Acımız büyük, hepimize geçmiş olsun…

Gelmiş geçmiş belki de gördüğümüz, göreceğimiz, aklımızın erdiği ermediği en büyük dünya felaketini maalesef ki içimiz yana yana, çok acı bir şekilde milletçe yaşadık ve yaşıyoruz da…

10 ilimizde gerçekleşen depremde, hayatını kaybeden canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.

Bu acının tarifi yok. Günlerdir boğazımız düğüm düğüm…

Maddi manevi yapabileceğimiz ne varsa elimizden geleni yapsak da, aklımız, kalbimiz göçük altında kalan her bir canımızda kaldı. Hem ülke olarak, hem de komşu ülkelerimizin de desteğiyle milletçe acılarımızı sarmaya, iyileşmeye çalışıyoruz.

Zamanı temsil eden geçmiş, şimdi ve gelecek, hepsi birlikte hareket ederken,

geçmişini, tarihini, atasını tanımayan hiçbir millet, geleceğini de tasarlayamaz. Okuyan bir milleti ne içten, ne dıştan çökertemezsiniz. Ama okumayan, okumamayı seçen, cahil kalmayı seçen bir milleti hem içten hem dıştan çökerterek yok edebilirsiniz. En büyük silah, dün olduğu gibi, bugün de cehalettir…

Bu ülkenin bir vatandaşı olarak hepimiz şapkamızı önümüze alıp, yaşamış olduğumuz deprem felaketi karşısında payemize düşen eksiklerimizi sorgulamakla yola koyulmalıyız. İlk olarak da; oku, oku, oku…

İslam’ın ilk emri oku. Seni yaratan Rabbini tanıyarak oku.” Diyen bir kitabımız olmasına rağmen maalesef ki okumuyor, sormuyor, sorgulamıyor, eğitime ve öğretime değer vermiyoruz…

İnsan doğmak bir marifet değildir ama, “Kamil İnsan Olmak” bir marifettir. Doğumla ölümü kısaca tanımlarsak, insan doğulur ama, yaşamın kendisini deneyimlerken insan, insan olur.

Güneş yeniden doğacak, ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Son olarak sözlerimi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün sözleriyle tamamlamak istiyorum.

“Toplumu gerçek amacına, gerçek mutluluğuna ulaştırmak için iki orduya gerek vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran bilim ordusudur. Bu ordulardan her ikisi de aynı derece gerekli, kıymetlidir, her ikisi de hayatidir. Ancak bilim ordusunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu söyleyeyim ki, bilim ordusu, ölen ve öldüren birinci orduya, niçin ölüp, niçin öldürdüğünü öğreten ordudur.”

Işıkta ve aydınlıkta kalmanız dileğiyle…

Sevgilerimle…