AnaManşet

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Sözüer: Bu ağır yetki tecavüzüdür, yok hükmündedir

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, İstanbul Üniversitesi yönetiminin İmamoğlu'nun diplomasını iptal kararına ilişkin olarak, "Bu ağır yetki tecavüzüdür, yok hükmündedir" dedi. İdare Hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday da "Karar başından itibaren hukuka aykırı" yorumu yaptı

Kararın üniversite yönetimi yerine işletme fakültesi tarafından alınması gerektiğini bildiren Sözer, "Üniversitesi Yönetim Kurulu, İşletme Fakültesinin organlarının yerine geçerek karar vermesi ağır yetki tecavüzüdür. Bu karar yok hükmündedir. Böyle bir karara dayalı olarak hiçbir makam işlem yapamaz, yaparsa o işlemler de geçersiz olur" ifadelerini kullandı.

Kararı değerlendiren Prof. Dr. Adem Sözüer de şunları yazdı:

"Bu ağır yetki tecavüzüdür, yok hükmündedir.
1)Yatay geçiş komisyonunu oluşturan İ.Ü İşletme Fakültesidir
2)Yatay geçişe kararı vere İşletme Fakültesi Yönetim Kuruludur
3) Diplomayı hazırlayan İşletme Fakültesi mezuniyet birimidir
4)Diplomayı İmzalayan İşletme Fakültesi dekanıdır ve rektördür.
5) Yetki ve usulde paralellik gereği bu işlemleri ancak yapanlar geri alabilir. İstanbul

Üniversitesi Yönetim Kurulu, İşletme Fakültesinin organlarının yerine geçerek karar vermesi ağır yetki tecavüzüdür. Bu karar yok hükmündedir. Böyle bir karara dayalı olarak hiç bir makam işlem yapamaz, yaparsa o işlemler de geçersiz olur."

İdare Hukukçusu Prof. Dr. Günday: Karar başından itibaren hukuka aykırı

Kararı, T24’e değerlendiren İdare Hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, şunları söyledi:

‘’Öncelikle İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’nun diplomayla ilgili karar alması gerekirdi. Ama fakültelerin bir tüzel kişiliği yok. Üniversite rektörlüğü fakültelerin üstünde. Dolayısıyla bir üst kurul olan üniversitenin yönetim kurulu böyle bir karar aldı.  

Karar başından itibaren hukuka aykırı. İşletme Fakültesi’nin Yönetim Kurulu’nun ya da İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun böyle bir karar almış olması fark etmez. Bu karar hangi organ tarafından alınırsa alınsın tamamen hukuk dışı bir karardır.  Bu kararın hukukla izah edilecek bir tarafı yok. Bir ‘siyasi kumpas’ ya da ‘siyasi komplo’ denilebilir. 

‘’İdari işlem yapıldığı tarihteki hukuk kuralına göre değerlendirilir’’

İmamoğlu 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’den İstanbul Üniversitesi’nin ilanının ardından başvuru yapmış. Belgelerini toplamış. Gerekli zaman diliminde İmamoğlu ile birlikte çok sayıda insan başvurusunu yapmış. 

Hukukun en temel ilkesi şudur: Bir idari işlem hangi tarihte yapılmış ise o tarihte geçerli olan hukuk kurallarına göre değerlendirilir.

1990-1991 öğretim yılı için ilan verilmiş. O tarihte yürürlükte olan mevzuata göre 1982 yılında çıkmış yatay geçiş usul ve esaslarını belirleyen bir yönetmelik var.

‘’Yönetmelik belli; İmamoğlu birlikte geçiş yapan herkes kriterleri karşılamış’’

Buna göre, yatay geçiş için ne gibi koşulların arandığı belirlenmiş. Bu koşulların olup olmadığının hangi organın belirleyeceği de belirlenmiş. Öğrencilerin ayrıldığı kurum ile yatay geçiş yapacağı kurumun eş değer olması lazım. Bu eşdeğerliliği kim tespit edecek? Yatay geçiş yapılacak olan kurum belirleyecek. Eşdeğerlilik tespit edilmiş. 

Öğrenci ayrıldığı kurumdaki bütün derslerden geçmiş olmalı. İmamoğlu bunu da yapmış.

Öğrenim gördüğü dönemde sınavlarda almış olduğu notların ortalaması asgari 60 olacak. Koşullar bunlardan ibaret. İmamoğlu ile birlikte geçiş yapan tüm kişiler bu kriterleri sağlamış.

‘’Yatay geçiş de diploma da kazanılmış haktır’’

Artık yatay geçiş işlemi tamamlanmıştır. Yatay geçiş artık o dönem geçiş yapan herkes için kazanılmış haktır.

Bundan sonra İmamoğlu İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimini tamamlamış, bütün sınavlara girerek başarı sağlamış ve mezun olmuş. Ardından bir diploma almış. Bu diploma da bir kazanılmış haktır. Ki İmamoğlu bir de bu diplomayla bir de yüksek lisans yapmış.

Aradan bu kadar süre geçtikten sonra diplomanın iptali usulsüzdür. ‘Yok hükmündedir’, ‘açık hata vardır’ gibi gerekçeler artık öne sürülemez. Bunu öne sürenlerin 35 yıldır akılları neredeydi. 

‘’Üniversite yönetimi 5 yıl önce söylediği ‘hukuka uygundur’ görüşünün ardında duramıyor’’

2019 yerel seçimlerinde İmamoğlu İBB başkanı seçildikten sonra diplomasıyla ilgili böyle iddialarda bulunulup şikayette bulunulmuştu.

2020 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü bir açıklama yapmıştı. Yatay geçişin ve diplomanın tamamen hukuk olduğunu kamuoyuna duyurmuştu.

Ardından İmamoğlu tekrar İBB Başkanı seçildi. CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı oldu. Şimdi bu iddia İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden gündeme getiriliyor. Şimdi üniversite yönetimi 5 yıl önce açıkladığı ‘hukuka uygun’ görüşünün ardında duramıyor. Aksini iddia ederek diplomayı iptal etme kararı alıyor. İşin bir vahim kısmı da bu.’’