Kadın- Erkek hepimiz cinsellikle ilgili (Erkeklerde;Erekte-sertleşme problemleri ve kontrolsüz -erken boşalma, kadınlarda;vajinal kuruluk ve Vajinismus gibi)bir sorun yaşadığımızda sorunun cinsel organlarımızda olduğunu düşünür ve cinsel organlarımızı “suçlarız”. Bu sorunlar, ilerleyen zamanda her iki tarafı da cinsel isteksizlik gibi üçüncü bir sorunla karşı karşıya getirir. Böyle bir durumda cinsel organımızı ya da kendimizi suçlamadan önce bir doktora görünmeliyiz. Doktorumuzun öngördüğü tahlilleri yaptırmalıyız. İstatistiklere göre bu tip cinsel sorunların sadece %10’u tıbbi sebeplere dayanmaktadır. Ve her halükârda yaşadığımız durumdan ötürü cinsel organımızın konuyla ilgili bir “suçu” yoktur.
Tüm vücudu yöneten beynimiz tıpkı elimize bir bardağı tut – bırak emri gönderdiği gibi, ne emir verirse, elimiz o emri yerine getir. Ve emri alan organın gönderdiği geri bildirim sinyallerine göre örneğin, “bardak sıcak veya soğuk” zihnimiz yeni görev sinyalleri gönderir. Bardak sıcak geri bildirimi gelirse, elin zarar görmemesi ya da hissedilen yanmanın son bulması için beyin “hemen o bardağı at!” emri gönderir ve biz gelen acil emire uyup -refleks olarak-bardağı elimizden atarız. Eğer emir, “acil bir durum yok ama bardağı aldığın yere bırak” şeklinde gelirse, bardağı atmadan aldığımız yere bırakırız. Biz o sırada elimizle beyinden gelen emirleri yapmayı sürdürdüğümüzü düşünsek de aslında beyin bu emirleri doğrudan elimize göndermez. Beyin emirleri gönderirken hangi kas ve sinir gruplarının ne şekilde çalışacağını kendi içinde koordine eder. Elimizi hareket ettirmemize, bardağı tutup, bırakmamıza sebep olacak kas ve sinir gruplarına gönderir. Bu kas ve sinir grupları, verilen emirleri tam istendiği hassasiyetle yerine getirdiğinde, söz konusu el bardağı tutmuş ya da bırakmış olur.
Beyin cinsel organlarla da aynı hassasiyetle çalışır. Vücudun çeşitli yerlerine şu an şu aşamadayız ve şu miktarda bu hormona ihtiyaç var, şimdi kalp falanca yere şu kadar kan pompalasın gibi çeşitli emirler gönderir. Beynin ve zihnin bildiği ve alışık olduğu durumlarda bunlar olurken sadece sistem kendi içinde işler. Örneğin; biz yürürken vücudumuzda “Yedi farklı Kas Grubu” durmadan çalışır, biz bunun farkında bile olmayız. Bize göre sadece yolda yürüyoruzdur.
Beyni yöneten zihindir. Zihin alışkın olmadığı ya da iyi bilmediği farklı durumlarla karşılaştığında, karmaşık hisler yaşar. Bu içinde bulunduğu karmaşa içinde ne yapması gerektiğini bilmediği için, beyni de sağlıklı yönetemez. Tıpkı duygu durumumuz bozulduğunda sağlıklı kararlar verememeniz ve çeşitli hatalar yaptığımız gibi. İşin güzel tarafı, zihin yeni şeyler öğretilebilen, yeni alışkanlıklar edinebilen ve eğitilebilen, tıpkı bisiklete binmek gibi öğrendiğini bir daha unutmayan bir yapıdır. Daha önceden biliyorsanız, aradan yıllar geçse de çok kısa süre içinde bisikleti sürmeye başlarsınız.
Zihnimizi doğru eğitebildiğimizde, hayatımızda birçok şeyi değiştirebileceğimiz gibi, cinsellikle ilgili sorunlarımızı da çözebiliriz. Bebeklere ve çocuklara çişlerini tutmayı bilmedikleri için küçükken bez bağlanır. Zamanla tuvalet terbiyesi dediğimiz şekilde çiş tutmak zihne öğretilir. Ve tuvalet alışkanlığı edindirilir. Yani zihin bu konuda eğitilmiş olur. Bebekliğimizde hepimiz altımıza çişimizi yapmış olmamıza rağmen, bugün hiçbirimiz bir zamanlar popomuza bez bağlandığını, bunun nasıl bir duygu olduğunu hatırlamayız. Doğru yöntemlerle zihnimizi eğitebildiğimizde, bugün yaşamış olduğumuz cinsel sorunlarda tarihin tozlu sayfaları arasına karışır gider.