Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin açılışında konuşma yaptı. Muhalefete yüklenen Erdoğan, Sivasspor'un kamuoyunda tartışma yaratan pankartına eleştiri getirenleri, "malum odaklar" olarak nitelendirdi.
Erdoğan'ın açıklaması özetle şöyle:
"Hizmet ederken oy rengine bakmadık"
"İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. İnsanı yaşat ki devlet yaşatsın diyoruz. Her hizmeti ülkemizin en ücra köşesine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz. Acil sağlık hizmetlerimiz ve aile hekimliklerimizle, gereken hizmeti yapıyoruz.
192 bin 824'ü hekim ve uzman hekim olmak üzere 1 milyon 47 bin yeni personelle sağlık ordumuzu daha da büyüttük. Sağlık tesislerimizin imkanlarını geliştirdik. Bugün tam 2 milyon 841'in üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz. Koruyucu sağlık hizmetleri ciddi sıçrama yaşanan bir başka alan. Açtığımız 24 yeni merkezle 286'ya çıkardık.
Başta sağlık okuryazarlığı olmak üzere, vatandaşlarımıza pek çok alanda eğitim verdiğimiz sağlıklı hayat akademisini 81 ilimizde başlattık. 2002 yılında İstanbul'da bulunan kamu hastanelerinin yatak kapasitesi sadece 19 bin 715'ti. Üstelik bu yatakların çok büyük bir kısmı niteliksiz ve yetersizdi. Biz bu sayıyı 30 bin 706'ya yükselttik.
2025 yılı sonunda toplamda 10 bin 582 kamu yatağını İstanbullu vatandaşlarımızın istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında olan 16 bin yatak kapsiteli 23 sağlık tesisini de İstanbulumuza kazandıracağız. 2002'de İstanbul'da 217 sağlık ocağında hekim sayımız sadece 762'idi. Bugün İstanbul'un dört bir yanındaki merkezde 4 bin 264 aile hekimimiz, hem de özveriyle hastalarımızın imdadına koşuyor. 2002'de 44 olan 112 istasyonu sayısını 347'ye acil yardım ambulans sayısı 495'e yükselttik. İstanbul genelindeki kamu uzman hekim mevcudunu 5 bin 506'ya ulaştırdık. Kamu hemşiresi sayısını 25 bin 507'ye çıkardık.
Hizmet ederken kimsenin oy rengine bakmadan çalıştık. Sizden bizden ayrımı yapmadan çalıştık. Bu kadarı da yeter gibi bir anlayışla asla yetinmedik. Hep daha fazlasını hedef alarak koşturduk. Bir işi bitirdikten sonra hemen yenisine koşturduk. Ülkemizin imkanları artırdıkça biz de hedef ve ölçek büyüttük.
"Meyhane ağzıyla konuşmak siyaset yapmak değildir"
Tek başına Silvan Tüneli bile bizim ile muhalefet arasındaki anlayış farkını götermektedir. Basın yayın organlarında her gün yeni bir skandalı okuyoruz. İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği tek tek deşifre oluyor. Normalde haya duygusu olan birisinin insan içine çıkmaması lazım. Ama ana muhalefetin genel başkanı sağa sola siyasi ahlak dersi vermeye çalışıyor. Partisini safralardan kurtarmak yerine yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret ediyor, dahası bakanlarımıza dil uzatıyor. Meyhane ağzıyla konuşmak siyaset yapmak değildir.
İşittiklerimiz karşısında inanın biz utanıyoruz. Üslubuyla kullandığı özenli dille topluma örnek olması gereken siyasetçilerin, siyasi rakibiz de olsa onlar adına biz rahatsız oluyoruz. Muhalefet bizim bu vizyonumuzu hiçbir zaman anlamadı.
Ülkemizdeki kimi ideolojik çevreler bizim bu ufkumuzu asla anlamadı. Kendi küçük menfaatlerini düşündüler.
"Napalım siz rahatsız oluyorsunuz diye toplumu doğru yönlendirmeyelim mi?"
Bir futbol kulübümüz Sağlık Bakanlığımızın yürüttüğü politikaya destek olmak için sahaya bir pankartla çıktı. Pankartta kimseye bir saygısızlık yok, kadınları rencide edici hiçbir durum yoktu. Ne vardı, çok önemli bir konuya dikkat çekme niyeti vardı. Son yıllarda ülkemizde kanayan bir yarası haline gelen bir sorunun çözümüne katkı sunma amacı vardı. Yani kulümüz geyet yerinde bir adım attı. Bunun üzerine malum odaklar harekete geçti. Önce kulümüzü sonra Sağlık Bakanlığı'mızı hedef aldılar. Sonra da eleştiri oklarını hükümetimize ve şahsımıza yönelttiler. Ortalığı velveleye verenlere şunu soruyorum, Bakanlığımızın normal doğumu özendirmesi sizi niye rahatsız ediyor? Sağlık Bakanlığı'nın görevi bu milletin sağlığını korumak değil midir?
Dünya ortalamasına göre bir anormallik varsa bunun üzerine gitmek değil midir? Bilimsel veriler ortada, dünya ile karşılaştırınce meselenin geldiği yer ortada, nüfus artış hızımızın düştüğü ortada. Napalım siz rahatsız oluyorsunuz diye toplumu doğru yönlendirmeyelim mi?
Nüfus artış hımızın alarm verdiği dönemde, bu bizim için bekaa meselesidir. Bir varoluş tehdidir. Dolayısıyla kimsenin ideolojik saplantılarla, toplumu ifsad eden sapkın akımlarla milletimizi zehirlemesine asla müsade etmeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuzu muhafaza edeceğiz."