Seçim yaklaştıkça caf caflı oldu gündem, tam uzaktan izlemelik.

Her geçen gün bir konuda çağ atladığımız ilan ediliyor ya.

Dünya hala 21. yüzyılı yaşasa da biz Savunma Sanayii'nde 29 ya da 30'uncu yüzyıla geldik herhalde.

Yüksek öğretimde biraz daha düşük ama 23, 24'üncü yüzyılda falanız.

Şu anda Türkiye'de 75'i vakıf üniversitesi 4'ü vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplamda 206 üniversite bulunuyor. 

Hemen her il ve ilçede ya fakülte ya da yüksekokul var.

Yükseköğrenime girmek ise artık eskisinden çok daha kolay.

Bir kaç soru yapan mutlaka bir programa yerleşiyor.

Bu tabloya bakıldığında manzara muhteşem ancak nicelikteki performans niteliğe yansımıyor.

Uluslararası yayın sayısından tutun da mezunların yeterliliğine kadar sorun çok ve derin...

Anadolu'da yeni kurulan üniversiteler genellikle bilimsel çalışmalar yerine akraba kadrolaşmalarıyla gündeme geliyor.

Diyelim bir rektörün gelini işsiz, hemen ilgili bölüm açılıp ailede huzur sağlanıyor.

Rektör ile eşi arasındaki diyalog muhtemelen şöyle oluyor:

- Bey, bizim gelin işsiz. Oğlanı yerleştirdik ama hayat pahalı yetişemiyor.

- Tamam hanım, halledeceğim o işi. Bizim gelin ne mezunuydu?

- İşletme.

- Heee, tamam ona uygun bir bölüm açarız, bir de kadro ilanına çıktık mı tamam.

- Valla sevaba girersin bey!

- Mesela "Neo klasik ekonomi düşüncesinden, epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım" konusunda uzman diyelim. Zaten ülkede bir kişi var bunun ne olduğunu bilen. Bizim geline öğretiriz, diğeri de sınava girmeye tenezzül etmez zaten, iyi bir işi var. Oldu bu iş!

Bir de bu üniversitelerin kurulmasının ardından siyasetçilerin ve yakınlarının akademik seviyesindeki artış dikkat çekici.

Bakın kamuoyu önüne çıkan bakan, milletvekili ya da belediye başkanlarının çoğunun adının önünde "Dr." unvanı var.

Normalde bu unvanı almak oldukça zor.

Yüzlerce bilimsel kitap okumanız, çeviriler yapmanız, en az dört yıllık sürede özgün eserler ortaya koymanız gerekiyor.

Zaten yoğun bir mesai harcayan bu kişilerin doktora tamamlaması imkansız gibi.

Ya işlerini aksatıp bu konuya mesai harcıyorlar ya da başka bir durum yaşanıyor.

İki durumda da siyasetçiler için o unvan çok değerli.

Yanlış yapsa bile 'Ya hu kardeşim ben bunun doktorasını yaptım' diye posta koyabiliyor karşısındakine.

Ama yapısal sorunlar var işte.

Mesela bir bakanımızın doktora çalışmasını hocasının özel ilgisiyle yaptığı kamuoyuna yansımıştı.

Sonra o hocanın emeği ve bilgisi çeşitli kurumların yönetim kurulu üyesi olarak değerlendirildi.

Bir başka üniversitemizin rektörünün yakın arkadaşlarına yüksek lisans diploması hediye ettiği haberlere konu oldu.

Başka bir üniversitenin başındaki kişinin eşine 14 Şubat Sevgililer Günü'nde şirin mi şirin bir enstitü müdürlüğü kadrosu hediye ettiğine şahit olundu.

Bir de cefakar ve vefakar siyasetçilerimizden yurt dışında eğitimlerini yapanlar var.

Yurdumuzda hükümet üniversite sayısını 206'ya çıkarmış ama yetmemiş.

Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan gibi ülkelerdeki üniversiteler gözde mesela.

Son yıllarda Bosna Hersek, Kosova, Makedonya gibi Balkan üniversiteleri ilgi görüyor bu cenahta.

Bir de ABD'deki üniversitelerden mezun olan ya da yüksek lisans tamamlayanlar bulunuyor.

Bu ülkedeki Preston Üniversitesi'nin ise ayrı bir yeri var.

Özgeçmişlerde görür ve gurur duyarsınız bu siyasetçilerle.

Çünkü hem şakır şakır İngilizce bilmeli hem de akademik olarak başarılar sağlamalı ki koskoca Amerika'daki üniversiteden mezun olabilsin.

Preston Üniversitesi, kısa bir araştırma sonucu görebileceğiniz gibi Pakistanlı Dr. Abdul Basit'e ait.

Uzaktan ve çevrimiçi eğitim veren bir üniversite.

Dünyaca ünlü Princeton Üniversitesi ile adının ve logosunun benzerliği ile dikkati çekiyor.

Preston Üniversitesi'nden sadece ücret ödeyip hiç eğitime katılmadan diploma alınabildiği iddiaları da var da hafazanallah bizimkiler buna tenezzül etmez.

Siz yine de böyle bir necip siyasetçiyle karşılaşırsanız arayı sıcak tutmak için İngilizce konuşun.

Hem bu diyalogdan sonra sizi asla unutmaz da:

-  Did you graduate from Preston university or Princeton university?

- Ne?

- Zıııttttt Preston!