Masal bu ya;

Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşer. Keyfi de yerindedir. Şeytan, sırtını bir ağaca dayar ve buzağısını kazığa bağlamış, ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlar.

Epeyce izledikten sonra yerinden kalkar, kazığa bağlı buzağının ipini birazcık gevşetir.

Eee buzağı bu, aç karnıyla az ötesinde annesinin sütünün kovaya sağılmasına daha fazla dayanamaz debelenir, boynundaki ip çözülür. Koşarak annesini emmeye giderken süt kovasını devirir.

Kadın, sağdığı sütün ziyan olduğunu görünce sinirlenir ve eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılır.

İnek, yavrusuna saldırılmasına kayıtsız kalmaz, bir tekmede kadını yere serip öldürür.

Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görünce, ineği tüfekle vurur.

Kadının kocası, silah sesini duyunca bakar, karısı yerde cansız yatarken, babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürür.

Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar eder.

Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan;

“Hıh, şimdi bu felaketi de bana yüklerler. Oysa; buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım şimdi?” der.

Şimdi;

Adamların da yaptığı, her yasal siyasi parti gibi seçim zamanları seçime girmek. Ama bakınca herkes iktidardan mutsuz. İyi de kardeşim siz seçmediniz mi?

Muhaliflere baksan; 

Ne yapıyorlarsa, halkı bu zindan-ı zulümden kurtarmak için. Hatta; kan kusuyorlar da, kızılcık şerbeti içtik diyorlar, yine de bir araya geliyorlar.

İyi de canım kardeşim, sarı öküzü bir kez verdiniz, yetmedi. Ardından seçilmişler içeri atılırken “Anayasaya aykırı ama evet” dediniz. Halk iradesiyle gelenin yerine kayyum atandı, kafanızı çevirdiniz. Bir ülkenin en üst mahkemesinin, üstelik bağlayıcı olan kararını, alt mahkemeler tanımadı, bunu normalleştirdiniz. 

"2019’da yerelde büyük kentleri alalım, genel seçimde kazanılır" dediniz, büyükşehirleri aldınız, genel seçimde yine yenildiniz.

Sonuçlar için; durup kendinize iğne batırmadan, Halkı suçlayıp,çuvaldızı batırdınız.

Canım kardeşim; şimdi neyin veryansını, o sarı öküzü; göre göre, bile bile ellerinizle verdiniz. 

Ya siz STK’lar, aktivistler; Siz ne kadar durum değiştirici eylemselliği pratiğe çevirdiniz?

Ve sen sevgili halk; Tüm bunlar yaşanırken, size dokunmadıkça, “adam sendecilik” ettiniz.

Eee duruma biraz da böyle bakınca şimdi; Bu iktidar seçimlere girip kazanmaktan başka ne yapıyor?(!)

Tabi bu hissesinin kıssası bitmez. Mesela; Anlamadan, dinlemeden, ne olduğunu bilmeden, kibirle, öfkeyle kalkıp oturanlara da çıkar bir hisse.

Velhasıl; Alın size kıssası bir, hissesi bol bir mesele.

Ne yaparsanız yapın şimdi…