Gündem

CHP'nin Filistin yürüyüşüne polis engeli! Çelik: Bilal Erdoğan Galata'da serbest, Cumhuriyet Halk Partisi'ne yasak

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın "Gazze’de soykırıma, katliama ve tehcire hayır” demek için Tünel’den Taksim’e düzenlemek istediği yürüyüşe polis ekipleri tarafından alan barikatlarla kapatılarak izin verilmedi. Polisin alanı açmaması sonucunda vatandaşla polis arasında arbede yaşandı. Polislerin sert müdahalesi sonrası yaralanan vatandaşlar oldu. Çıkan arbede sırasında arada kalan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Yürüyüşümüz keyfi şekilde engellenmeye çalışıldı. Bunu yapanlar anayasayı çiğnedi. Bu engelleme emrini verenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız" paylaşımı yaptı. 

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, bugün Filistin’e destek kapsamında Tünel'den Taksim'e yürüyüş düzenleyeceklerini duyurdu. Bu duyurunun ardından İstanbul Valiliği, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na eylemin ilgili güzergahta yapılmasının uygun olmadığını bildirdi ve metronun bölgedeki durakları kapatıldı. 

Şişhane Tünel’de toplanan CHP’liler, sloganlar atarak yürüyüşe geçmek istedi. Ancak güvenlik güçleri, barikatlarla alanı kapatarak toplanan kalabalığın yürüyüşüne izin vermedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı Güney İnan'ın da katıldığı protesto yürüyüşünde, Özgür Çelik ile polis ekipleri arasında tartışma yaşandı. Çelik, "İsrail'de, İsrail’i protesto ederken insanlar bu kadar sıkı gözaltına alınmıyorlar. Bir ay önce Galata Köprüsü üzerinde miting yapıyoruz, CHP Galata'da yürüyemez. Lütfen bakın sizin de vicdanınız var, 50 binden fazla insan katledildi orada. Lütfen bu suça ortak olmayın. Polisi sürekli vatandaşla karşı karşıya getiriyorsunuz. Biz bu ülkede bütün görev sorumluluklarımızı yerine getiren insanlarız. Bizde bu ülkenin evlatlarıyız, sürekli vatandaşla polis karşı karşıya kalıyor. Vatandaşlık görevlerimizi yerine getiriyoruz. Yeter artık. 50 bin tane insanı katlettiler, getirip polisi karşımıza diktiler. Bilal Erdoğan Galata'da serbest, Cumhuriyet Halk Partisi'ne yasak. Ne demek bu yahu, lütfen açar mısınız? İnsanların evlerini yıktılar şimdi orayı kumarhane yapacaklar siz de  bizi engelliyorsunuz" dedi. 

Özgür Çelik, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

“Taksim Tünel’de mazlum Filistinlileri tehcir etmek isteyen emperyalist plana karşı halkımızla, gençlerimizle haykırdık. Yalnızca sesim kısıldı, onun da sebebi hakikati haykırmaktır.

Hakikat: Filistinlileri tehcir planının bölgemiz için felaket olduğudur.

Hakikat: İsrail zulmüne karşı insanlığın vicdanına sahip çıktığımızdır.

Hakikat: İktidarın, siyasi şov yapamadığı zaman Gazze’yi zerre umursamadığıdır.

Hakikat: Rümeysa kardeşimizin Amerikan hapishanelerinde esir tutulduğudur.

Yürüyüşümüz keyfi şekilde engellenmeye çalışıldı. Bunu yapanlar anayasayı çiğnedi. Bu engelleme emrini verenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Tüm engellemelere, barikatlara, ulaşım araçlarını iptal etmelerine, korkutma çabalarına rağmen, vatandaşlarımız akın akın buraya gelmekten vazgeçmedi. Bugün bizimle birlikte olan genç kardeşlerimizin her birinin sağlıklı ve özgür olduğundan emin olana kadar Tünel’de bekliyoruz. Vicdan, dayanışma ve adalet nöbetindeyiz. Yaşasın Özgür Filistin! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!”

İmamoğlu: İsrail’de bile Netanyahu karşıtı gösterilere izin verilirken; İstanbul’un ortasında barışçıl bir yürüyüşe geçit vermeyenleri milletimizin vicdanına havale ediyorum

İBB soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada da şöyle denildi:

"İstanbul İl Başkanlığımızın “Gazze’de soykırıma, katliama ve tehcire hayır” diyerek Tünel’den Taksim’e yapmak istediği yürüyüş, yüzlerce polisle, barikatlarla, metro kapatmalarla engellendi. İsrail’de bile Netanyahu karşıtı gösterilere izin verilirken; İstanbul’un ortasında barışçıl bir yürüyüşe geçit vermeyenleri milletimizin vicdanına havale ediyorum. Bu iktidar, içeride gençlerin gösteri hakkını gasp ediyor; dışarıda ise Gazze’deki tehcir planına karşı etkili tek hamle yapamıyor. Filistin halkının hakkını savunmak insanlık görevidir. Ama iktidar, bunu savunanları dahi susturmayı tercih ediyor. Bugün gençleri tutuklayarak, yürüyüşleri engelleyerek, tehcire karşı ses verenleri susturarak ne Filistin’e ne bu millete iyilik ediyorsunuz. Çifte standarda, riyakarlığa, korkuya yenilmeyeceğiz; hakikati konuşmaya devam edeceğiz."

İstanbul Valisi: Filistinli kardeşlerimizin kutsal davasını kendi siyasi hesaplarına alet edenleri kınıyoruz

Eylemin ardından X hesabından açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, alanda polislerin yaralandığını ileri sürerek, "Bu yasa dışı çağrıları yapan ve organize edenler hakkında suç duyurusunda bulunulacak" açıklamasını yaptı.

Davut Gül'ün sosyal medya paylaşımının tamamı şu şekilde:

"Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’nde güvenlik gerekçesiyle uzun yıllardır hiçbir gösteriye izin verilmemektedir. Bu durum ilgili kişi ve gruplara defalarca açıkça bildirilmiştir.

İstanbul’un pek çok farklı noktasında gösteri ve toplanma hakkı serbestken, güvenlik gerekçesiyle sınırlı tutulan bu alanda ısrarla toplanma çağrısı yapmak, en hafif tabiriyle provokasyondur.

Filistinli kardeşlerimizin kutsal davasını kendi siyasi hesaplarına alet edenleri kınıyoruz. Toplumsal hassasiyetleri istismar ederek kamu düzenini bozma girişimlerine asla müsaade edilmeyecektir.

Tüm bu süreçte sağduyusunu koruyan güvenlik güçlerimiz, hukuk çerçevesinde görevini ifa etmiş; milletimizin huzurunu hedef alan girişimlere karşı kararlı bir duruş sergilemiştir.

Polislerimizin yaralanmasına, bazı vatandaşlarımızın yargılanmasına sebep olan bu yasa dışı çağrıları yapan ve organize edenler hakkında suç duyurusunda bulunulacak; adli süreç titizlikle takip edilecektir."