AnaManşet

Barodan elektrik akımından iki kişinin öldüğü olayla ilgili suç duyurusu

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, olayın göz göre göre gelen bir cinayet olduğunu vurgulayarak, olayda sorumlulukları bulunan kişiler hakkında baro tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İzmir'de tıp fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmesine ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını belirterek "Biz gerek savcılığın resen başlattığı soruşturmayı gerekse yapmış olduğumuz suç duyurusuna ilişkin durumu, çok yakından takip edip sorumluların adalet önünde mutlaka hesap vermelerini sağlama yönünde üzerimize düşeni yapacağımızı bütün kamuoyunun bilmesini istiyoruz" dedi.

İzmir Barosu üyeleri, geçtiğimiz günlerde İzmir'de etkili olan sağanak yağışta su birikintisinin içinden karşıya geçmeye çalışırken elektrik akımına kapılarak iki kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin olayın gerçekleştiği sokakta basın açıklamasında bulundu. 

Alsancak Enver Dündar Başar Sokak’ta tıp fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın yaşamını kaybettiği noktada açıklamalarda bulunan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz şunları söyledi:

"Ne yazık ki artık bu ülkede herhangi bir günde burada bulunan topluluklarla güzel ve mutlu anları paylaşamıyoruz. Her zaman olumsuz, hukuk dışı, üzüntülü bir olayı kamuoyunun dikkatine sunmak üzere burada bulunuyoruz. Ne yazık ki 12 Temmuz akşam üzeri burada iki can yitirdik. Ne yazık ki burada bu olaya maruz kalan gençlerin kurtarılması amacıyla yaklaşmaya çalışan dostlarımızın da bir tanesinin yaralandığını biliyoruz. Bu ülkede artık hukuk güvenliğinden bahsetmek mümkün değil. Yaşam hakkının varlığı, anayasal bir teminattır. Kamunun görevi anayasada yer aldığı üzere kişilerin yaşam hakkını ve bu yaşam hakkının sürdürülebilirliğini sağlamak ve bunu kolaylaştırmaktır. 12 Temmuz günü akşam saatlerinde burada Alsancak İskelesi'nden çıkıp merkeze doğru giden ya da merkezden Alsancak İskelesi'ne yürüyen tüm yurttaşlarımız aslında bir ölüm tehlikesi altındadır. Bunu yaşamışlardır. Bu başlangıç da değildir, ilk de değildir.

"Gediz Elektrik'in çalışması bizce hukuken delilleri karartma ve yok etme çabası"

2019 yılında Ege Telgraf Gazetesi'nde yer alan bir habere göre aynı yerde bir köpek elektrik akımına kapılarak öldü. 2024 yılı ocak ayı başında bu konuyla ilgili bir şikayette bulunuldu ve bu şikayet üzerine büyükşehir belediyesinin mazgalları değiştirdiği konusunda bilgi paylaşımı yapıldı. Bu mangallar değiştirilirken de Gediz Elektrik'ten bir kontrolörün istendiği ve hazır bulunduğu iddiası basına da yansıdı. Şimdi karşımızda çok ilginç bir şey var; TEDAŞ, Gediz Elektrik, GDZ Elektrik, büyükşehir belediyesi, İZSU, Konak Belediyesi... Bu kurumların aslında müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun tespiti açısından yapılması gereken en önemli şey hemen olayın arkasında daha soruşturma başlamadan Gediz Elektrik'in burada kazı çalışmaları yapmıştır. Bizce Gediz Elektrik'in burada yaptığı bu çalışma savcılığın da izni olmadan yapıldığı için hukuken delilleri karartma ve yok etme çabasıdır. Çok açık bir biçimde söylüyorum; bu konuda savcılığın yapması gereken incelemenin öncesinde yapılan bu eylem delil karartmaktan, delilleri yok etmekten başka bir anlam taşımaz. Bu alan kamusal bir alandır. Kamusal alandaki faaliyetlerin, işlemlerin mutlaka kamu kurumlarının denetiminde, gözetiminde ve yine kamu kurumları tarafından yapılması gerekir.

"Kamu alanlarını özellikle özel şirketlere peşkeş çekerseniz daha buna benzer onlarca canı yitireceğimizin gerçekten garantisidir"

Yıllardır söylüyoruz 'elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirmeyin.' Çünkü bu özel şirketlerin yüksek kâr hırslarıyla gerek personel gerekse malzeme açısından olması gerekenin vasıfların altında birtakım işlemler yaptığı hepimizin malumu. Kamu alanlarını özellikle özel şirketlere peşkeş çekerseniz daha buna benzer onlarca canı yitireceğimizin gerçekten garantisidir. Bu sadece burada 4 gün önce yaşadığımız göz göre göre gelen bir cinayettir. Biz bunu Ermenek'te, Soma'da, Amasra'da gördük. Maden cinayetlerinde gördük. Oralarda da yapılan özelleştirmeler sonucunda kâr hırsından başka bir amaç gütmeyen özel sektör ne yazık ki yüzlerce can aldı ve almaya devam ediyor.

Suç duyurusunda bulundular

Savcılığın başlattığı bir soruşturma var. Gözaltında olanların hangi birimde yer aldıkları konusunda bilgi olmamakla birlikte 9'unun İZSU mensubu olduğu yönünde bir bilgi paylaşımı var. Biz de hemen tatilden sonraki ilk mesai günü olan bugün Cumhuriyet Savcılığına Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı, Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Gediz Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi, İZSU, TEDAŞ yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunun kasten öldürme, kasten yaralama, görevi kötüye kullanma suçlarıyla birlikte dilekçemizde anlattığımız olaylara uygun suç vasıflarıyla ilgili soruşturma başlatılması, sorumluların tespiti ve en ağır şekilde cezalandırılması için İzmir Barosu olarak suç duyurusunda bulunduk. Biz gerek savcılığın resen başlattığı soruşturmayı gerekse yapmış olduğumuz suç duyurusuna ilişkin durumu, gelişmeleri çok yakından takip edip ve bunun ısrarlı takipçisi olarak sorumluların adalet önünde mutlaka hesap vermelerini sağlama yönünde üzerimize düşeni yapacağımızı bütün kamuoyunun bilmesini istiyoruz."