İngiltere'deki Ratcliffe-on-Soar istasyonu, kömürü enerjiye dönüştürmenin yarım yüzyıldan uzun bir süresinin ardından son vardiyasını gece yarısı yapacak.
İngiltere hükümeti, kapanışı 2030 yılına kadar İngiltere'nin tüm enerjisini yenilenebilir kaynaklardan üretme çabalarında bir dönüm noktası olarak niteliyor. Kapanma, Britanya'yı G7 büyük ekonomileri arasında kömürü aşamalı olarak sonlandıran ilk ülke konumuna getirdi. İsveç ve Belçika gibi diğer bazı Avrupa ülkeleri daha önce kömürle çalışan elektrik santrallerini kapatmıştı ancak İngiltere, büyük ekonomisi olan ülkeler arasında bunu başaran ilk ülke konumuna geldi.
Enerji Bakanı Michael Shanks, santralin kapanmasının "Bir dönemin sonunu işaret ettiğini belirterek kömür işçilerinin 140 yıldır ülkeye güç sağlayan çalışmalarından haklı olarak gurur duyabileceklerini" söyledi. Shanks, "Ülke olarak bu nesillere minnet borcumuz var. Kömür dönemi sona eriyor olabilir ama ülkemiz için iyi enerji işlerinin yeni bir dönemi daha yeni başlıyor" dedi.
Dünyanın ilk santrali de İngiltere'deydi
Dünyanın ilk kömürle çalışan elektrik santrali olan Thomas Edison'un Edison Elektrik Işık İstasyonu 1882'de Londra'da açılmıştı.
1968 yılında açılan Ratcliffe-on-Soar, sekiz adet beton soğutma kulesi ve 199 metrelik bacasıyla, her yıl milyonlarca insanın M1 otoyolunu kullanırken veya trenle geçerken gördüğü bir simge yapıydı.
İngiltere kömür kullanımını hızla azalttı
1990'da kömür Britanya'nın elektriğinin yaklaşık yüzde 80'ini sağlıyordu. National Grid'in rakamlarına göre 2012'de yüzde 39'a düştü ve 2023'te sadece yüzde 1'de kaldı. Britanya'nın elektriğinin yarısından fazlası artık rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan, geri kalanı ise doğal gaz ve nükleer enerjiden geliyor.
Energy UK'nin başkan yardımcısı Dhara Vyas, şunları kaydetti:
"On yıl önce kömür, bu ülkenin başlıca elektrik kaynağıydı ve elektriğimizin üçte birini üretiyordu. Bu yüzden, kömürün katkısının yerini temiz ve düşük karbonlu kaynakların aldığı bir on yıl sonra bu noktaya gelmek inanılmaz bir başarıdır. Enerji dönüşümünde daha iddialı hedeflere yönelirken, o zamanlar çok az kişinin böyle bir değişimin böyle bir hızda mümkün olabileceğini düşündüğünü hatırlamakta fayda var."
