kablosu olma özelliğini taşıyor.
Finlandiya Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (Traficom) Direktörü Samuli Bergström da yaptığı açıklamada, kablonun koptuğunu doğruladı.
Bergström, yaşanan sorunun sebeplerin araştırıldığını ve zaman zaman arızaların meydana gelmesinin olağan olduğunu ifade ederek, "Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Bu sistemler, hava koşullarına ve deniz trafiğinden kaynaklanan hasarlara karşı hassastırlar. Önemli olan sorunların tespit edilmesi ve düzeltici önlemlerin alınması." dedi.
Finlandiya'nın uluslararası bağlantılarının kesintilerden etkilediğini ifade eden Bergström, “Ancak Finlandiya'dan çıkan veri bağlantılarının birkaç farklı yerden yapıldığını unutmamakta fayda var. Şimdi bu bağlantılardan biri koptu. Bu da diğerlerine yük getirebilir fakat etkileri muhtemelen ortalama bir vatandaş tarafından görülemeyecektir." şeklinde konuştu.
İsveç ile Litvanya arasındaki iletişim kablosunda da kopma
İsveç ulusal basınında yer alan haberlere göre, telekomünikasyon şirketi Telia tarafından işletilen Litvanya ile İsveç arasındaki bir iletişim kablosunda da dün yerel saatle 10.00 sularında arıza tespit edildiği açıklandı.
Telia'nın Litvanya'daki sözcüsü Audrius Stasiulaitis CNN'e yaptığı açıklamada, sorunun fiber optik kablodaki fiziksel hasardan kaynaklandığını teyit edebileceklerini söyledi.
Stasiulaitis, olayla ilgili ülkenin askeri ve sivil yetkilileriyle temas halinde olduklarını aktardı.
Finlandiya ve Almanya'dan "hibrit savaş ihtimali" açıklaması
Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, C-Lion1 kablosunda yaşanan arızalardan ötürü “derin endişe” duyduklarını belirtti.
Açıklamada, yaşananların "hibrit savaş itimali"ni gündeme getirdiğini belirtilerek, "Avrupa'nın güvenliği sadece Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın değil, aynı zamanda kötü niyetli aktörler tarafından yürütülen hibrit savaşın da tehdidi altındadır." ifadelerine yer verildi.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da Baltık Denizi'nde Almanya ile Finlandiya ve İsveç ile Litvanya arasında iki deniz altı veri kablolarının zarar görmesinin sabotaj olduğunu varsaymak gerektiğini söyledi.
Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde olaya ilişkin açıklama yapan Pistorius, Rusya'ya karşı Avrupa'nın savunma politikasının sadece askeri değil hibrit tehditleri de akla getirdiğini savundu.
Pistoruis, Baltık Denizi'nde yaşanan kabloların kopma olayında Rusya'nın parmağının olduğunu işaret ederek, "Bu, bir şeyler döndüğünün çok açık bir işareti. Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor." dedi.
Kablolara çıpaların tesadüfen zarar verdiği şeklindeki anlatımlara inanmadığını söyleyen Pistoruis, "Dolayısıyla kimden geldiğini tam olarak bilmesek de bunun hibrit bir eylem olduğunu belirtmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.
Savunma Bakanı Pistorius, bunun bir sabotaj olduğunu da varsaymak gerektiğini vurguladı.
Kasıtlı bir eylem olma ihtimali endişe verici
Finlandiya'daki Jyvaskyla Üniversitesi'nde siber güvenlik alanında çalışan Prof. Dr. Tapio Frantti, yaptığı açıklamada, kablo kopmasının bir kazadan ziyade kasıtlı bir eylemin sonucu olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyledi.
Frantti, eylemin nedenlerine bakıldığında, bunda Rusya'nın olabileceği ihtimalinin akla geldiği değerlendirmesinde bulunarak, bunun kasıtlı olarak yapıldığını ortaya çıkması halinde durumun endişe verici olacağını ifade etti.
Tek bir kablo kopmasının sonuçlarının çok ciddi olmadığını kaydeden Frantti, "Eğer ihtiyaç duyulursa, bunun daha büyük ölçekli bir eylem için bir uygulama olabileceği akla geliyor." diye konuştu.
Uzmanlar, Baltık Denizi'nde yaşananların, ABD'nin Ukrayna'ya uzun menzilli taktik füze sistemlerinin (ATACMS) Rus topraklarında kullanıma izin verdiği yönündeki iddiaların ardından gelmesinin düşündürücü olduğuna dikkati çekiyor.
Öte yandan, Finlandiya Güvenlik ve İstihbarat Servisince (SUPO) yapılan açıklamada, kablonun kopmasının nedeni üzerinde yorum yapmak için henüz çok erken olduğu belirtildi.
Açıklamada, dünya genelinde her yıl yaklaşık 200 deniz altı kablosunda kopma meydana geldiğine işaret edilerek, en yaygın sebebin balıkçılık veya gemilerin demir atması olduğuna dikkati çekildi.
Cinia Üst Yöneticisi (CEO) Ari-Jussi Knaapila, düzenlediği basın toplantısında, C-Lion1 kablolarının daha önce hiç kopmadığını anımsattı.
Knaapila, kablonun nasıl hasar gördüğü konusunda spekülasyon yapmak istemediğini, nedenin hasar tamir edildiğinde araştırılacağını sözlerine ekledi.
ABD'den uyarı gelmişti
İki ABD'li yetkili, Eylül ayında CNN'e yaptığı açıklamada, ABD'nin Rusya'nın artık potansiyel sabotaj operasyonları düzenleme ihtimalinin daha yüksek olduğuna inandığını belirtmişti.
Moskova'nın, deniz tabanını incelemek için yüzey gemileri, denizaltılar ve deniz insansız hava araçları filolarını konuşlandıran özel gizli deniz birimini güçlendirdiği biliniyor. Rusçada "Genelkurmay Derin Deniz Araştırmaları Ana Müdürlüğü" anlamına gelen "GUGI" olarak bilinen birim, daha önce kritik altyapıların etrafında dolaşırken görülmüştü.
Hibrit savaş ne anlama geliyor
Avrupalı güvenlik yetkilileri ve uzmanlar, aylardır Rusya'nın Batı'ya karşı karma bir savaş yürüttüğü konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu suçlamalar, son aylarda birçok Avrupa şehrinde görünüşte rastgele gerçekleşen kundaklama saldırıları, bilgisayar korsanlığı ve patlamaların ardından gündeme geldi.
Londra King's College'da savunma çalışmaları alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Rod Thornton, Moskova'nın NATO ile tam kapsamlı bir savaşa girmek yerine sabotajı bir alternatif olarak kullandığını ve bunun Rusya için felaketle sonuçlanacağını söyledi.
Thornton, CNN'e verdiği röportajda, "Bu durum, Donald Trump'ın iktidara gelmesinden önce Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ve savaşın etkilerini, Batılı güçlerin savaşı sona erdirme isteğini artırmak için tırmandırdığı şeklinde görülebilir. Trump'ın savaşı nasıl sonlandırmak istediğini görebiliyorsunuz ve eğer Ruslar diğer Batılı ülkelere baskıyı artırır ve onlara savaşın etkilerini gösterirse, o zaman bu Batılı ülkeler Trump'ın ateşkes isteğini desteklemeye daha yatkın olabilir" diye konuştu.
Şimdiye kadar hasarın sorumluluğunu üstlenen olmadı. Eğer Rusya bunun arkasındaysa, bunu kabul etmesi pek olası değil.