Sosyal medya dahil nereye baksan, dönüp kiminle konuşsan, dert dökülüyor dilinden.

Herkesin her şeye fikri, söyleyecek sözü var. Eee dertler aynı. Ama herkesin arka planda unuttuğu muktedirlerin, daha en başından hayatın kantarını bozduğu, adalet.

Yani hayatlarımızdan çalınan, hukuk.

Ekonomi, freni patlak araba.

Kaşıma baktın, bakmadın. Sudan bahanelerle şiddet her yerde. Pompalı, pala herkeste.

Çiftçi, emekçi ayakta. STK’ lar sokakta, ama bir Allah kulu eyleme geçmiyor.

Yoksulluk öyle büyük ki, çocuklar okul yerine evde, tarlada, sanayide.

Ama muktedirler de; Yılların taktiği, politikası da aynı, en iyi yaptıkları şey, algı.

Bakıyorlar gündem ağır, döner bu kara bulutlar başımıza yağar, hop hemen algısı bol bir olay patlatıyorlar.

Unutuluyor o an olan, vatandaşa geçtiğiyle kalıyor.

Üstelik algıda ustalar. Mesela çocuk kaybolur, ölü bulunur. Bırakın cezayı; Kim, niye öldürmüş o bile bulunmaz, unutturulur. Ama baktılar gündem de değişikliğe ihtiyacı var, koydukları yerden hop, tekrar çıkarırlar.

Hangi birini yazacaksın canına yandığımın yerinde. 

Oysa, her şeyin başı hukuk!..

Güven olmayan iklimde yatırım, o olmayınca; Kalkınma, huzur, refah, dolayısıyla bunların olmadığı yerde sağlıklı toplumda olmaz.

Ama bu adaletsiz sistemin tek sorumlusu hukuk.

Bunun için şu an yapmamız şart olan; Dili, dini, rengi, kimliğine bakmaksızın, ama’ sız, hakkı çalınan, zulme uğrayan herkese hukuk şiarıyla harekete geçmek.

Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Yemek yer, uykuya dalarlar.
Birkaç saat sonra Holmes uyanır, arkadaşını kaldırır.


"Watson, yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle".


Watson cevap verir: "Milyonlarca yıldız görüyorum" 


Holmes sorar: 
"Bu sana neyi gösteriyor?"


Watson bir an düşünür ve yanıtlar: 
"Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca 
gezegenin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3'ü çeyrek geçtiğini çıkarıyorum. Meteorolojik acıdan da bugün havanın 
çok güzel olacağını tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor?"


Holmes arkadaşını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
"Yahu bırak onu, bunu çadırımızı araklamışlar!"

Yani çıplak gerçek ortada dururken, istediğin kadar olanı biteni, sana edileni bilmen, bildiğini haykırıp söylemen bu sistemde yetmiyor.

Dönüyor o bozuk kantar seni de tarttığı ile kalıyor.

Ettiğin iri cümleler, verdiğin tepkiler bu hukuk sistemi değişmedikçe hiç bir derdine çare olmuyor.

Her şeyin tek nedeni hukuksuzluk. Hukuk kardeşim hukuk, şu an  talep edeceğin tek şey elinden kaptırdığın hukuk.

Yoksa bu devran böyle devam eder.

Cebinden paran, sol göğsünden umudun çalınır. Elinden geleceğin, başından damın alınır.